Hogwarts Treni

4.7K 337 108
                                    

Medya: Lana Del Rey - Hit And Run

İyi okumalar...
 

                           🍃
Melissa ve Draco dondurmalarını yerken olanlara inanamıyorlardı. Sonunda bütün alışverişlerini yapmışlar, alacaklarını almışlardı. Olanları ise kimseye anlatmamışlardı.
Draco Melissa'ya fısıldayarak sordu.

"Ne yani, ben şimdi onunla mı konuştum?"

"Sus Draco, yoksa babalarımız şüphelendikleri an zihnimizi okuyacaklar." diye fısıldadı yüksek sesle.

"Ne? O nasıl oluyor?"

"Boşver ama şunu bil, babalarımız bir şekilde zihinlerimizi okuyabiliyorlar. Al şimdi bu bilgiyle ne yapıyorsan yap."

"Sen bunu nereden öğrendin?" dedi Melissa'ya iyice yaklaşıp fısıldayarak.

"Çok soru soruyorsun Draco. Sus."

Bu sırada iyice onlardan uzaklaştıklarını fark eden Lucius ve Severus arkalarına dönmüşlerdi.

"Ne soruyormuş oğlum?" diye sordu Lucius Melissa'ya. Melissa onlarla göz göze gelmemeye çalışarak.

"Hiç." dedi. "Bana bazı dersler hakkında abuk subuk sorular sormaya başlamıştı da, ondan dedim."

Tam Draco ağzını açacaktı ki Melissa çocuğun ayakkabısına basarak onu susturdu ve tısladı.

"Sakın bundan bahsetme. Bildiğimi bilmiyorlar sus."

"Evet, evet!" dedi Draco can havliyle babasına. Bir yandan da ayağını ovuşturuyordu.

"Ona biçim değiştirme hakkında sorular sordum. Bilmiyorum dedi ama ben sormaya devam ettim. En sonunda da böyle dedi." dedi durumu kurtarmak için. Severus ile Lucius şüpheli şüpheli baksalar da ikisine, bir şey demeden önlerine döndüler ve yolun kalanı boyunca hiç konuşmadılar.

    🍃

"Baba, tamam."

Melissa Draco'nun yüz ifadesini gördükçe kahkaha atmamak için kendini zor tutuyordu. Tren garındaydılar. Dokuz üç çeyrek... Lucius Malfoy oğluna safkanlar ve soyu onlar gibi olmayan kimseyle arkadaş olmamasını, kendisini utandırmamasını ve ceza yememesini öğütlerken Draco'nun tek yapabildiği, arada sırada kafasını sallamak ve tamam demekten ibaretti. Bu Melissa'nın çok komiğine gitmişti ancak her zamanki ifadesiz yüzü ve bakışını koruyabilmişti. Onun babası ise kızına sadece 'Hogwarts'ta görüşürüz.' demişti. Bu Melissa'ya göre 'Gözüm üstünde.' demenin farklı bir yoluydu.

Cin cüceler trene Melissa ve Draco'nun valizlerini taşırken Melissa, Draco ve Melissa'nın ilk gördüğü andan itibaren zekalarından şüphe duyduğu Crabbe ve Goyle trenin ön kompartımanlarından birine oturdular. Draco püfledi.

"O çocuk nerede acaba? Gelirken gördün mü?"

"Draco sakin ol. Elbet buradadır başka nerede olacak?" dedi gözlerini kaçırırken. Draco bunun üzerine oflamaktan başka bir şey yapmamıştı.

Kendisine itiraf edemese de o çocuktan hoşlanmamıştı, gerçi o kimseden hoşlanmazdı, çocuk resmen hiç hatırlamadığı, muhtemelen tesadüfen yaptığı bir şey için ünlüydü. Bir de üstüne üstlük onu kahraman gibi görüyorlardı. Kızlar ona hayrandı, erkekler Draco gibi onunla tanışmak, arkadaş olmak istiyorlardı. Melissa bunların hiçbirini mantıklı bulmuyordu, ki karanlık lord daha ölmemişti ki...

Snape'in KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin