Ostentatious Zhao Yao

50. Bölüm

Yaşlı kadın Née Zhou oğlunu getirdi ve bu bilgine yukarıdan aşağıya bir bakış attım.  Annesine karşı körü körüne boyun eğiyordu. Hayattayken de her zaman bu kadar aptal ve korkak olduğu belliydi. Şu an öldüğünde bile bu kimlikten kopamamıştı.

Née Zhou, benden hoşlanıp hoşlanmadığını sordu, eğer benden hoşlanırsa o zaman bu mesele halledilecekti. Bir düğün belgesi yazmak, evlenmek ve sonra bana nişan hediyesi vermek için sekiz karakterlik doğum tarihimi alıyordu.

Née Zhou'nun arkasında duruyordum. Née Zhou ona sorduktan sonra âlim, ürkek ve utangaç bir şekilde bana bakmak için başını kaldırdı. Başlangıçta iri bir genç bayan gibi tatlı ve utangaç bir ifadesi vardı ama bakışlarımla karşılaştığında bedeni dehşetle tepeden tırnağa sallandı.

Ona soğuk gözlerle baktım. Née Zhou'nun arkasında ağzımı açtım ve sessizce şu iki kelimeyi ifadesiz bir suratla söyledim: "Yapacağını söyle."

Bilgin bir ağız dolusu tükürük yuttu: "Be-be-be-be- beğendim ..."

Née Zhou'nun yüzü mutluluktan parladı ve elimi tutmak istedi.  Ancak kaçtım, arkamı döndüm ve dedim ki: "Hadi gidelim. Hemen gidip düğün belgesini yazalım. "

Née Zhou çok mutluydu: "Karına bak, senden daha telaşlı."

Oğlunu ve beni yolda ilerletirken, uzun soluklu bir şekilde ailelerinin geçmişi hakkında konuştu. Hayatta olduklarında, köylerinde zengin bir aile olduklarını, birçok iyilik yaptıklarını ve iyi meziyetler biriktirdiklerini söyledi. Tek kötü şey, çocuğunun babasının çok erken ölmesiydi. Née Zhou, oğlunu birçok güçlükle bir yetişkine dönüştürmüştü. Sonra nihayet ilçe düzeyindeki imparatorluk sınavını geçmişti. Bir sonraki imparatorluk sınavına girmek istediğinde, dağdaki köyde bir grup haydut tarafından soyulmuşlardı ve anne ve oğul hayatlarını kaybetmişti.

Yaşlı kadının hayattayken başka bir dileği yoktu. Ulaşamadığı tek dilek, oğlunun hayatta iken bir eş alma şansı bulamamış olmasıydı. Bu nedenle, hayalet pazarında epey bir süredir gelinini arıyor ve arıyordu.  Sekiz karakterlik doğum tarihlerine, görünüşlerine göre seçim yapıyor, bakire olup olmadıklarına, acınasılıklarından inatçılıklarına kadar gevezelik ediyordu.

Şimdi bile benimle tanıştığı halde, Née Zhou hâlâ mızmızlanıyordu: "Sadece sen çok uzun yaşadın, bu yüzden çok daha yaşlı görünüyorsun ama yine de önemli değil. Senin hayattayken ölümsüz bir kültivatör olduğunu varsayıyorum. Ölümsüz kültivatörler olarak sizler birçok insanı kurtarıyorsunuz ama aynı zamanda birçok insanı öldürüyorsunuz, çok fazla talihi ve erdemi olan oğlum kadar iyi değilsin... "

Yanımda, bana bakmak için başını kaldırmaya bile cesaret edemeyen bilgine baktım. Bu şekilde davranacak kadar aptal ve korkaktı, konuşulacak ne kadar iyi bir talih ve erdemi vardı ki..

O ve ben düğün belgesini imzaladık ve ardından Ruh Döndürme Dükkânı'na gitmek için onlarla ayrıldım. Ruh Döndürme Dükkânı'nın önünde duran Née Zhou içeri girmek için ayağını kaldırmak üzereyken aniden bana sordu: "Sana sadece iki saat süren Ruh Dönüş Hapı alacak kadar param var, ama önce bana söylemelisin, Ruh Dönüş Hapı'nı neden istiyorsun, ne yapacaksın? "

Ona bunları söylerken ne yüz ifadem değişti ne de kalbim çarptı. "Ben yaşarken bir mezhebim vardı. Aniden öldüm, bu yüzden bir şeyleri müritlerime devretme şansım olmadı.  Şimdi Hayalet Diyarı'nda evlenmek istediğime göre, bazı şeyleri bitirmek için geri dönmek istiyorum.  Ayrıca müritlerime, gelecekte sizinle ve oğlunuzla rahatlıkla ilgilenebilmem için, benim için daha fazla kağıt para yakmalarını söyleyeceğim. İnsan dünyasında biraz daha kalmama izin verirseniz, o zaman daha fazla insanın daha çok kağıt para yakmasını sağlayabilirim. "