" O kadar kötü mü? abartma"

269 21 66
                                    


~Damla pow~

"Gelmişsin..teşekkür ederim"dedim yutkunarak. O da bana gülümsedi ve karşımdaki sandalyeye oturdu. Heyecanlı gibi duruyordu biraz da meraklı,

"Bir şey mi oldu, ne diyeceksin?" dedi hafiften tebessüm ederek,

"Ben..nasılsın Hilmicem?" dedim birden bire, anlamaz bakışlarla bana bakıyordu.

"Pek iyi sayılmam"

"Şey..seninle bir şey konuşmam gerekiyordu"

"Damla..izin verirsen bir şey soracağım"dedi birden düşen yüzüyle, gözlerimi ona diktiğimde yutkunarak zar zor konuşmaya başladı.

"Sen yani onunla Edisle sadece arkadaşsın demi?" Alay edercesine güldüm sadece, bu muydu düşündüğü,

"Bir yıl unutmayıp bir günde unutacağımı mı sandın?"

"Yani..özür dilerim emin olmak istedim biraz korktum da "

"Neyden korktun"

"Seni tamamen kaybetmekten" dedi gözlerime bakarken,

"Biz birbirimizi çoktan kaybettik ki"  dedim bende,

Bir sürelik sessizlikten sonra nefesimi toparlayarak konuşmaya başladım. Kelimeler ağzımdan çıkmak istemiyor gibiydi,

"Ben..çok yoruluyorum Hilmicem. Fark ettim ki senin varlığın beni daha da yoruyor, aşkla uğraşmak istemiyorum" o gözünü kırpmadan bana bakarken konuşmak çok zor oluyordu,bakmasan keşke öyle..niye yapıyorsun bunu bana

"Biz arkadaş kalalım lütfen" dedim ağlamamak için dişlerimi dudağıma bastırırken, Hilmicem'in yüzüne bakamadım o kadar da cesur olmadığım için. Sadece sustu ve ortamdaki sessizlik beni daha da geriyordu.

"Şaka mı yapıyorsun? Biz..nasıl arkadaş olabiliriz Damla. O kadar şeyden sonra" dedi titreyen sesiyle. Ağlamaz umarım çünkü o ağlarsa bende ağlayacağım.

"Unutalım..yok sayarız" dedim zar zor,

"Hiç birbirimizi sevmemiş, birbirimize dokunmamış gibi yapalım mı diyorsun?"

"E-evet öyle yapalım" bunları söylemek düşündüğümden çok daha zor oluyordu, çok daha acıtıyordu,

"Ben yapamam Damla. Seni sevmekten vazgeçemem, bu benim elimde değil"

"Yapma..bunun böyle olması gerektiğini sende biliyorsun" dedim dolan gözlerimi gözlerine dikerek,

"Ben seninle arkadaş olamam...neden her şey düzelmesin ki Damla, niye hiç şansımız yok gibi davranıyorsun? Yapabiliriz"

"O zaman ben olmam Hilmicem" dedim yüzüne bakarken. Dağılmış, paramparça olmuş gibi gözüküyordu,

"Ama b-bunu yapamayız"

"Yapmamız lazım anlamıyormusun?" Göz yaşlarımın arasında yalvarırcasına Hilmicem'e baktım,

"Nolur Hilmi..bana bunu yapma"

"Peki.." dedi ve bir süre boş gözlerle yeri izledi,

"Ben..son kez sarılabilirmiyim sana?" dedi ağlarken. Neden bana bunu yapıyordu? Niye canımı yakıyordu, niye içimi parçalıyordu.

"Tabii" dedim ayağa kalkarken kollarımı açıp Hilmicem'in beline doladım. Özleyecektim yine kokusunu ne zaman üzülsem hatırlayayım diye çektim içime. Onu unutabileceğimi tabii ki düşünmüyordum ama o bayıldığım aşk işleri bir saçmalıktı artık.

  Ne ben aşkların sonsuza kadar sürdüğü bir masalın kahramanıydım ne de Hilmicem. Benim o toz pembe masalım bitmişti, artık ben kendi masalımın prensesi değildim ve bu masaldaki prensim olsun da istemiyordum. Bitmişti.

Gözlerini Yıldızlarda Tut /HildamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin