Close your eyes

651 98 13
                                    

"Ne?! Hayır!"

"Hıhı evet aynen" sırıttı.

"Bilmiyorum.. Kafam karışık emin değilim."

"Kara hadi ama! Ona bakışlarını görüyorum. Bildiğin hoşlanıyorsun işte!"

"Nasıl bakıyorum ki?"

"Eskiden Mon-el'e baktığın gibi.. Hatta ondan daha derin. Gözlerinin içi parlıyor resmen!"

Kara mutfaktaki Lena'ya baktı. "Öyle mi diyorsun?"

"Evet."

"Ama ben.."

"Korkma. Bu kötü bir şey değil. Son derece normal. Bak sana bir soru soracağım. Cevabı bana söylemesen bile kendin zaten kafa karışıklığını önleyeceksin."

"Tamam."

"Gözlerini kapat."

Kara gözlerini kapattı.

"Kimi görüyorsun?"

Kara bu sabah uyandığında karşılaştığı yüzüne güneş vuran ve tüm masumluğuyla uyuyan Lena'yı görüyordu.

"Bence cevabını aldın." Alex ayağa kalktı.

"Ben DEO'da yiyeceğim. Size afiyet olsun."

"Kalsaydın."

"Yok. Jonn ile birlikte yiyeceğiz."

"Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Alex kapıyı kapatıp gitti. Lena Kara'ya yaptığı omleti tepsiyle getirdi.

"Teşekkür ederim"

"Afiyet olsun"

Lena kendi yemeğini paket yaptı. "Ben de DEO'ya gidiyorum."

"Tamam, görüşrüz."

Lena gülümsedi ve el sallayarak evden çıktı.

*Akşam*

Lena tekerlikli sandalye ve fizik tedavi seti ile eve geldi.

"Kara! Sana bir şeyler aldım."

İçeri girdi ve salona fizik tedavi çubuklarını kurdu. Sonra yatak odasına geçti. Kara melekler gibi uyuyordu. Tekerlekli sandalyeyi yatağın yanına getirdi ve Kara'yı her zamanki gibi kibarca uyandırdı.

"Kusura bakma.. Tüm gün boş boş yatmak sıkıcı."

"Sorun değil. Ayrıca bu sıkıntıya bir çözüm buldum."

"Ne?"

Tekerlekli sandalyenin önünden çekildi. Kara'nın yüzü asılmıştı.

"Noldu?"

Yüz ifadesini düzeltti. "Bir şey yok. Beni ona oturtabilecek misin?"

"Kara.. Sorun ne?"

"Tamam.." Lena Kara'nın yanına oturdu. "Kendimi hiç iyileşmeyecek gibi hissetmeye başladım."

"Saçmalama Kara! Bu hediyenin bir parçası sadece bundan için üzüldüysen. Özür dilerim.. Öyle düşünmeni istememiştim. Çalışmalarım mükemmel gidiyor. Bu camdan uçarak çıkacaksın."

Kara Lena'yı çenesinden tutup kibarca kendine çevirdi. "Senin suçun değil. Teşekkür ederim. Her zamanki gibi çok düşüncelisin."

Lena tebessüm etti. Birkaç saniye birbirlerine bakmalarının ardından boğazını temizledi. "Şimdi asıl süprize gidiyoruz."

I'm always with you | SupercorpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin