INEVITABLE |TAEJIN|

Işık Hızı

.
.
.
Namjoon'la ettiğim tartışmadan sonra akşam yemeğini kaçırdım çünkü yemek boyunca uyumuştum. Büyük ihtimalle sabaha kadar uyurdum ancak Jimin ve Jungkook çim hokeyi idmanından geri geldiklerinde kapımı çaldılar.

İkisi de gelip yatağıma oturarak dişlerimi fırçalamamı izlediler. Bitirdiğimde, onlara Bay Oh'un ricasını anlattım.

Jimin, "Senden onun için modellik yapmanı mı istedi?" diye sordu kıskanarak. "Hyung, çok şanslısın! Gerçekten yetenekli. Geçen sene sergisine gittim ve harikaydı."

"Yani yapmamı mı söylüyorsun?"

"Hyung, sen yapmazsan ben yaparım," dedi Jimin gülümseyerek.

"Atıştıracak bir şeyler almak için Altın Kaz'ı 7-Eleven'a götürüyoruz. Gelmek ister misin diye merak ettik," dedi Jungkook konuya gelerek.

"Atıştırma kulağa iyi geliyor. Bana Altın Kaz'ı açıkla ve gidelim," dedim, bir çift spor ayakkabı giydim.

"Ah, kendisi benim arabam olur hyung," dedi Jimin. "Ona Altın Kaz diyoruz. Sana nedenini söylerdim ama gün gibi ortada."

"Tamam, gelmeyi çok isterim. Akşam yemeğini kaçırdım. Sadece banyoyu kullanmam gerekiyor. Sonra sizinle otoparkta buluşuruz."

Arka kapıyı otoparka açtığımda Altın Kaz'la yüz yüze geldim. En yoğun altın metal renginde yaratılmış son model bir arabaydı. Jimin kornaya bastı ve kulağa oldukça kaz gibi gelen bir ses çıkardı.

Sürücü tarafındaki arka kapıyı açtım, koltuğa oturup kapıyı kapattım. Jimin gaza bastı.

"Jimin, bu ebeveynlerinin arabası mı?"

"Annemin arabasıydı ama yeni bir tane alınca bana verdi," dedi Jimin. Bunu yaparken araba yavaşça yolun kenarındaki çizgiye kaymıştı.

Jungkook elini direksiyona koyup nazikçe bizi yolumuza geri çevirdi. Jimin yardım eden eli yavaşça okşadı.

"Ve sen sormada söyleyeyim: Hayır, pezevenk değiller," dedi Jungkook iyi bir mizaçla. Jungkook arabanın özünü yakalamıştı; şüphe uyandıracak derecede pezevenk arabası gibi duruyordu.

Araba yolda bir kelebek tutarlılığında kayarken Jimin hoşça gülümsedi. "Busan'da birkaç dondurma dükkanı var. Dondurma servis etmek için Jimin'in giydiği o dar üniformaları görmen gerek. Ah, çok seksi... Yaz boyunca ebeveynlerinin yanında çalışıyor," dedi Jungkook.

Şaka yaparak, "Bu yaz benimle çalışacağını söylemiştin," dedi Jimin Jungkook'a. Araba yola hakim halde ilerlerken güldü.

Jimin sola döndü. 7-Eleven'ın otoparkına gelmiştik. Farları ve motoru kapattı, ben de çıkarken arabanın yerine atılmış gazoz şişelerinin dışarı düşmemesi için uğraştım. İkili marketin cam kapılarını ittirip direkt cips bölümüne giderken ben de buzdolabı bölümüne gittim.

Arka tarafa yürüyüp cam kapının arkasındaki hazır sandviç bölümünü inceledim. Hiçbiri iştah açıcı görünmüyordu, olsa olsa talaş kadar nemliydiler.

Üçgen kimbaplar en iyi seçeneğim gibi duruyordu. Bu yüzden buzdolabını açıp raftan iki tane aldım. Yanındaki dolapta da su şişelerini gördüm ve onlardan da bir tane seçtim.

Okuldan bir çift oğlan içeri girdi ve Jimin seslendi. "JB, Mark! İdmanınız nasıldı?" Lakros takımındaydılar, JB'yi formasından tanımıştım.

JB, Jimin'in yanına geldi. "Zordu çünkü sopaları olan yakışıklı erkekler yüzünden dikkatim dağılıp durdu. Taehyung kafama iki kere topla vurdu. Görüyorsun ya, gözümün burasında ufak bir kesik var,"