İçimdeki Vampir

Güven

Merhaba arkadaşlar . Çok uzun zaman geçti yazmayali biliyorum ve üzgünüm çok uzatmayacağım çünkü bildirimde bunu uzunca anlatmıştım . Okuyanlara ve vote , yorum atanlara çok teşekkür ediyorum sizi Seviyorum . Ve bir de güzel bir haberim var . ARTİK SINIR KOYMUYORUM KALDIRDIM :D . Çok sevindiniz biliyorum iyi okumalar . :D Multimedia da Ella

Ella nin Ağzından Okuldaki Olaylar Yaşanmadan Önce :

3 damla çikolata , 2 un , 2 kremşanti , 2 kilo şeker , 30 lu yumurta , 3 paket süt kutusu , kakao . Vee bittti . Evet , sonunda . Elimdeki listeyi katlayıp cebime koydum.

Markette en az 1 saattir listedekileri almak için oradan oraya koşuşturuyordum . Hem de elimde market arabasıyla ! Görevliler bile gözleriyle beni takip etmekten bıkmış durumda .

Of of ! Rezil oluyorum burda ya . Kesin şimdi dışardan muz arayan maymun gibi görünüyorumdur . Ah tanrım ! Kafayı yiyeceğim .

Yok neymiş , kek yapalım Ella . Birlikte vakit geçirelim Ella . Hadi kızım ben yorgunum işten yeni geldim . Bana kıyabilir mısın kızım !! Neyseki evden kaçtım ! Annem beynimi patlattı resmen . Hem bana kıyabilir misin ? Ne ya ! Vicdanimla oynuyor kadın . Gözlerimi devirdim . Ah , her neyse .

Market arabasını sonunda kasalara koyabildim . Kadın tüm ürünleri geçirirken bende poşetlere koyuyordum .

"18 dolar hanımefendi . Nakit mi kredi kartı mi " dedi kadın . 18 dolar mi . Kazık kazık !

"Kredi kartı " dedim ve uzattım . Ne kadar yavaş bu kadın böyle . Yavaş çekimdeymişim gibi hissediyordum.

Sonunda parayı çekti ve kartı bana uzattı . Poşetleri alıp dışarı çıktım . Dışarı çıkmadan önce duyduğum tek şey kadın 'ın "İyi günler " demesiydi .

Dışarı çıktığımda iki elimde doluydu . Yani resmen bana bir tane daha poşet verseler onu taşıyamaz haldeydim. Hem de hava karanlıktı . Çok güzel saatin kaç olduğuna da bakamam ki şimdi.

Neyse en azından ev uzak değil . Biraz daha dayanabilirsem süper olur . Tabi bir de telefonuma bakmam gerekiyor hem saat için hem de Anna veya Dante aramış mi bakmak için .

Onlardan başka arkadaşım da yok . Ama zaten gerek olduğunu sanmıyorum . Dante de arar beni ama Anna . Beni ne zamandır aramıyor . Hem özledim de onu . Hayırsız arkadaş işte . Nasılsın diye insan bir sorar değil mi ama yok ! .

Cebimden telefonumu çıkardım onu nasıl başardım bilmiyorum ama şans bana güldü herhalde . Telefonumun saati 19.19 û gösteriyordu . Hah çok güzel bir arayan bile yok beni .

Tam o sırada bir korna sesi duydum . Tüm gecenin sessizliginin bozulmasını sağlayan bir ses . Bakmak için kafamı telefondan çektim ama çekmez olaydım araba hızla bana geliyordu .

Yoksa beni görmüyor muydu ? Şokun etkisinden çıkamamıştım bile .

Yoksa hareket ederdim. Tam bana çarpacaktı ki , iri bir el beni ileriye itti . Ve o sırada yapabildiğim tek şey koklamaktı.

Bir insanın nasıl böyle muhteşem bir kokuya sahip olduğunu anlamıyordum . Nane , şeker , baharat 'ın karışımı gibiydi .

Sanki doğanın tüm yeşilliklerini içinde barındırıyordu . Böyle bir parfüm var miydi ? Bence daha bunu elde edememişlerdir. O zaman bu koku parfüm değilse neydi .

Yavaş çekimde ilerliyordu her şey . İri bir elin beni yakalaması o koku , ve kaldırıma yavaş bir şekilde bırakılmam , ha bir de yumurtaların kırılma sesi . Ah tanrım annem beni öldürecek !