Ostentatious Zhao Yao

33. Bölüm

Chen Ji Dağı'na döndüğümde, Mo Qing ve Si Ma Rong'u doğruca Gu Han Guang’un yerine getirdim.

Avluya giren Gu Han Guang, vizon kürk peleriniyle birlikte çıktı; süper küçük görüntüsü, uykulu yüzü, puslu gözleri ve dağınık saçları, ilk bakışta onun oldukça sevimli görünmesini sağlıyordu. Fakat gözleri Si Ma Rong ve Mo Qing'in yüzlerine indiğinde, gözlerindeki pusluluk hafifçe keskinleşti, kaşlarını çattı ve “Bu nedir?” Diye sordu.

Mo Qing: “Yaralanmalarını tedavi et.” dedi.

Gu Han Guang bir soru ile cevap verdi: “Onu mu tedavi edeyim?”

"Tedavi et," dedi sert bir sesle. Gu Han Guang dudaklarını kenetledi ve altın iğneleri almak için odasına geri döndü.

Mo Qing’in sırtına baktım, omurgası hala düzdü, dudaklarının hafif soluk rengi olmasa normalden farklı olduğunu düşünmek imkansızdı.

Mo Qing'e dedim ki: “Shizun, daha önce Si Ma Rong’un Feng Zhou Şehrindeki küçük ikametgahında birşeyler düşürdüm, geri dönüp alacağım ve bir süre sonra geri döneceğim." Mo Qing'e başka bir şey sorma şansı vermedim ve ayrılmak için Anında Seyahat'i kullandım.

Şimdi orada dursaydım, Mo Qing'in Gu Han Guang'un yaralarını tedavi etmesine izin vermeyaceğini biliyordum. Yaralarının boyutunu benden gizlemek istiyordu… Bana kılıcı almak için gittiğinden yaralandığını bilmemi istemiyordu; muhtemelen rahat hissetmiyordu ve kılıcı ele geçirmemden korkuyordu.

Si Ma Rong’un küçük ikametgahına indim, dışarıda sokaktaki seyircilerin dağıldığını gördüm ve evin içinde Karanlık Muhafızlar fenerleri yakıyor, temizliyor ve tamir ediyorlardı. Beni gördüklerinde, hepsi selamlayarak başlarını eğdi ama fazla bir şey söylemedi ve sadece kendi işlerine dikkat etti. Arka avluya gittim ve Zhi Yan’ın bedenini ahşap depoya sakladım. Ruhum süzülürken, avludaki uçucu auranın daha da yoğunlaştığını gördüm.

Ama Küçük Yuvarlak Yüz artık duvarın üstünde değildi, onu bir kez avluda aradım ve sonunda ana odaya gittim. İçeri girdikten sonra, Si Ma Rong’un tekerlekli sandalyesinde oturmuş bacaklarını kucaklayan ve yüzünü dizlerinin içine gömen Küçük Yuvarlak Yüz'ü gördüm. Kızgınlık havası kara bulutlar gibi taşmıştı: “Bana geri ver… Onu bana geri ver.” Bu sözleri tekrarlamaya devam ediyordu.

“Si Ma Rong kurtarıldı.”

Bunu söylediğim anda, hemen bana bakmak için başını çevirdi ve görünüşü beni şok etti. Siyah saçları içindeki kızgınlık gibi dağılmıştı, yüzü kanlı gözyaşlarıyla kaplıydı, gözleri beyazlarının görünmediği zifiri siyahtı, ten rengi ölümcül derecede solgundu, dudakları mavimsi siyahtı, dizlerinin etrafına sarılı ellerinde uzun siyah tırnaklar uzamıştı. Görünüşü çok korkutucuydu.

Zihnimi kontrol altında tuttum ve mümkün olduğunca sakince söyledim: “Kurtarıldı, ama biraz rahatsız bu yüzden Chen Ji Dağı'nda dinleniyor. Şafak vakti geldiğinde geri dönecek. ”

Bu sözleri işiten Küçük Yuvarlak Yüz’ün gözlerindeki zifiri siyah yavaş yavaş geri çekildi ve normal insan haline yavaşça geri döndü: “Gün doğduğunda geri dönecek mi?”

“Mmn, şafak vakti geldiğinde geri dönecek, sadece bir shichen kadar daha bekle.”

(*shichen - iki saat)

“Başka bir shichen daha bekle…” Dışarıya gökyüzünün rengine baktı ve yüzünü bir kez daha dizlerinin içine gömdü, “Bekleyeceğim, A Rong, seni bekleyeceğim.”

Bu taraftaki konuyu hallettikten sonra, Karanlık Muhafızların şüphe duymaması için aceleyle Zhi Yan’ın bedenine girdim ve avludan ayrıldım. Gu Han Guang'un belki de Mo Qing’in ilacını sürmesi ve sargılarını değiştirmesi için biraz daha uzun süre gerektiğini düşünerek, acele etmedim.