8. BÖLÜM

173 7 11
                                    

Yekta Özdemir...

Sadece bu iki kelime ne hale getirmişti beni. Sahiden nedendi bu içimdeki korku ve bedenimi kor gibi yakan heyecan. Korkuyodum, tekrardan onu görmek ve aynı şeyleri hissetmekten. Peki niyeydi bu heyecan. Neyin nesiydi elimi kolumu koyucak yer bulamam.Onu görücek olmammıydı beni bu kadar heyecanlandıran ya da meftunu olduğum kahvelerine tekrardan bakıcak olmammıydı?

Begüm'ün koluna sıkı sıkı yapışmış bekliyordum. Gözlerime biriken yaşların akmaması için çaba sarfediyodum ama başardığım söylenemezdi. Kapının açılmasıyla birlikte yerimden kalktım Begüm ise elimi sıkıp destek olduğunu gösterdi. Titreyen dizlerim ayakta kalmamı daha çok zorlaştırsada Begüm sayesinde başarabiliyodum. Kapıdan ilk içeri giren az önce adını söyleyen polisti. Arkasına bakıp ' Ne bekliyorsun gelsene.' dediğinde gözlerim sanki hazır değilmiş gibi yere sabitlendi. Adım sesleri yaklaştıkca kalbim ağzımda atıyordu. En son görüş alanıma giren ayakkabılarla gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Yavaşca kafamı kaldırmamla gözlerimiz kesişti. Nefesim daraldı. Dizlerimde derman kalmadı. Düşmek üzere olan bedenimi Begüm ayakta tuttu.

O... O değildi... Şuan karşımda duran adam o değildi. Ne zaman tuttuğumu bilmediğim nefesimi verirken kasılan bedenimde gevşedi. Ben öylece adama bakarken o, yüzündeki sıkıntılı ifadeyle etrafına bakınıyordu. Polisin bana seslenmesiyle o tarafa döndüm.

' Beria Hanım, evinize giren kişi bu adam. Şikayetci olucaksınız eğer bu belgeyi imzalamalısınız.'

Kafamı çevirip o adama baktım. Oda gözlerini bana çevirmiş merakla bana bakıyordu. Şikayetci olmam umrunda değilmiş gibiydi. Uzun bir süre ona baktım. Oda gözlerini benden ayrımayıp benim gibi dikkatle bana bakmaya başladı. Uzun bir süre öyle kalınca polis memuru bir şey demem için hafifçe öksürdü Begüm' de merakla bana bakıyordu. Şikayetci olmamı istiyordu bunu gözlerinde görebiliyodum. Peki ben olucakmıydım. Hayır. Çünkü gözleriyle olmamam gerektiğini net bir şekilde göstermişti az önce.

' Hayır. Şikayetci değilim.'

Odadaki herkes şaşırmıtı. Zaten cevabımın ardından Begüm'ün sinirli sesi duyuldu.

' Ne demek olmuyorum. Kendine gel Beria merdivenden düştün ölebilirdin ama sen gelmiş hayır diyosun. Bu adam yüzünden ÖLEBİLİRDİN.'

Haklıydı. Çok haklıydı hemde ama olamazdım. Olmiycaktımda.

' Ama olmadı Begüm. Hala hayattayım ve iyiyim öyle değil mi?'

Beni anlaması için ona doğru döndüm. Gözlerimle ona anlatmaya çalışsamda o bana saf bir öfkeyle bakıyordu.

' Şuan olmaması bu adamın tekrardan senin evine girip sana zarar vermiğceyi anlamına gelmez.'

Sinirliydi bu yüzden de beni anlamıyordu. Üstüne daha fazla gitmek istemedim zaten yetirince burda kalmıştık ve Begüm şuan kavgaya meyilliydi Tekrardan polis memuruna döndüm.

' Şikayetci değilim. İmzalamam gereken başka bir şey yoksa biz çıkabilirmiyiz?'

Birden bire kolumdan sertçe tutuldum. Begümdü.

' Ben dışardayım sende ne halt yiyosan ye.'

Bir şey dememe fırsat vermeden yanımdan hızlıca gitti.

' Beria Hanım bunu imzaladıktan sonra çıkabilirsiniz.'

Önüme koyduğu kağıdı imzalayıp kapıya ilerlediğim sırada kolumdan tutuldum. O adamdı.

' Bekle.'

Sessizce söylediği şeyden sonra ürperdim. Neden bekliyordum ki? Ne alıp veremediği vardı benimle. Kimdi bu adam. Dışarı çıkıp kapının önünde beklemeye başladım. Begüm'ün yanına gidip gönlünü almam gerekiyordu ama içimden bir ses kalmam gerektiğini söylüyordu.

BERİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin