Revirde ben yatarken başımdaki insan sürüsüne tabiri caizse ''oof''ladım.
Şeyma, Nida, Batı ve manyak herif burdaydı. Yiğit hiçbirşey olmamış gibi davranıyor, o çok sevdiği telefonundan kafasını kaldırmıyordu. Onun dışında Nida ve şu kıvırcık adının Batı olduğunu öğrendiğim çocuk birbirini kesmekle meşgulken, Şeyma ise bir bana , bir Yiğite bakıp pis pis sırıtıyordu.
Sonunda pes ederek ona döndüm ''Ne?'' dedim şeymaya kızgın bir bakış yollarken. ''Hiiiiç.'' dedi gülerek. Abi şurda az kalsın canlı canlı doğranıyordum, bunun gene aklı bir karış havadaydı.
''Çıkın gidin, hasta ziyareti kısa olur.'' dedim gözlerimi hepsine teker teker çevirerek. Nida bakışlarını kıvırcık çocuktan ayıramıyordu. Bunlarda bir iş vardıda, neyse dedim. Nasıl olsa çıkardı kokusu.
''Yiğit .'' dedi şeyma ona dönerek. Telefonundan başını kaldırmayıp, ne var dercesine kafasını salladı.
''Gene hayranlarınla mı uğraşıyorsun?'' kafasını kaldırarak düz bir şekilde şeymaya baktı.
''Cazibeme dayanamıyorlar.'' dediğinde güldüm.
''Olmayan cazibene, dayanmaları gerekmez, sorun yok yani.'' dedim . Telefonu yanındaki masaya koyup, ellerini dizlerine koyup hafifçe eğildi. ''Lütfen bunu aynada kendine hatırlat.'' dediğinde sinirle güldüm. ''Kim senin gibi birine aşık olur ki?''
Hafifçe gülümsedi . ''Bahse girerim,'' diye mırıldandı yüzüme biraz eğilip ''Sen olurdun.''
Şeyma ooo dediğinde kafamı arkaya atıp koca bir kahkaha patlattım. ''Ben mi?'' dedim işaret parmağımı kendime doğrulturken kaşlarını çatıp kafasıyla onayladığında gülmemek için kendimi kasıyordum resmen. ''Bu denendi, ama başarılamadı. Ayrıca şuan, hakkında tek düşündüğüm ne kadar egoist olduğun.''''Yazık olmuş.'' dedi telefonunu eline almadan önce. '' Bu kadar ukala olmasaydın; hakkında düşündüğüm tek şey,ne kadar masum olduğun olurdu.''
Gözlerimi devirdim. ''Bahse girerim,'' dedi şeyma gergince saçlarını karıştırırken ''Birbirinizi gerçekten tanısanız ikinizde birbiriniz için ölüyor olurdunuz.''
''Ne?'' diye cırlayan tek kişi, elbette ben değildim. Yiğit'in sesi benim sesime karışmış, şeymanın suratını buruşturmasına neden olmuştu.
Gerçi şuan problem ne kadar bağırdığımız değildi, birbirimize yakıştırıldığımızdı ki , biz adeta ateş - göndermeye bakarmısın , cuk diye oturdu- barut gibiydik.
''Söylediğimi duydunuz, tekrar etmeyeceğim.'' dedi omuz silkip.
''Aslında,'' dedi Batı nidanın suratından gözlerini çekip ''siz kesinlikle birbirinize göresiniz.''
tiksintiyle yüzümü buruşturdum. ''Bir daha bunu söylersen üstüne kusarım.'' dedim elimi karnıma bastırarak.
''Bahse var mısınız?'' dedi nida heyecanla bize dönüp.
''İkinizden biri, ilk kim aşık olursa, birini öpecek.''
''Ya olmazsak,'' diye sordum , alnımı biraz daha kırıştırarak. Şeyma gülüp kapıya doğru yanaştı ''O zaman bir problem olmaz. Ama bence, şimdiden kimi öpeceğinize karar verin derim ben.''
Bana bakıp göz kırptı. Kızardım. Şaşırılıcak birşey yoktu, ve ben hep kızarırdım zaten. ''Saçmalamayın kimseyi öpmeyeceğim.'' dedim yüzümü buruşturarak.
Yiğit alayla gülerek kafasını bana çevirdi, ''Eğer bana aşık olmayacağına bu kadar eminsen,'' uzanıp yüzüme gelen bir lüleyi arkaya attı. ''Bunlara takılmamalısın, güzelim.''
Nida ve Batı onu onaylarken sertçe yutkundum.
Haklıydı.
Niye bu kadar dert ediyordum ki.
Ondan hoşlanmamıştım bile.
Tutenşytayn diye düşündüm.
''Tamam'' dedim, yatağıma uzanırken.
Bir bu eksikti zaten.
gecenin köründe yeni bölüm eklemek, alışkanlık oldu galiba. Neyse. Tuhaf bir bölüm oldu bence. Yorumlarda görüşürüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yetenek Akademisi
Fantasy''Yanan elleri bir tek bana işlemezken alev alev olan gözlerini bana dikti. O zaman sadece ellerinin değil gözlerininde ateş aldığını farkettim. Başlı başına bir yangındı ve benide yakıyordu.'' Birçok yetenek, güç, hayat. Hepsi bir okulda okurken...