Bölüm 7:Deliler

855 80 54
                                    

Girdiğimiz bina küf kokulu ve rahatsız edici bir yerdi ama peşimizdekilerden saklanmak için gayet ideal bir yerdi. Şuanki tek düşüncem yakalanmamak üzereydi.

"Planımız nedir?"diye sordum, nefes nefese.

"Evet Thomas planımız nedir?"dedi, Tava.

"Be-ben bilmiyorum."

"Sen ciddi misin!? Buraya peşinden hiç bir şey söylemeden geldik ve sen bir planın olmadığını mı söylüyorsun!"Diye bağırdI,Newt. 

Yavaşça uzanıp onun elini tuttum. Kemikli parmakları elimi yavaşça kavrasa da yüzüme bakmadı, bakışları sabit bir şekilde Thomas'a doğru kitlenmişti. 

"Bekleyin, Janson'ın birkaç kez dağlardaki insanlardan bahsetmişti."dedi,ekipte tanımadığım tek kişi.

"Sağ kol..."diye fısıldadı Minho. "Ama asıl soru şu onlara güvenebilir miyiz?"

"Buradan daha iyi bir yer olduğu kessin."

"Her gittiğimiz yere bunu söylüyoruz ama!"diye bağırdı Newt.

"O zaman her zaman yaptığımız şeyi yapar ve ordan da kaçarız ama en azından şansımızı denemeliyiz."

"Dağılıp etrafa bakalım ve işimize yarayacak şeyleri toplayalım."dedi Minho, bakışları benim ve Newt'in yüzleri arasında gidip geldi.

Gözlerimiz buluştuğu gibi başını öne eğdi, içinde biraz suçluluk duygusu olduğunu hissettim. Sessizce yutkundum ve elimi çekip Teresa'nın peşinden ilerledim. Gözlerim istemsizce dolmuştu ve kalbimdeki acı biraz daha bastırmaya başlamıştı.

Yerlerde bulunan kıyafetlere baktım ve elimi atıp yerden kaldırdım, kirlenmiş bir çocuk üstüydü. 

"Anlaşılan burada yaşayan bir aile varmış."

"Öyle görünüyor."

Elimdekini yere koyup kendime daha uygun bir kıyafet aramaya koyuldum. Teresa oturduğu yerden bana doğru bir üst uzatınca kısa süreliğine duraksadım.

"T-teşekkür ederim."

Yanına oturup üstümü çıkarmak için tişörtümü sıyırdım ama birinin izlediğini hissetmemle birlikte ellerimi indirip etrafıma bakınmaya başladım. Tam karşımızda bulunan Newt ve Tava'nın yanında bulunan Austin'le göz göze geldik. 

Üç saniyelik bakışmamız Newt'in araya girip ona bağırmasıyla son buldu. 

Austin... Onun bizimle olduğundan bile haberdar değildim ve şimdi ise tekrardan eski haline dönmüştü, sırtımı onlara karşı döndüm ve olabildiğince hızlı bir şekilde üstümü değiştirdim. Hemen yanımda bulunan pantolonu giymeden önce de omzumun üstünden onlara son kez baktım. 

Hayatım boyunca kimseye karşı bu kadar rahatsız edici şeyler hissetmemiştim ve hissedeceğimi de sanmıyordum. Bakışları derin ve deliciydi. 

Kimsenin bakmadığından emin olduktan sonra ayağa kalkıp pantolonun düğmelerini çözüm ve onu bacaklarımdan hızlı bir şekilde sıyırıp diğer pantolonu üstüme geçirdim. Ardıma döndüğümde Teresa çoktan giyinmiş ve yerden aldığı bir çantayı temizliyordu. 

Üstüme bir ceket bulmak için yanından uzaklaşıp tersine doğru yürüdüm. Etrafa saçılan tonla kıyafet arasından kendime göre bir ceket bulmam kolay olmuştu, üstündeki tozu silkeleyip üstüme geçirdim. Taba renkli ceket omuzlarımı sıkmadan üstüme tam oturmuştu. 

Biraz daha ilerleyince yakınlarda bir tane sırt çantası buldum. İçi az da olsa dolu gibiydi, fermuarını zorlanmadan açtım ve içindekilere baktım. Küçük bir oyuncak ayı ve not defteri bulunuyordu. 

Labirent:Alev Deneyleri (Denek A4 Serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin