2 saattir önümde duran kitabı yüzümden kaldırdım. Şeyma yüzünün neredeyse 4/2'sini kaplayan güneş gözlükleriyle önümüzdeki masada oturan yiğit ve doğuya bakıyordu.
''Şeyma napıyoruz biz 2 saattir söylermisin? Kalk gidelim.'' gözlüklerinin üzerinden bana baktı. '' Sen sus. O çocuğun senden hoşlanması için gider ona harem bile kurarım.''
Bu kız idda işini fazla abartıyordu. Gidip birini öpecek değildim. Ben birinin gözlerine bile 3 saniyeden fazla bakamazdım, öpüşmek benim için uçuk birşeydi.
Lafını dinlemeyip kalktım. Kalktığım anda kitaptan düşen zarf gözüme çarptı. Aynı zarftı. Tam 1 hafta önceki zarf. Şeymaya çaktırmadan zarfı alıp açtığımda nefes alıp verişlerim hızlanmış, kimseye çaktırmamak için suyuma uzanmıştım .
''Almış olduklarını vereceksin günışığında,
Vermiş olduklarımı alacağım ay ışığında.''
K.
Bu okula geldiğimden beri başımdan bela eksik olmuyordu. Ne yapmıştım ki ben , sonuçta okula adım atalı 1 ay anca olmuştu. Şöyle bir düşünürsek, Yiğitin t-shirtlerini pembeye boyamış, sigaralarını tuvalete atıp üstüne sifon çekmiş, parfüm şişesine yağ koymuş olabilirdim. Hadi ama bunlar sayılmazdı.
Sırf bunlar için bana komplo düzenleyip, sonra da kahramana yatacağını zannetmiyordum.
Hem o da suçluydu. Benim havlularımın olduğu yere kirli pantolonlarını koymuş, sinirinden kıvır kıvır olan saç uçlarımın azıcığını yakmış, ayıcıklı pijamamı kesip şort yapıp üstünede '' bu gece çok sıcak olacak , puantiyeli.'' yazmıştı.
O daha fazla suçluydu. Her zaman sınıfta kavga etmemizden bahsetmiyordum bile.
Zarfı kitabın arasına koyup yürümeye başladım. Şeyma ses etmeden arkamdan yürüyordu.
''Sen git Şeyma , ben uyuyacağım biraz.'' dediğimde tek kaşını havaya kaldırdı. Nasıl yapıyordu aklım almıyordu. Ben ne zaman yapsam 2 kaşımda havaya kalkıyor, bu da beni komik bir duruma düşürdüğünden, onlara imreniyordum. '' Bu saatte ?'' diye sorduğunda 'evet' dercesine kafamı salladım. Konuşsam yalan söylediğimi anlardı.
''Peki, sende haklısın. Yiğitle gece uğraşacaksın sonuçta.'' dediğinde , gözlerimi devirdim. Beni utandırmak için yaptığını biliyordum. '' Fesat olmuşsun iyice sen. Tasbiplemiyorum bu durumu .'' diyip odaya girdim.
Giyecek birşeyler ararken gözüm ayıcıklı pijamama ilişti, ah ne de severdim.
Manyak herif. Güzelim pijamamdan ne iştemişti. Bir gri eşofman altı ve lacivert sporcu atletimi giyip yatağa uzandım. Birazdan gelecekti ve biz kavga edecektik, Derken kapı açıldı.
'' Hayvanat bahçesine döndü oda sayende.''
ona arkamı dönüp birşey demeden yatmaya devam ettim. '' Bence puantiyeli daha yakışıyor.'' dediğinde katsayım dolmuştu.
'' Beni dikizlemekten hiç utanmıyormusun ?'' üstündeki gömleği ağır hareketlerle çıkarıp üstsüz bir şekilde bana baktı. Siyah saçları dağılmış, siyah darpaça pantolonu ise belinden düşecekmiş gibi duruyordu.
'' Bunu bana beni gözetleyen kız söylüyor.'' dediğinde yastığı alıp ona fırlattım. '' Yakışıklıyım ve deli oluyorsun, biliyorum.'' diyip güldüğünde somurttum. '' Aslında tipim bile değilsin.'' diyip gülümsediğimde kaşlarını çatan oydu.
'' Şu vücuda, şu baklavalara ve pirsinglerime bak. Benim için ölüyorsun.'' dedi sakin bir şekilde.
Elimle silah işareti yapıp kafama bir tane sıktım. Bu ona açıkça ' sallamıyorum seni.' demekti.
Ona fırlattığım yastığı almaya giderken ayağıma birşey takıldı. Alıp havaya kaldırdığımda siyah bir kedi maskesi olduğunu gördüm. '' Bu ne ?'' dedim ona göstererek. Elimden alıp yatağının yanındaki küçük masaya koydu. ''Sınırlayıcı.'' birşey demeden yastığımı alıp yattım. Tam uyuyordum ki elektrikler gitti.
Çığlığım odada yankılanırken, yiğit çoktan bir ateş yakmıştı.''Al ve çığırmayı kes.'' Tam tepemde duran ateşe rağmen uyuyamadım. Sanırım o da uyumuyordu. ''Yiğit.'' dedim yarı ağlamaklı çıkan sesime aldırmayıp. '' hıı?''
''Ben uyuyana kadar elimi tutar mısın ?'' dediğimde ''bunu neden yapayım?'' dedi uykulu sesiyle. ''Benim karanlık fobim var, uyuyamam.Korkuyorum.'' sonlara doğru sesim titremişti. Mektup olayını yeni hatırlamıştım. ''Gel ve sus.'' dedi yatakta bana yer açarken.
Elinin birini bana doğru uzatmış, suratını duvar tarafına dönmüştü. Yavaşça yanına uzanıp üstümü örttüm. Elini biraz daha kendime çekerek tuttum. Parmaklarımı , onun parmaklarındn geçirirken sesini çıkarmadı. Tanıdık olan sigara ve yanık kokusuyla gülümsedim.
Her gece geç geliyordu. Onu merak etsem de sesimi çıkarmıyordum. Zaten çıkaramazdım.''Yiğit.'' dedim uykulu çıkan sesimle . ''Ne var?'' dedi sinirli çıkan sesiyle. ''Teşekkür ederim ve senden nefret ediyorum.'' boğuk kıkırtısını duyduğumdan pek emin olmasam da bir soru daha sordum. ''Benden neden nefret ediyorsun?'' dediğimde gözlerim çoktan kapanmıştı.
***********************************************************
Çocuk yanındaki kızın uyuduğunu anlayınca kıza doğru döndü ve fısıldadı.
''Sen benim sırrımsın. Bu yüzden seni saklıyorum. Eğer seni biri görürse, çalarlar benden.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yetenek Akademisi
Fantastik''Yanan elleri bir tek bana işlemezken alev alev olan gözlerini bana dikti. O zaman sadece ellerinin değil gözlerininde ateş aldığını farkettim. Başlı başına bir yangındı ve benide yakıyordu.'' Birçok yetenek, güç, hayat. Hepsi bir okulda okurken...