Hatırlatma:
Masaya doğruyu giderken camdan birinin bizi izlediğini gördüm ve kendi kendime mırıldandım. "Tüm o zaman boyunca bizi mi dinledin gerçekten Yoongi."
•
Taehyung'dan
Dosyayı alıp kapıya ilerlediğimde Yoongi kapının oradan ayrıldı. Kapıyı açıp Yoongi'ye seslendim. "Yoongi. Buraya gelir misin?" dediğimde Yoongi arkasını döndü ama gelmedi bende elimi kaldırdım ve gelmesini işaret ettim. Yavaş yavaş yanıma gelince, "Doktorun nerede?" diye sorduğumda Yoongi, "Bilmiyorum efendim. Bay Kim'i bugün hiç görmedim. Yanıma hiç gelmedi." dediğinde kaşlarımı çattım. Jongin haber vermeden asla işi aksatmaz. Tekrar Yoongi'ye dönüp, "Kapının önünde ne yapıyordun Yoongi?" diye sordum. "H-hiçbir şey efendim. Sadece etrafta Bay Kim'i arıyordum ve camdan sizi görünce belki yanınızdadır diye düşünüp içeri baktım ama içeride sadece Jennie'yi gördüm. İlk başta gidecektim ama anlattığı şey dikkatimi çekince dinledim. Özür dilerim efendim." dediğinde şaşırdım. Yoongi ilk defa bu kadar uzun konuşmuştu. "Başkalarını gizlice dinlemek iyi bir şey değil Yoongi." dediğimde başını yere eğdinde, "Neyse odana git hadi." diye devam ettim.
Başını sallayıp gideceği sırada onu durdurdum. "Yoongi!!" bana dönüp baktı. Hemen yanına gidip tekrar konuştum. "Jennie'yi nereden tanıyorsun?" diye sordum. "İlk geldiği gün gördüm efendim." diyerek cevapladı beni. "Tamam Yoongi." deyip gülsedim.
Lobiye doğru adımlamaya başladım. Giderken de Jongin'in neden böyle yaptığını düşünüyordum. Lobiye vardığımda Rosé'nin Jimin'le konuştuğunu gördüm. Yanlarına gidip "Hoş geldin Hyung." dedim. Bana bakıp, "Hoşbuldum Taehyung. Nasılsın?" diye cevapladı beni. "İyiyim Hyung. Sen nasılsın?" diyerek sorusunu cevapladım Jimin'i. "Bende iyiyim sağol." dediğinde Rosé'ye döndüm. "Rosé Jongin neden gelmedi biliyor musun?" diye sordum Rosé'ye. "Hayırlı bilmiyorum Bay Kim. Hiç haber vermedi. Aslında bugün onu birkaç kere aradım ama telefonunu açmadı. Bir işiniz mi vardı?" diye beni uzunca cevapladı. "Hayır. Hayır bir işim yok. Tamam Rosé sağol." dedim ve lobiden ayrılıp odama geçtim.
Elime telefonumu alıp Jongin'i aradım ama açmadı iyice endişelenmeye başladım ve ceketimi alıp lobiye indim. Rosé'ye dönüp, "Rosé, Jennie'yi arada kontrol eder misin benim küçük bir işim var." dediğimde başını sallayıp, "Tamam Bay Kim." dedi. Hemen hastaneden dışarı çıkıp arabama bindim ve Jongin'in evine doğru sürmeye başladım aynı zamanda telefonla Jongin'i arıyordum. En sonunda evine varınca hızla arabadan indim ve Jongin'in evine doğru adımladım. Kapının önüne vardığımda kapıyı çaldım ama açan olmadı. Hemen saksının altındaki anahtarı aldım ve kapıyı açıp içeri girdim. Salona ilerlediğimde Jongin'in yerde yattığını gördüm.
Hemen yanına koştum. Yanına vardığımda bayıldığını gördüm. Onu kaldırıp banyoya götürdüm ve soğuk suyu açtım. Biraz sonra kendine gelince onu banyodan çıkarıp odaya getirdim. Giyeceği şeyleri çıkarıp yatağın üstüne koyup odadan çıktım. İki dakika sonra odaya girdiğimde Jongin'in üstünü değiştirmiş yatakta oturduğunu gördüm. Yanına gidip bende yatağa oturdum. "Ne oldu sana?" diye sordum merakla. Başını bilmiyorum dercesine iki yana salladı. "Hiçbir şey hatırlamıyor musun?" dediğimde bana bakıp, "Dün yanıma Krystal geldi ve bana Hongjoong'la uzun zamandır bir ilişkileri olduğunu, hatta yakın zamanda evleneceklerini söyledi sonra da çıkıp gitti. Yani anlayacağın ayrıldık." dedi. "Ve sende içip bayıldın." dediğimde başını onaylarca salladı.
Yanından kalkıp onu da kaldırdım ve kapıya doğru ilerlemeye başladım. Bana bakıp, "Nereye gidiyoruz?" diye sordu. Onu fazla bekletmeden, "Hastaneye, Yoongi sabahtan beri seni arıyormuş. Hem sende biraz kafanı dağıtmış olursun." dediğimde beni onayladı ve beraber evden çıkıp benim arabama ilerlemeye başladık. Yol boyunca ikimizde konuşmamıştık. Hastaneye vardığımda lobiye baktım ama Rosé'de Jimin'de yoktu. Herhalde Jennie'nin yanındadırlar diye düşünüp oraya adımladım. Odanın önüne vardığımda içeriden sesler geliyordu. Camdan içeri baktım ve içeride, Rosé, Jimin, Jungkook, Jin Hyung, Namjoon Hyung, Jisoo, Yoongi ve Hoseok olduğunu gördüm. Jongin'e de söyleyip odaya girdik. Tüm bakışlar bize döndüğünde Jennie ve Jongin'in birbirine gülümseyerek baktığını fark ettim.
