Özel sebep.

9.3K 652 33
                                    

Yiğitin yaptığını yapıp döşemeleri izlerken söylediği cümle aklımda dönüp duruyordu. ''Ona ben bile dokunamıyorum.'' Biz nerde miydik, odamızda.  Önüme bir ateşten çizgi çektikten sonra kolumu tutup dışarı sürüklemiş ve merti aramıştı. Tam 3 dakika sonra odamızdaydık ve üstümde pijamalarım vardı.

Yiğit ise aksine altında koyu renk jean ve üstünde uzun kollu , dar bir t-shirtle duruyordu. Where is the adalet ? diye düşündüm. Adam odada bile cool takılıyor. Umutsuzca ondan az önceki olaylar hakkında cevap almak için boğazımı temizledim.

'' Sanırım bana bir açıklama yapmak zorundasın.'' dediğimde alev alan gözleri beni buldu. ''Sen '' dedi deri ceketini üstüne geçirirken, '' bu gece, bu odadan çıkmıyorsun. '' Gözlerimi kısıp anlamsızca bakışlarına cevap verdim. Resmen beni bir kumarhaneye götürmüş, kumral bir kızla flört etmiş , önüme ateşten bir çizgi çekip adama bilmediğim birşey ima etmişti. Şimdide emir veriyordu, ah ne güzel.

''Bana emir veremezsin.'' saçlarını düzeltirken çok normal birşeymiş gibi ''elbette verebilirim.'' dedi. Huysuzca başımı iki yana sallayıp kollarımı belime sabitledim. Küçük bir çocuk gibi göründüğümü biliyordum , ama adam resmen manyaktı. Hızla yürüyüp odanın kapısını açıp tam 1 adım dışarda durdu.Şimdi ben içerde o dışarda birbirimize sabit bakışlar atıyorduk. ''Hala dışarı çıkmakta kararlımısın?'' dediğinde beklemeden kafamı salladım, bu hareketime güldü. ''Peki, öyleyse.'' Gözlerimi irice açıp ''cidden mi?'' diye sordum büyük bir saflıkla. ''Evet peki.'' dedi gülümsemesi yüzünden silinmezken. 

Ardından suratıma kapanan kapıyla karşı karşıya kaldım. '' Sana bu odadan çıkılmayacak dedim.'' dedi kapı arkasından Yiğit. Ardında kapı kulpunun sapı çat diye elimde kaldı.

EVET YANLIŞ DUYMADINIZ, ADAM KAPI KULPUNU KIRDI.

''Çıkar beni şurdan, pislik çabuk . Öldüreceğim seni. Aç diyorum sana , aç şunu. Bak -'' derken kapıyı tıkladı.

''Tatlı rüyalar, puantiyeli.''

--------------------------------------------------------------------------------

Sabah uyandığımda kapı aralıktı. Fakat bit Yiğit yoktu karşımda. Hazırlanıp aşağı indim. Dersin başlamasına 2 dk kala sınıfa girdiğimde yiğitin suratında kitap en arkada uyuyordu. Gidip yanına oturup tek kelime etmedim. Evet, adam beni dün resmen odaya kitlemişti, ama ben tek kelime etmiyordum. Bunun acısı kötü çıkacaktı çünkü. Ona yapabileceklerimi kurgularken sırıttım. Tüm t-shirtlerini pembeye mi boyasaydım acaba. Yada o çok sevdiği sigaralarını klozete atardım. Bunları düşünürken gülümsemem daha da büyüdü. Resmen yanına oturup, çocuğa komplo kuruyordum ama ruhu duymuyordu. 

''Sena.'' önümdeki Selim hocaya baktım, ne ara derse girmişti yahu. '' Neye bu kadar sırıttığını söylermisin?'' dediğinde merakla beni bekliyordu. ''Özel sebeplerden dolayı hocam.'' dediğimde bu sefer sağ tarafıma döndü '' sen neden sırıtıyorsun?'' dediğinde Yiğitin bana bakıp sırıttığını gördüm.

''Dünyanın en güzel özel sebebine sahibim.''

-Merhabalar. Çok kısa yazıyorum farkındayım, birde bayadır yoktum. Üzgünüm. Yetiştirebilirsem 2 bölüm daha koyacağım. Şu kırmızı mühürlü kart olayına gelelim istiyorum artık. Güzel yorumlarından dolayı , herkese teşekkür ederiiim. 

Yetenek AkademisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin