Quidditch

2.8K 226 121
                                    

Medya: Katy Perry - Dark Horse

                      İyi okumalar...
                              🍃
"Draco!" diye haykırarak Draco'nun kalktığı masadan kalkıp onu takip etmeye başladı. Crabbe ve Goyle da Draco'yu takip ediyordu. Sonunda Draco, Potter ve Weasley'i merdivenlerin orada yakaladılar.

"Yüce Potter, kahramanımız! Ne o yoksa süpürgenizi bize de göstermeyecek misiniz?"

"Rahat bırak bizi Malfoy!" diye tısladı Harry yavaşça.

"Hadi ama Potter, hayranların seni oldukça merak ediyor. Onlara bir incelik göstergesi olarak süpürgeni onlara da göstermeyecek misin? Çok kabasın." dedi Draco alayla.

"Draco, yeterli. Muhtemelen bir Nimbus 2000'dir. Mcgonagall aldığına göre daha alt bir model olması düşünülemez ne de olsa." dedi Melissa ifadesiz bir tonla.

"Sen, sen bunu nereden biliyorsun?" diye sordu şaşkın bir yüzle Harry.

"Mcgonagall'ın sana bakıp gülümsediğini gördüm. Sen de mektubu okuduktan sonra Mcgonagall'a bakıp gülümsedin. Muhtemelen mektupta süpürgenin kendisi tarafından alındığını ve salonda açmaman gerektiği yazıyordu. Sonra mektubu Weasley'e de okutup salondan çıktınız. Yeterli mi?"

"Şey, evet..." dedi Harry sessizce. Draco bunun üzerine gülümsedi. "E, hadi ama aç artık bekliyoruz. Neden bizden saklıyorsun ki?"

Harry rahatsızca yerinde kıpırdandı. Crabbe ve Goyle kaçmalarına izin vermiyordu. Tam cevap verecekti ki Profesör Flitwick yanlarında belirdi.

"Kavga etmiyorsunuz ya çocuklar?" diye cıyakladı.

"Hayır Profesör." dedi Melissa Draco'ya söz hakkı tanımayarak. "Potter'a yeni bir süpürge almışlar. Bize göstermesini istedik sadece. Sonuçta o seçilmiş kişi ve muhteşem biri. Bir süpürgesinin olmaması ayıp olurdu. Biz eşek başı olduğumuz için..." Draco'nun sahte öksürükleriyle durdu Melissa ve hemen ne dediğinin farkına varıp konuyu toparladı. "Sonuç olarak kavga etmiyorduk Profesör. Bir sıkıntı yok."

Profesör "Ah, evet biliyorum. Profesör Mcgonagall bazı istisnalardan bizi haberdar etmişti. Peki süpürgen hangi model Harry?"

Harry bunun üzerine ışıl ışıl gözlerle "Nimbus 2000 efendim." dedi. Ayrıca "Malfoy olmasaydı bunu alamazdım." diye ekledi.
Bir yandan da Draco'nun kendisine yönelttiği kıskanç bakışlarla keyfine keyif katıyordu.

Draco Harry'nin bu durumunu görünce daha fazla gülemesin diye
"Bizde de var bunlardan. Babam almıştı. Keşke siz de Profesör Mcgonagall'dan istemek yerine kendiniz alsaymışsınız. Neyse, beleş mal baldan tatlıdır. İyi günlerde kullan." dedi her zamanki alaycıl tavrıyla.

İşe yaramış olmalıydıki Harry'nin yüzündeki ifade tamamen olmasa da biraz bozulmuştu. Bunun böyle olmadığını ikisi de biliyordu fakat Harry Profesör'ün yanında kavga çıkartmak istemedi. Yarım ağızla teşekkür edip oradan ayrıldı.

Profesör de bunun üzerine oradan ayrılınca ikisi hızlı bir çak beşlik yapıp yatakhanelere yöneldiler.

                             🍃
                          
"Tanrım çıldıracağım! Kim bu ya?"

Yine kütüphanedeydi Melissa. İllegal bir şey yapmadığı sayılı anlarından birindeydi. Ödevini yapıyordu. Ama bir sürü konsantre olamıyordu. Aklı hep okulda Voldemort'a kimin hizmet ettiğiydi. Babasının bunu yapmadığından emindi, bunu ispatlamak için binlerce nedeni vardı fakat hiçbirini onlara söylememesinin bir sebebi vardı; Potter. Onların kendisinden ve babasından şüphe duyacağını bu 'küçük' sırrı öğrendiğinden beri biliyordu. Onlara babasının yapmadığını ispatlamayıp onları yanlış yönlendirmişti. Şimdi onlar iddiayı kazanmak için Snape'le uğraşırken Melissa'nın gerçek kişiyi bulabilmek için sınırsız zamanı olacaktı. Bu sayede de ilk kez okulun kahramanı bir Gryffindor değil, bir Slytherin olacaktı.

Snape'in KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin