Ostentatious Zhao Yao

21. Bölüm

Zhi Yan’ın bedeni bir odanın içine kilitlenmişti. Yakından takip edip odaya girdim. Bir tarafa süzüldüm ve odada dekore edilmiş güzel ve narin eşyalara baktım. Mo Qing'in insanlara tercihlerime göre süslenmesini emrettiği Zhuo Chen Salonu'ndan çok farklıydı.

Jiang Wu, Kuzey Tepesi Lordu ile işlerini tartışmayı bitirdiğinde, yatak odasına girdi. Yatağın yanındaki sandalyeye oturup kollarını kavuşturarak Zhi Yan'ın uyuyan yüzünü izlemeye başladı.

Biraz endişeliydim.

Ya bu Jiang Wu, Zhi Yan’ın bilinçsiz bedeninden faydalanıp ona birşeyler yaparsa... Şu an hiçbir şey yapamayan veya engelleyemeyen bir ruhtum. Belki de yapmam gereken en insanca davranış başımı çevirmek ve gözetlememek olurdu.

Ama eğer gerçekten bunu yapsarsa, bakıp bakmamam farketmezdi. Sonuçta bir etkim olamayacaktı.

Aslında… Biraz merak ediyordum.

Şeytani kültivatörlerden cinsel ilişkinin, güçlerini geliştirmek için dünyadaki en mutlu yöntemlerden biri olduğunu duymuştum. Bu kültivasyon tekniğinde özel olarak uzmanlaşmış bazı şeytani kültivatörler bile vardı. Kendi başıma meditasyon yapmak yeterince hızlı olmadığı zaman gidip kültivasyon tabanlarını gagalamak ve çalmak için herşeyimi vermek istiyordum.

Bu nedenle şimdiye kadar bahsettikleri gizli mutluluğun ne olduğunu bilmiyordum, bu ne tür bir mutlu yöntemiydi?

Normalde, bunu düşünmediğim için unuturdum. Ama şimdi tam önümde oynanmayı bekleyen bir oyun vardı ...

Aniden Jiang Wu harekete geçtiğinde hala kafa yoruyordum. Çömeldi ve başı Zhi Yan’ın yanağına yaklaştı.

'Vay! Başlıyor!'

Beynim için eşsiz bir azaptı ama diktiğim gözlerimi sahneden alamadım.

Jiang Wu'nun elini kaldırdığını ve parmaklarını uzattığını gördüm. Kontrollü bir çaba ile, Zhi Yan’ın yanağını hafifçe okşamak ve yanaklarını iki kez sıkmak için elinin arkasını kullandı ve sonra güldü: “Hem pürüzsüz hem de yumuşak.”

Açıklamaları kulağa çok lezzetli bir yemeğe bakıyormuş gibi geliyordu ...

Ama… dürüstçe söylemek gerekirse Zhi Yan’ın cildi gerçekten çok güzeldi. Vücudumu yatağa batırıp Zhi Yan'ın diğer tarafına geçtim. Jiang Wu ile birlikte sessizce Zhi Yan'ı gözlemledim ve narin pembe yanağını sevdim. Jiang Wu’nun parmağının Zhi Yan’ın yanağından burnunun kemerine geçtiğini, ardından kaşlarına ve sonunda göz kapaklarına geçtiğini gördüm.

“Kirpikleri yelpaze gibi.”

Elbette, genelde olduğu gibi Zhi Yan’ın gözleri dolduğunda ve kirpiklerini kırpıştırdığını gördüğümde ben bile ona karşı yumuşuyordum. Dudaklarımı kıvırdım, Çirkin Küçük Canavar'ın bu kadar kolay baştan çıkarılmasına şaşmamalıydı…

"A Wu." Kapının dışındaki iki kez sembolik olarak tıkladı ve hemen girmek için kapıları açtı. Karanlık Muhafızı kireçtaşı köprüsünde durduran adamdı bu. "Dikkatli değildim ve Karanlık Muhafızın kaçmasına izin verdim. Demin Lao San* kısa süre önce Wan Lu Sekti'nde Karanlık Muhafızların toplandığını… Ne yapıyorsun?"

( * Lao San - üçüncü kardeş)

Jiang Wu, Zhi Yan’ın kirpiklerinden birkaçını koparıp çekti ve dikkatle gözlemlemek için iki parmağı arasında tuttu: “Xiao Yi.” “Bu kadın çok ilginç. Vücudundaki her yer çok ilginç. ”

Xiao Yi öne çıktı ve Zhi Yan'a bir bakış attı: “Diğer kadınlardan farklı değil. Genelevdeki tüm kadınlar böyle değil mi? ”

Jiang Wu kirpikleri üfleyerek uçurdu ve koltuğuna oturdu: “Diğerleri yanıbaşımda uyuyorken bile korku içinde titriyorlar.”