Ostentatious Zhao Yao

35. Bölüm

Ertesi gün Zhi Yan'ı Jin Zhou Şehri'ne bir yolculuğa çıkma konusunda bilgilendirdiğimde, Zhi Yan biraz şaşkın görünüyordu.

“Sen… intikam almak için beni yanında mı götüreceksin?”

"İntikam almak istiyorsan, onu da yaparız." Yatağın üstüne, Zhi Yan’ın bedeninin yanına uzandım. Başımı kaldırdım ve yatağın yanında duran ruhuna baktım, “Li Chen Lan da bizimle geliyor. Önce bazı bilgileri kontrol etmeyi planlıyorum. Ancak yeteneğin varsa, hemen onu baştan çıkar ve intikam almana yardım etmesini sağla, bu da uygun olur.”

Endişelerim devam ettiği sürece, Jian Xin Sekt Liderinin yaşaması ya da ölmesi benim için önemli değildi.

Zhi Yan sırtı bana bakacak şekilde yatağa oturdu, ruh hali biraz ağırdı.

Arkasından hafifçe oturdum, başımı daha yakına uzattım ve sonra başımı kucağına koydum. Sıkıca gerilmiş dudaklarına baktım: “Liu Wei'yi öldürüp öldürmemekte tereddüt mü ediyorsun?”

"Öyle değil." Zhi Yan, “Babam… Kendi gözlerimle, babamın onun elinde öldüğünü gördüm. Babamı öldürenden nefret ediyorum, kesinlikle intikamımı alacağım. ”

“Ah, ve bu durumda tereddüt etmenin sebebinin Liu Cang Ling yüzünden olduğunu düşünüyorum.”

Zhi Yan’ın bakışları karardı: “Çünkü onunla ilgili herhangi bir tereddütüm yok, bu yüzden çok üzgünüm.” İlk kez, kalbinin ikilemini bana itiraf ediyordu, “Cang Ling Gege*'yi seviyorum, ama babasını kesinlikle öldürmem gerekiyor.”

(*Gege: abi. Ama yanlış anlaşılmasın abisi değil. Koredeki oppa gibi )

Alay ederek: “Onu sevmenin sebebi nedir? Onu bir kenara at, ertesi gün ondan daha iyi görünen birini ara ve sadece iki veya üç gün içinde onu unutmuş olacaksın. ” dedim.

Zhi Yan bana öfkeyle bakarken, kucağından kalktım, “Her neyse intikamın açısından konuşursak, şimdi mutlu olmalısın. Bu kısa sürede, vücuduna iki Dokuz Enerji Habı girdi ve enerjini uzun bir süre rehberliğime göre ayarladın ve uyumlu hale getirdin; bir önceki haline kıyasla, bir dünya fark yaşamış olmalısın. Liu Wei ile hiçbir zaman doğrudan savaşmamış olmama rağmen, onun büyüğüyle savaşmıştım. Bu genç ile yaşlı adamı karşılaştıracak olursak, çok da fazla bir güç farkı olduğunu sanmıyorum. Mo Qing sana yardım etmezse, ki şu an sana yardım etmek istediğinden bahsetmiyorum bile; ben bedenine gireceğim ve senin yerine savaşacağım, onu öldürmek imkansız değil. Bana bedenini geceleri kullanman için bu yüzden ödünç verdin değil mi? Şimdi büyük intikamının arifesindeyiz. ” Elimi kaldırdım, çenesini tuttum, yüzünü hafifçe aşağı çektim ve zorla gözlerimin içine bakmaya zorladım, “Ne için endişeleniyorsun?”

Zhi Yan itaatkâr bir şekilde onu rahatsız etmeme izin verirken, gözleri tüm hassasiyet ve masumiyetini döküyordu: “Wan Lu Sekti'ne gelmeden önce babamın Liu Wei tarafından kalbinden bıçaklandığına tanık oldum. Ölümün eşiğinde iken, beni oradan göndermek için son gücünü kullandı. Jiang Hu'da, büyük amcamı bulmak için uzun süre çaresizce dolaştım ve sonra babamın trajik ölüm haberini duydum. Büyük amcama Liu Wei'nin babamı öldürdüğünü söyledim, ama kimse bana inanmadı. Hepsi düşüncelerimin anormal olduğunu düşünüyorlardı. Deli olduğumu düşündüler. Tamam, bu sorun değildi. Hatta daha sonra kazara karanlık tarafa geçtiğimi bile söylediler. O halde sadece karanlık tarafa geçeceğim.” Bana baktı, “Bu yüzden o gün olanlar yaşandı, başımı mezar taşına kötü bir şekilde vurduğum gün.”

Başımı salladım, kabaca bu gelişmenin tüm ipuçlarını ve parçalarını tahmin etmiştim.

“Şimdiye kadar, hâlâ Yaşlı Adam Liu Wei'nin neden böyle bir şey yapmak istediğini anlayamadım… Neden aniden babama zarar vermek istedi?”