Ostentatious Zhao Yao

15. Bölüm

Zhi Yan'ın vücudu çoktan tükenmişti, istemsizce yana doğru eğildi ve kontrol edemedim. Mo Qing uzanıp kolumu tuttu ve nazikçe beni göğsüne yasladı.

Şu anda, Zhi Yan’ın bedeni bin yerden kesilmiş gibiydi ama yine de beklenmedik bir şekilde Mo Qing’in göğsünü ve hafiften kontrolsüz bir şekilde titreyen kollarını hissettim.

Ne için titrediğini anlamadım ve biraz gönülsüz hissettim.

Yaşlı adamın bastonunu engellemiştim ve sanki cehenneme inen yolu tekrar yürümüştüm. Ama o tek bir kelimesiyle tüm anlaşmazlıkları durdurmuştu. Ne kadar etkileyici ve şık bir hareket… Daha önce hepsi benim tarafımdan yapılırdı!

"Sekt Lideri." dedi Yuan Jie, "Bu müridiniz kaçan ölümsüz kültivatörü cezalandırıyordu ve öğrenciniz onu kurtarmak için kendini tehlikeye atmakta tereddüt etmedi. Bu hareket..."

“Ne olmuş yani?” Mo Qing ağzını açınca bu üç kelime doğrudan Yuan Jie'yi boğdu. Hiç kimse Mo Qing'in beklenmedik bir şekilde bu üç kelimeyi söyleyebileceğini düşünmemişti.

Ben de dahil.

Dikkatim dağıldı ve Mo Qing'e bakmak için kafamı kaldırınca pürüzsüz çenesinin mükemmel çizgilerini gördüm. Başkalarının görüşlerine hoşgörü göstermeden soğukkanlılıkla buyurdu: “Kendi aklım var, geri dönebilirsin.”

Bu sözlerde vakar ve katiyet vardı. Gerçekten, geçmişteki Çirkin Küçük Canavar'dan farklıydı.

Yeşil bastonunu sıkıca kavrayan Yuan Jie’nin elinin arkasındaki mavi damarlar belirgin bir şekilde ortaya çıktı, ancak yine hızlı bir şekilde yok oldu. Düşük bir sesle, sadece tek bir “Evet” ile cevap verdi, daha sonra hareket etti ve bir saniye içinde kayboldu.

Mo Qing gözlerini yana doğru kaydırdı ve dehşete kapılmış gardiyanlara baktı: "Gidip Güney Tepe Lordu'nu getirin."

Güney Tepe Lordu, Gu Han Guang, Wan Lu Sekti’nin en büyük doktoruydu. O zamanlar çok çaba harcayıp çok fazla yöntem kullanmıştım ve sonunda ortak dünyanın "Tıp Tanrısı" olarak efsaneye dönüştürdüğü bu keşişi Wan Lu Sekti'ne katılması için dış dünyadan ayırabilmiştim.

Çünkü gelecekte bir gün ciddi yaralanmalara maruz kaldığımda ya da ciddi şekilde zehirlendiğimde, müritlerimin benim için bir Tıp Tanrısı bulmak için yeterli zamanları olmamasından korkmuştum. Bu nedenle, hazır bir Tıp Tanrısı bulundurmak gerekiyordu.

Ama dünyada olacak olanları tahmin etmek zordu, ölme zamanım geldiğinde ölmüştüm. Tıp Tanrısını hazırlayıp Mo Qing'in faydalanması için harcamıştım.

Ama şimdi Mo Qing… Gu Han Guang'ın beni iyileştirmesine izin vermek mi istiyordu?

Biraz şaşkındım. Pratik olarak makul bir şekilde konuşmamıştı ve Zhi Yan'ın bedeni yüzünden beni Kuzey Tepe Lordu'nun önünde korumuştu. Şimdi gelip beni iyileştirmek için Güney Tepe Lordu'nu mu kullanmak istiyordu? Bu onun daha önceki soğuk yüzü ve öfkeli mizacından çok farklıydı.

Sadece bir gün görmemiştim, ona ne olmuştu?

Içimden, onu en son gördüğüm zamanın dünden önceki gün Cang Shu Köşkü'nde olduğunu hatırladım. Onu baştan çıkarmak için küçük hileler yapmıştım ve daha sonra ... Melankolikleşip tek bir kelime etmeden ayrılmıştı.

Bugünkü ifadesine bakınca, olabilir miydi…

O günkü baştan çıkarmam, gerçekte kalbinin derinliklerine işlemiş ve onun üzerinde derin bir etki yaratıp büyük bir iz mi bırakmıştı?