46. Bölüm

121 12 0
                                    

Ertesi gün, On Büyük Ölümsüz Sekt toplantı için Xian Tai Dağı'nda toplandığında, Shen Qian Jin'i aramak için Zhi Yan'ı takip ederek arkasından süzüldüm.

Tam bu sırada, yoğunlaşmış şeytani enerjinin oluşturduğu karanlık kafesin dışında, Shen Qian Jin'in güvendiği müridi duruyordu. Zhi Yan'ın odaya girdiğini görünce başını kibarca eğdi ve yana doğru çekildi. Elinde bir ayna tutuyordu. Bir göz atmak için süzüldüm. Aynaya yansıyan sahne, Xian Tai Dağı'ndaki Ölümsüz Sekt toplantısı idi.

Ölümsüz Sektlerdeki Bin Mil Aynası bu aynadan binlerce mil uzakta olsa bile, diğer taraftaki durumu görmeyi mümkün kılardı. Diğer bir deyişle Shen Qian Jin, Ölümsüz Sekt toplantısına şahsen gitmemiş, müritlerini orada oturtup aynayı tutturmuştu. Şahsen katılmamış olsa da orada olmaktan farklı değildi.

Nasıl hile yapacağını gerçekten biliyordu.

Shen Qian Jin'e hayran kaldım, aynı zamanda kendi kendime bu konuda Mo Qing'in de cömert davrandığını söyledim. Shen Qian Jin'i bu yere hapsetmişti ama onun müritleriyle iletişim kurmasını yasaklamamıştı ve Ölümsüz Sekt toplantısına katılması için Bin Mil Aynasını kullanmasına aldırmamıştı bile ...

Bununla birlikte, daha dikkatli düşündükten sonra Mo Qing’in amacı Liu Su Ruo’nun Shen Qian Jin’in kanını almasına izin vermemekti. Artık iş bu noktaya geldiğine göre, Shen Qian Jin gerçekten toplantıya katılacaktı. Jian Xin Sekti'nde yaşadıkları hakkında konuşacaktı ve Liu Su Ruo'nun onu tehdit etmesinin hiçbir yolu olmayacaktı.

Bir taşla iki kuş vurmak demekti.

Ejderha saatinin* sonunda, her ölümsüz sekt yerine oturdu, kelimenin tam anlamıyla ölümsüz enerjinin dalgalandığı halka açık bir yer olmuştu. Gördüğüm ve görmediğim ölümsüz kültivatörlerin hepsi bir cenaze törenine başlıyorlarmış gibi kaşlarını çattılar.

(* ejderha saati; sabah 7-9 arası)

Bugün, On Büyük Ölümsüz Sekt'ten Nan Yue Sekti artık mevcut değildi, bu yüzden boş bir koltuk vardı. Shen Qian Jin'in yerinde müritleri aynayı tutuyor ve yan tarafta duruyorlardı. Ev sahibi toplantıyı başlatmak için ağzını açtı ve bitirdiğinde beklediğim gibi bir süre sonra baştan ayağa bandajlanmış Liu Su Ruo belirdi. Yüzünün etrafına da tek gözünü kapatan beyaz bir bez sarılmıştı. Tek gözlü bir kadın olmuştu ve görünüşündeki acı ve kızgınlık eskisinden daha da artmıştı.

"Ölümsüz dostlarım, beş gün önce Jin Zhou Şehri, Wan Lu Sektinden Li Chen Lan tarafından yok edildi, tam bir ıssızlık sahnesi olarak tanımlanabilirdi..."

Zhi Yan'a bakmak için başımı çevirdim: “Daha önce sizin ölümsüz sektlerinizden gelen bu şeylerle oynamadım. Liu Su Ruo'nun konuştuğu bölümü doğrudan geçebilir miyiz? Bunu görmek istemiyorum. "

"Geçiremeyiz." Zhi Yan, Liu Su Ruo'yu gördüğünde, ruh hali iyi değildi ve bilinçaltı yüzünden bana çok kırgın bir ses tonuyla, "Bir yolu olsaydı kim yaşlı cadının gevezeliklerini duymak isterdi." dedi.

Henüz cevap bile vermemiştim, Shen Qian Jin aniden Zhi Yan'a bakmak için başını kaldırdı, yan tarafta aynayı tutan Guan Yu Kulesi'nden müridi de Zhi Yan'a şaşkınlıkla baktı.

Aynaya baktım, aynadaki insanların da bu tarafa bakmak için başlarını çevirdiğini gördüm. Xian Tai Dağı'ndaki toplantı uzun süredir başlamamıştı, ancak ilk toplu sessizlik dalgasını memnuniyetle karşılamıştı.

Ohh, bu aynayla sadece bir süredir uğraşıyordum, demek ortaya çıktığında sesi de iletebiliyordu.

Zhi Yan'a ıslık çaldım, bu tür bir ilgiyi çekebildiğim için çok mutlu olmuştum: "Oohh, söylediklerini hepsi duymuş gibi görünüyor."

Ostentatious Zhao Yao Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin