İfrit

3.7K 293 281
                                    

Medya: Halsey- Gasoline

                          İyi okumalar...
                                  🍃
Quirrel bu feryatla birlikte anında yere yıkılırken öğrenciler arasında büyük bir panik havası hakimdi. Profesör Dumbledore bu havayı kurabilmek için asasıyla havaya birkaç maytap fırlatmak zorunda kalmıştı.

"Sınıf başkanları!" diye gürledi. "Sınıflarınızı derhal yatakhanelere götürün."

"İyi de bizim yatakhanemiz zaten zindanlarda!" Bunu diyen Melissa'dan başkası değildi ama Dumbledore onu duymamıştı. Birkaç öğrenci onun söylediklerinden sonra birkaç saniye duraklasa da ortamın paniğiyle Dumbledore'u dinlemeye devam ediyorlardı. Bunun üzerine Melissa gözlerini devirdi.

"Aptal bunak, aptallar!"

"Melissa!"

"Efendim." dedi Melissa sese doğru dönerek. Seslenen kişi Slytherin evi başkanıydı.

"Gelsene, gidiyoruz."

"Yok siz gidin. Ben babamla gideceğim." dedi sahte bir tebessümle. Aslında babasına gitmek gibi bir niyeti yoktu ancak o an yapacağı her şey zindanlara inmekten iyiydi. 'Gidin de görün gününüzü.' dedi içinden.

Sınıf başkanı omuz silkerek " Peki, sen bilirsin. " demekle yetindi. Sonraysa yine diğer Slytherin'leri toparlamaya devam etti.

Melissa ise yine nereye gittiğini bilmeden ilerlemeye devam etti. Her yöne koşturan öğrenci kümelerinin arasından geçerken onları görmüştü. Harry ve Ron... Ama bir dakika... Bu ikisi Gryffindor yatakhanesine doğru yürümüyorlardı ki. Yüzlerindeyse telaşlı bir ifade vardı. Melissa yapacak başka bir işi olmadığından yanlarına gitti.

"Nereye gidiyorsunuz?" diye sordu ikisine.

"Seni ilgilendirmez." diye kestirip attı Ron Melissa'nın sorusunu.

"Ya bana söylersiniz ya da ben sizin başka bir yere gittiğinizi sınıf başkanınıza... Seçim sizin." Ron pöfledi.
"İşin yok mu senin?"

"Yoo..." dedi Melissa omuz silkerek. "Yani sizinle istediğim kadar uğraşabilirim."

"Bekle." dedi Harry. "Belki Melissa gerçekten bize yardımcı olabilir."

Melissa şaşırmıştı. "Hangi konuda?"

"Bak," dedi Harry. "Hermione sabahtan beri kızlar tuvaletinde ağlıyor. Biz de onu oradan alıp Gryffindor'a götüreceğiz. Yardımcı olur musun?"

Melissa kafasını salladı. "Tamam." Bu laflarıyla birlikte Ron ve Harry bunun üzerine büsbütün şaşırmıştı.

"İyi de..." dedi Ron kekeleyerek. "Sen Hermione'den nefret edersin..."

"Ve bu size olan nefretimin yanında hiç kalır. Ayrıca şu an atılabileceğim hiçbir risk veya tehlike zindanlara gitmek kadar delice olamaz." dedi Melissa lafı Ron'un ağzına tıkayarak.

"Peki, sizden son kez dürüst olmanızı istiyorum. Onun ağlamanızda parmağınız var mı? Arkadaşınız olduğu için mi yoksa vicdan azabı çektiğiniz için mi bu onu kurtarma çabalarınız?"

"İkincisi de..." dedi Ron. "Sen bunu nereden biliyorsun?"

"Haftalardır kızın yüzüne bakmamanızdan olabilir mi kendisi boş IQ'su daha da boş dost-düşman arkadaşım?" dedi Melissa. "Neyse, daha fazla boş yapmadan gidelim."

Harry ve Ron kafalarını salladılar. Şu an tartışacak vakitleri yoktu.

"Benimle gelin." dedi Melissa ve kızlar tuvaletine doğru çaktırmadan ilerlemeye devam ettiler. Tam köşeyi dönmüşlerdi ki hızlı hızlı ayak sesleri duydular arkalarından. Hemen bir aslan heykelinin arkasına saklandılar üçü de. "Percy." diye fısıldadı Ron.

Snape'in KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin