Bölüm 6:Kaçış

825 75 23
                                    

Newt kolumun altına girip beni ayağa kaldırırken Thomas Teresa'yı bulmak için aramızdaki perdeyi hızla çekti.

Benim aksime onun serumunun hâlâ takılı olduğunu ve daha iyi olduğunu gördüm.

Newt kolumun altından çıkıp beni  dengede durmam için Tava'ya yasladı ve Thomas'la birlikte camı kırmak için taburelerle vurmaya başladılar.

Gürültülü bir şekilde kırılan camla birlikte ardımızdaki kapı açılmaya çalışıldı.

"Hadi, çabuk!"

Gözlerime düşen yorgunluğa aldırmadan gözlerimi ve bilincimi olabildiğince açık tutmaya çalışarak iyice doğruldum.

Herkes birer birer camdan atlarken daha fazla beklemeden onların ardından atladım. Sol avucuma batan küçük camlar yaralanmamı sağlayıp acı bilincimi iyice yerine getirdi.

Çığlık atmadım ama dudağımı da kanatacak kadar sert ısırdım. Newt bir elini belime, diğerini ise bacaklarımın ardına koyup kucağına aldı. Yere indirirken yüzüme emin olup olmadığımı sorgulayan bir bakış attı.

"Yapabilirim."

Koridordan Thomas'ın peşinden koşmaya başladık, koridorun sonundaki kapıya geldiğimizde Janson ve adamlarının bize yetiştiğini fark ettim.

Thomas elindeki kartı okutmaya çalışıyor ama başaramıyordu, sonunda yanımızdan ayrıldı ve onlara dönüp bağırmaya başladı.

Burdan neden kaçmamız gerektiğini bilmiyordum ama onlara silah doğrultacak kadar ciddi bir şey olduğu kesindi.

Newt'le gözlerimiz buluştuğunda tepkisiz bir bakışla karşılaştım.

Yaslandığımız kapının açılmasıyla birlikte önce Winston ve tanımadığım bir gencin sesi ardından da Thomas'ın Janson'ın üzerine ateş edişini duydum.

Kafamı çevirip onlara doğru birkaç saniyelik bakış atmamla Newt'in kolumdan tutup çekerek kapıdan sokmasıyla sendeledim.

Yere düşmekten son anda kurtulup Newt'in koluna tutundum.

Beyaz üstüne bulaşan kanımın sıcaklığını hissettim. Bunu o da hissetmiş olacak ki kolumu kaldırdığımda oluşan lekeye birlikte baktık.

"Yaralandığını neden söylemedin?"

"Küçük bir şey, abartılacak bir yanı yok."

Ağzını itiraz etmek için açmasıyla beraber yanımızdaki kapının kapanma sesini duyduk.

"Aman Tanrım! Thomas içerde kalacak!"diye bağırdım.

"Hadi Thomas!"

"Acele et!"

Kapının kapanmasına az kalmasıyla beraber umudum da tükenmeye başlamıştı ama o bir anda yere yatıp kaydı ve kapının azalan aralığından geçmeyi başardı.

"Tanrım o neydi öyle?"

Aramıza yeni katılan çocuğun kart okuyucusuna vurup onu kırmasıyla ciğerlerimde tuttuğum havayı sessizce dışarı verdim.

Tekrardan koşmaya başladık ve bu sefer daha büyük bir kapının önüne geldik. Thomas kolu tüm gücüyle tutup çevirdi.

Karanlık çöl geldiğimiz zamanı anımsattı.

"Bizi bulmadan kaçmalıyız!"diye bağırdı Thomas, bir kez daha ekibe liderlik ederek.

Çölde koşmaya başladık, gözlerimize kaçan kumlar ve ardımızdan gelen askerler vardı.

" Buraya!"

Bu sefer bağıran Thomas değil Teresa'ydı.

Bulduğu şey ise yarısı kuma karışmış bir harabe yerleşim yeriydi. İçimden bir ses içeriye girmenin iyi olmayacağını söylese de az önce ölümden döndüğüm bir yere göre daha cazip geliyordu.

Bu yüzden şikayet etmeden grubun peşinden içeri girdim.

Labirent:Alev Deneyleri (Denek A4 Serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin