6.Bölüm:Baş Belası.
"Küçük ay büyürken, sırlar artarmış. Küçük ay'ın bu sırlardan haberi yokmuş.."Tahminen iki saatlik uykumu içeriden gelen sesler yüzünden böldüm. Ses demek az kalırdı bunun yanında..Derin bir nefes alıp odadan çıkarak sesin geldiği yöne doğru ilerledim. Yakınlaştıkça müzik ve Batuhan'ın iğrenç hatta iğrenç yanında az kalır felaket sesi ile uyku sersemliğim ile düşecek gibi oldum. Mutfağın kapısına geldiğimde hoparlörde çalan Mahmut Tuncer şarkısı ve buna yüksek sesle elinde süzgeç ile eşlik eden Batuhan görüş açıma girince kapının önünde dikildim.
"I'm ready for halay... Efendim mantık sizi A noktasından B noktasına...Halay ise her yere...Evet şimdi başlıyor on notalı parçamız.."diye bağırarak şarkıya eşlik ediyor ve gördüğüm kadarı ile makarna yapıyordu. Kelimenin tam anlamı ile korkunçtu. Bu çocuk tam bir manyaktı, manyak...Onun bu haline gülmemek elde değildi. Dayanamayıp kahkahalarca güldüğüm sırada Batuhan'ın bakışları beni buldu ve boşta kalan eliyle gelmemi işaret edince bir ara kaçmayı planladım ama çok geçti. Neden mi ? Batuhan kolumdan tuttuğu gibi sandelyeye oturturmuştu bir yandan da şarkıya eşlik ediyordu.
"Ezme ile süzme ile lo lo...Yar bulunmaz gezme ile lo lo...Mezarımı kızlar kazsın lo lo..Altın saplı kazma ile lo lo.." diye bağırarak makarna karıştırıyordu. Masanın üzerinde duran ve harika hatta harika az nefis, mükemmel, harikulade, leziz.. Tamam biraz abarttım güzel gözüken salatanın domatesinden aldığım sıra yakalanmış olacaktım ki Batuhan'ın elime yavaşça vurması ile elimi hızlıca çektim.
"Yaramaz çocuğumuza bak sen?!" dedi sanki annem gibi..O da böyle yapardı yememem gereken birşey olunca elime vurur "Haylaz seni kocaman kız oldun hâlâ bir çocuk gibi elinle yemeğe giriyorsun!" diye sitem ederdi. Bu dalgınlığım Batuhan kulağımın dibinde ,
"Lo lo siye kurban ola lo lo..Bu can siye hayran ola lo lo.." diye bağırması ile son bulmuştu. Bu çocuk Mahmut Tuncer mi dinliyordu cidden? Böyle bir çocuk Mahmut Tuncer gözlerimle görmesem inanmazdım. Ama gerçekti tüm bu olanlar..Yakışıklı karizmatik çocuğumuz bir yandan makarna yapıyor bir yandan Mahmut Tuncer şarkısı söylüyordu.
"Makarna seversin değil mi Mehir..? İstediğin birşey varsa söyleyebiliriz hı ?" diyerek hem oynuyor hemde benimle konuşuyordu.
"Severim tabi...Kim sevmezki makarna ?" diye soru yönelttim.
"Makarna sevilmez mi ya makarna candır can... Ama sevmeyenler de var tabi Ulaş gibi, o pek sevmez.." dedi göz devirerek. Beklemiyordum normal biri değildi zaten..Bak yine o buzlar kralının ismini duyunca tüylerim ürperdi.
"Ee..Yardım etmemi istermisin?" diye konuyu değiştirdim.
"Hayır sen misafirsin...Kontrol bende sorun yo.."demesi ile bir tencere makarnanın yere dökülmesi bir oldu "Bu siktiri boktan eldivenlerin işi ne lan ? Bak ya güzelim makarnam çöp oldu...Aç kaldık görüyormusun?" diye sitem etti.
"Keşke olaya el atsaymışım da aç kalmasaymışız" dedim gülerek. Demez olaydım... Batuhan'ın o ölümcül bakışları beni buldu ve bana sen bana "beceriksiz mi diyorsun he ?!" diye bakıyordu. Bende ona "evet beceriksizsin" bakışları atıyordum ki bu anlamsız boş bakışları sonlandıran Batuhan oldu. Sanki başının üstünde bir ampul varmış da o yanmış edası ile,
"Hah ! Buldum o zaman bizde dışarıdan birşeyler söyleriz..Zehir gibiyim değil mi Mehir ?" dedi bilmiş edasıyla...
Ya ne demezsin Graham Bell telefonu bulmasaydı şimdi kesin sen bulmuştun
diye geçirdim içimden. Ama tabiki bunu ona söylemecektim. Anlayışla kafamı sallayıp "Fişek gibisin mübarek.. Fişek.." dedim bende onun gibi bilmiş bir edayla.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayın Son Işığı
Teen FictionWATTPAD'te AYIN SON IŞIĞI İSMİ İLE YAYINLANAN İLK KİTAP- Göz çukurlarının renklerine gömüyordu hislerini, geçmişini, hiçkimsenin bilmediğini bilmediklerini..Bir deprem etkisi yaratan insanları, kalbinin mezarlığına gömmeye çalışıyordu, çalışıyorlard...