Melissa Liliana Snape

10.9K 443 829
                                    

Medya: Lana Del Rey - Carmen
Character Card by LunnaSvetlinaa❤❤

Başlama tarihinizi bu satıra alalım?

🍃
İyi okumalar...

Gördüğü kabusla kan ter içerisinde uyanmıştı Melissa. Yine aynı kabusu görmüştü. Bir bebek ağlaması sesi... Sonrasında asla yüzünü ve vücudunu tam anlamıyla göremediği bir ceset. Hayır, hayır... İki ceset. Yıllardır bu rüyayı belirli aralıklarla görürdü. Küçükken babasına bunun anlamını birkaç kere sorduğunu hatırlıyordu ama babası, sürekli bunu geçiştirip kendisinin bilinçaltından kaynaklandığını anlatırdı. Dediğine göre insanlar hep bu tür absürt rüyalar görürdü. Bu açıklamalar Melissa'nın pek aklına yatmasa da inanmaktan başka çaresi yoktu.

Gözleri saate ilişti. Sabahın beşi olduğunu görünce içinden bir küfür savurup geri yattı. Uyuyabilir miydiki? Denedi. Uyuyamayınca da sessizce yatağından çıkıp babasının evdeki iksir odasına doğru parmaklarının ucunda ilerledi. Uyku iksiri içip geri uyumaktı amacı. E tabii babası Hogwarts'ta iksir profesörü olunca da bu konuda pek kıtlık çekiyor sayılmazdı. Evin her tarafı iksirlerle ve iksir kitaplarıyla doluydu. Her yer karanlık olsa da Melissa buna alışkın olduğu için iksiri bulmakta pek zorlanmadı. Ardından hemen kafasında hesaplamaya başladı.

'1 yudum 2 saat ise benim 4 saat uyumam gerekiyor.'

İksirden iki yudum aldı. Uyumak içinse yaklaşık iki dakikası vardı. Hızlı olmalıydı yoksa babası yerde onun uyuyan bedeniyle karşılaşabilirdi. Severus kızının bu kadar çok iksire alışmasını istemiyordu. Bu nedenle kızının oraya girmesini kat-i suretle yasaklamıştı fakat o Melissa Snape'ti. Kuralsızlık kanında vardı. Tam zamanında yatağına döndü. Kafasını yastığa koyar koymaz da uyumaya başlamıştı.

*

Babasının keskin sesiyle sersem bir halde uykusundan uyandı Melissa. Hemen onun söylediklerine kulak kesildi.

"Melissa, uyan. Bak bugün Diagon Yoluna gidip Hogwarts için alışveriş yapacağız." dedi Snape son bir kez daha deneyerek. Bu onun yaklaşık on beşinci seslenişiydi. Kızı normalde en ufak sese bile uyanırdı. Bu kez neden böyle olmuştu ki? Melissa hemen ayağı fırlayıp saate baktı. Dokuzu beş geçiyordu, tahmin ettiği gibi. Diagon Yoluna gitmek için günlerdir bekliyordu Melissa.

Babasına "Geliyorum!" diye seslenip hemen üzerine bir cübbe geçirdi. Diğer her şeyle uyumlu olan siyah gardırobunun üzerindeki aynaya bakarken siyah, düz, saçlarını atkuyruğu yapıp babasının yanına gitti. Kahvaltı yapıyordu. Kızı gelince konuştu.

"Düşündüğüm gibi..." Melissa bunun anlamını bilse de anlamazlıktan geldi.

"Ne düşündüğün gibi, babacığım." dedi tatlı bir sesle. Genelde suçlu olduğunda böyle yapardı.

Bunu demesiyle babası kaldırıp kapkara gözlerle kızına baktı.

"İksirimi içmişsin." dedi ifadesiz bir biçimde. Kızına bakmayı sürdürüyordu bu sırada. Sanki bir açıklama istermiş gibi bir hali vardı.

"Baba ben..."

"Sana içmemen gerektiğini söylemiştim." Snape tıslayarak konuştu. Gözlerindeki ifade Melissa'yı korkutmaya başlamıştı ki bu genelde çok nadir olurdu.

"Baba dinle." dedi Melissa sesinin zangır zangır titremesine mani olamadan. Babasının bu kadar kızacağını tahmin edememişti. Severus konuşmayınca devam etti.

"Ben yine aynı kabusu gördüm." dedi ve yutkundu. O kabusu hatırlaması bile tüylerini diken diken etmeye yetiyordu. "Uyandığımda sabahın beşiydi. Bir daha uyumaya çalıştım fakat olmadı..."

Snape'in KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin