''Arzu.''

8.7K 516 69
                                    

''Pardon?'' dedim boş boş sarışın çocuğa bakarken.


''Sevgili karıcığım, bende tanıştığıma memnun oldum.'' dedi dişlerini göstererek.

Kendimi tutmadım, fırladım ve yüzüne yumruğumu geçirdim.

Hafif sendeledi, ama düşmedi. Şaşkın yüz ifadesi far görmüş tavşana benziyordu.


Yiğit önümüze bir çizgi çektiğinde ateş bizi görünmez kılmıştı. Kafamı hafif kaldırarak ona baktığımda gülmemeye çalıştığını gördüm. ''Ne?'' kafasını kaşıyarak attığı hızlı adımlar arasından bana döndü. '' Az önce bir prense yumruk attın.'' Gözlerimi devirip ''Ne olmuş, adam kafayı sıyırmış. Bana 'karıcığım.' diyip duruyordu. Ne yapsaydım, madalya felan mı verseydim?''


Birşey demeden önüne döndü ve okulun bahçesine açılan kapıya ulaştık. Kolumu bıraktığında yerine garip bir sızı hissettim. Çok fazla sıkmıştı.


''Şimdi git. Ben herşeyi hallederim.'' Kafamı sallayıp fısıltıyla söylendim ' ah evet, senin halletme biçimlerini biliyoruz. Sonu hastanede bitiyor.'


''Birşey mi dedin?'' Kafamı olumsuz anlamda salladım.''Git başımdan yeter.'' dedim sıkılmışcasına.


Önümden hızla geçip, Kuzeylerin olduğu tarafa yürümeye başladı. Bahçeyi süzüp Nidaları bulmaya çalıştım.


Birkaç öğrenci yerde yatıyordu. Geri kalan öğrenciler ayakta ya birbirleriyle konuşuyor, yada telefonla uğraşıyordu.


ŞEYMA


Bahçenin ortasında dikilen Sena'yı alıp yanıma oturttum. ''Söyle neler dönüyor, bu yüz ifadesi ne?'' dedim.


''Yiğit beni öptü.'' koluna vurup ''Şaka yapma.'' dedim.


''Ya ne şakası. Adam zaten manyak. Geldi beni öptü bide. Ya atın beni denizlere ya. Ben nasıl evlenicem şimdi ?'' diyip yüzünü kapattığında haline gülmemek için kendimi zor tuttum.


''Senin için onu etki altına alabilirim.'' dedi ne zaman geldiğini farketmediğimiz Selim hoca.


''Ölürüm de onla evlenmem. Manyak herif.'' Ellerini yüzünden çekip, Sena'nın saçlarını geriye attı. Kıvırcık saçları dağılmış, terden yüzüne yapışmıştı.


''Niye ağlıyorsun o zaman?'' Burnunu çekerek ellerini kucağına koydu. ''Bilmiyorum. O..o çok dengesiz.'' dedi hıçkırıklarının arasından.


Kafası karışmış Selim hocaya baktım, ''Nasıl yani?'' dedim merakımı belli ederek.


''Beni öpüyor, bana hakaret ediyor, beni koruyor. Anlamıyorum. '' Sırtımı oturduğumuz duvar dibine daha da yasladım.


Yetenek AkademisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin