Hatırlatma:
Evet Jennie, Jungkook bana olanları biraz anlattı ama birde senden dinlemek istiyorum. Sana yardım edebilirim." dedi önüne kağıt ve kalem alırken. Başımı sallayım olanları en ince ayrıntısına kadar anlattım. Taehyung beni hiç bömeden dinliyordu. Konuşmam bitince Taehyung başını salladı. Ona bakınca arkasında bir şeye fark ettim, ya da birini...
•
Gitgide geriliyirdum ve bunu Taehyung'da fark etmiş olacak ki kaşlarını çatıp konuşmaya başladı. "Jennie neler oluyor?" diyordu ama ben onu duymuyor sadece gözlerimi ayırmadan arkasındaki babama bakıyordum. Taehyung kafasını arkaya çevirip geri bana döndü. O sırada babamda Taehyung'un arkasından çekilip sol tarafa doğru ilerleyip ortamızda durdu ve konuşmaya başladı. "Hah bu mu sana yardımcı olucak? Daha sana inanmıyorum bile ama bak ben inanıyorum." dedi ilk Taehyung'u sonra da kendisini göstererek. Tae tekrar konuşmaya başladığında gözlerimi arkasındaki duvardan hala çekemiyordum. "Jennie bir şey mi gördüğün?" diye tekrar sordu.
Babam emen söze atlayıp "Ben bir şey değilim Kim Taehyung" dediğinde Taehyung'a dönüp zar zor konuştum. "O- o bu- burada." diyebildim. Taehyung "Jennie tam olarak şu an neredeyse oraya bakmanı istiyorum." dediğinde başımı yavaşça sola çevirdim. Benden birkaç saniye sonra Taehyung'da başını sağa çevirip geri bana döndü ve tekrar konuşmaya başladı. "Jennie şimdi beni iyi dinlemeni istiyorum. Gözlerini kapat ve sanki hiç orada olmadığını, hiç gelmediğini düşün tamam mı?" başımı sallayıp gözlerimi kapattım düşünmeye çalışıyordum ama babamın sesi bunu engelliyordu. "Gerçekten mi? Yani Jennie bunu düşünce ben puf olup gidicem mi? Hah saçmalık ama peki bakalım ne olucak." dedi. Hızlı ve titrek nefesler alıyordum. Taehyung'un "Sakin ol Jennie ve nefesini düzenlemeye çalış merak etme ben burada olacağım tamam mı?" dediğini duydum.
Zor olsada nefesimi düzene sokmaya çalışıp gözlerimi dahada sıkı kapadım. Bir süre hiç ses gelmeyince gözlerimi yavaşça açtım. Taehyung bana bakıp "Oldu mu?" diye sordu. Tam olduğunu düşünecekken arkamdaki sedyeden gelen sesle hüsrana uğradım. "Immm hiç sanmıyorum." Taehyung'a bakıp üzgünce başımı sağa sola salladım. Taehyung derin bir nefes alıp ayağa kalktı ve bana seslendi. "Benimle gel denemek istediğim bir şey var." dediğinde korkarak yerimden kalktım. "Şimdi nereye gidiyoruz acaba?" diye sordu babam ama artık ona cevap vermek istemiyordum sadece biran önce defolup gitmesini istiyordum.
Lobinin oraya gelince adlarının Rosé ve Jisoo olduğunu öğrendiğim kızlarla Jungkook bir şeyler konuşuyorlardı. Jisoo bizim geldiğimizi görünce hızla yanımıza gelirken "Bay Kim!" dediğinde Jungkook hızla arkasını döndü ve o da bize doğru gelmeye başladı. "Tae ne oldu?" diye sordu yanımıza geldiğinde. Taehyung'da "Bir şey daha denemek istiyorum diyince Jisoo'ya dönüp beni bir odaya götürmesini söyledi sonra da kulağına eğilip bir şeyler fısıldadı. Ben onlara soran gözlerle bakarken Jisoo yanıma gelip "Hadi Jennie seni odaya götüreyim ama önce gözlerini bağlamam gerek." dediğinde ona dönüp "Neden gözlerimi bağlaman gerek?" diye sordum. Gideceğimiz yere kadar çok fazla kör edici ışık var diyip bir göz bandını Jungkook'a verip diğerini arkama geçip kendi bağladı. Sonra koluma tirip beni bir yere doğru götürmeye başladı.
Kapı açılma sesini duydum galiba bahsettikleri odaya gelmiştik ama benim içimde büyük bir huzursuzluk vardı. Tekrar kapı sesini duyunca odaya girdiğimizi anlıyordum. Jisoo beni bir yere oturtunca yatak olduğunu anladım ama neden bir yatak olduğunu anlamadım. Jisoo kollarımı dokunup konuşmaya başladı. "Bak Jennie şu anda bir odanın içindesin birazdan dışarı çıkıcam ve seni kameradan izlemeye başlıyacağız tamam mı? Sakın korkma eğer bir şey olursa direk içeri giricez tamam mı? Mikrofondan gözlerini açmanı söylicez. Dediğim gibi eğer bir şey olursa hemen yanına gelicem." dedi. "Peki sesimi nasıl duyucaksınız?" diye sordum. "Kameralardaki ses sistemi sayesinde." dedi ve dışarı çıktı.