(*) yeri lütfen medyada ki şarkıyla okuyun.
Hatırlatma:
Taeyong'u bulup Jennie'nin sorgusuyla ilgili her şeyi öğrenmeliydim. Oradan da Kai'nin yanına gidip Jennie'nin sevdiği şeyleri öğrenmeyi listeye ekledim ve Taeyong'u aramaya başladım.
•
Jungkook'tan
Mahkemeye kadar buradaydım ama Jennie'yi görmek istiyordum. Ne yapıyordu? İyi miydi? Benim durumumu öğrenince üzülmüş müydü? Gerçi neden üzülsün ki? Taehong mu? Taeyong mu? Adı her ne zırtsa onunla çok iyi anlaşıyordu. Tek istediğim Jennie'nin beni sevmesiydi. Çok mu şey istemiştim ben? Benim gibi Jennie'de beni sevsin istemiştim. Benim ona baktığım gibi Jennie'de bana baksın istemiştim. Şimdi kim bilir Taehong ona ne yapıyordur. Dokunursam incinir korkusuyla dokunamadığım yüzüne dokunuyor mudur? Bakmaya doyamadığım gözlerine bakıyor mudur? Öpmeye cesaret edemediğim dudaklarını öpüyor mudur? En önemlisi giremediğim kalbine giriyor mudur?
Hızla başımı iki yana salladım. Hayır! Jennie buna izin vermez. Veremez. Gözlerimi sıkıca yumup yumruklarımı sıktım. Bunları düşünmek bile kalbimin ağrımasına neden oluyordu. Gözlerim dolmuştu. Lütfen Taehyung ben yokken Jennie'yi o Taehong'tan koru. Eskiden böyle değildi. Tamam ailesi yine kavga ediyordu ama en azından bu kadar şiddetli değillerdi. Jennie onlar her kavga ettiklerinde evime gelirdi. Birlikte vakit geçirirdik. Film izlerdik, konuşurduk, şakalaşırdık, oyunlar oynardık.
*
Hatırlıyorum da, ailesi yine kavga etmişti ve Jennie yine benim yanıma gelmişti. O gün yağmur yağıyordu. Jennie yağmuru çok severdi. Yağmur yağdığında dışarı çıkıp altında ıslanırdı. Yağmuru sevmesinin nedeni ıslanması değildi. Gözyaşlarını tek yağmurla gizlerdi. O günde yağmurun altında ıslanırken ağlamıştı. Bana bakıp gülümsese de ağlamıştı. Bilmediği şey, o gün ben de onunla ağlamıştım. Neyse ki yağmur yağıyordu da fark etmemişti.Yağmur şiddetini daha da arttırınca içeri girmiştik. O duşunu alırken ben de ikimiz için yiyecek bir şeyler hazırlıyordum. İçeri geçip hazırladıklarımı televizyon karşısındaki sehpaya koymuştum. Tekrar mutfağa gidip mısır patlatmıştım. Onu da içeri götürdüm. Korku filmi seçmiştim. Belki korkup sarılır diye. O sırada Jennie aşağı inmişti. Üstünde ise benim t-shirtlerimden birini giymişti. Altında ise kısa bir şort olsa gerekti. Çok tatlı görünüyordu.
İçeri girdiğimizde ilk biraz konuşmuştuk, sonra uzun ısrarları sonunda biraz oyun oynamıştık. Film izlerken tahmin ettiğim gibi Jennie korkup başını göğsüme gömmüştü. Korkmaması için saçlarını okşamıştım. Film bitince yatmak için odalarımıza gitmiştik. Yüksek sesle şimşek çakmasıyla Jennie'nin kapımı açması bir olmuştu. Elinde yastığıyla bana bakıp yanımda yatmak için izin istemişti. Korktuğunu biliyordum bu yüzden yorganı açıp gelmesini bekledim. Yanıma gelip yatağa girdiğinde üstünü örtmüştüm o sırada tekrar şimşek çakmasıyla iyicene küçülmüştü. Daha fazla korkmaması için ona sarılıp başına küçük bir öpücük kondurmuştum. Kulağına eğilip korkmamasını, çünkü ben her zaman onu korumak için yanında olduğumu söylemiştim. O gün çok huzurlu bir uyku çekmiştim. En güzel anımdı benim için.
Aklıma gelen anıyla hafifçe gülümseyip elimin tersiyle akan yaşları silmiştim. Umarım şimdi korkmuyorsundur Jennie, çünkü üzgünüm ama yanında değilim. Lütfen korkma güzelim.
*
Kapı açılıp içeri polis girmişti. Yanıma gelip birinin benimle görüşmek istediğini söylemişti. Jennie gelmiş olabilir miydi? Kalbim hızlanmıştı. Ziyaret odasına girdiğimizde gördüğüm kişiyle bir şok geçirmiştim. Zar zor konuştum. "Fe- Felix?" ben seslenince kafasını kaldırıp bana baktı. Burukça gülümseyip bana karşılık verdi. "Abi."Bölümü nasıl buldunuz?
Sizce Felix neden geldi?
Jungkook oradan çıkabilecek mi?
Kendinize iyi bakın sizleri seviyorum Siyah Güllerim♥♥♥