Buzul Ejderha Soyu

Bölüm 1 : Yeni Dünyaya Açılan Geçid

İnternetten video izledikten sonra en sevdiğim hikayelerden de birkaç saat okudum, artık yataktan kalkma vaktim gelmişti. Ben kim miyim? Size kendimi tanıtmayı unuttum. Ben Ferid Demir. 

Size kendimden bahsedeyim. Ben sıradan bir liseli olan 15 yaşında biriyim. Ders çalışmayı sevmesem de yine de çalışarak hep sınavlarımdan yüksek not alırım. Fantastik hikayeleri okumayı severim. O kadar çok okudum ki,artık okurken sonunun nasıl biteceğini biraz da olsa tahmin edebiliyorum. Ailemle birlikte İstanbul'da 1 küçük mutfağı, 2 odası, 1 salonu,1 tuvalet ile banyosu olan tek katlı bir evde yaşıyorum.

Her zaman olduğu gibi odamda oturmuş bilgisayarımda hikaye okurken sağ tarafımda birden bir gariplik hissederek oraya doğru baktım. Bir de ne göreyim! Yatağımdan biraz uzak olan çalışma masamın dibinde bir geçit açılmış. Bunu nereden bildiğimi sorarsanız tabii ki,okuduğum fantastik hikayelerden biliyorum.

Geçit çok garip görünüyordu. Mavi renkte bir daire dönerken içindeki renk beyaz renkti. Geçit tahmini iki insanın geçebileceği boydaydı.

İçimden sonunda, sonunda gerçek oluyor demek. Böyle hep istediğim hayallerim, hemen bu yeni macera atılmalıyım dedim.

Hiçbir şey düşünmeden kendimi fantastik dünyaya atacağım. Eşyaları toplayıp okul çantama koydum, hiçbir şey düşünmeden ailemi geride bırakarak geçitin içine kendimi attım. Hikayelerdeki gibi güçlerimi geliştirebilirsem zaten bir geçit açıp kendi dünyama yeniden geri döneceğimi düşünüyorum.

Geçite adım atmamla başımın dönmesi, midemin bulanması bir oldu. Gerçekten de hikâyelerde yazıldığı gibi ilk defa geçit kullanan insanlarda baş dönmeai, mide bulantısı olması gerçekmiş.

Kendimi biraz toplayarak etrafıma baktığımda kendimi kırmızı yapraklı, tahmini 15 katlı bina boyunda ağaçlarla karşılaştım ve bakakaldım. Gerçekten de büyük olmalarıyla birlikte çok güzel görünüyorlardı.

Kendime toplayarak etrafımı incelediğimde normal fantastik hikayelerde olan canavarların ya da diğer ismi ile kaynak canavarlarının olduğu ormanlardan pek de farkı yoktu. Birden kafama bir şeyin dank etmesi ile donakaldım.

"Ben şimdi hikayelerdeki gibi bir dünyaya geldiysem o zaman hikayelerde olan çoğu şeyin burada gerçek olması gerekiyor. Eğer bu orman kaynak canavarları ile doluysa o zaman işim bitti. Bir dakika evden çıkmadan iyi ki yanıma kılıcımı da getirdim. Bu kılıcı süs için alırken işime bir gün bu kadar yarayacağını hiç düşünmemiştim. İyi ki kılıcı yanıma almışım şimdi az da olsa hayatta kalma şansım yükseldi diyebiliriz. Şimdi ne yapacağımı düşünsem iyi olur."

İyice düşündükten sonra ilk önce bu ormandan çıkmamın iyi olacağına karar verdim . Sonra şehir, kasaba ya da bir köy falan Allah ne verdiyse artık bulabilirsem orada kendime bilgi toplamaya çalışırsam, artık sonrasına da bilgi toplandıktan sonra karar veririm. Şimdi gideyim bu ormandan. Eğer bu orman gerçekten de kaynak canavarların olduğu ormanlardan biriyse akşam olmadan buradan çıkmalıyım yoksa yeni macera başlamadan biter.

Etrafıma biraz daha baktıktan sonra ormanın artık hangi tarafıysa düz yürümeye başladım. Ormanda yürürken etrafımı da kontrol ediyordum. Bazen kurt ulumaları gelse ve bundan biraz tırssam da, yine de cesaretimi toplayarak hızlı hızlı yürümeye başladım.

Ne kadar vakit geçti bilmiyordum ama galiba ben bugün bu ormandan çıkamayacağım. Kendime kalacak bir mağaraya da büyük bir ağaç bulsam iyi olacak.

Biraz daha yürüdükten sonra karşıma sonunda küçük 3 kişinin içine girebileceği bir mağara bulmayı başardım. Hemen içeriye girerek mağaranın içini kontrol ettiğimde boş, tamamıyla temiz olduğunu anladım. Girişten biraz uzak bir yere kendimi bırakmam biri oldu.Buraya geldiğimden beri yürüyordum artık ben de yoruldum. Ne de olsa ben hâlâ normal bir insanım sihirli gücün falan daha yok.

Çantamı sırtımdan alıp içinden kendim için evden buraya gelmeden önce koyduğum sandviçlerden birini çıkarıp yemeye başladım. Yerken de en sevdiğim şeyi yapmaya yani plan yapmaya başladım.

İçimden düşünmeye başladım. 'İlk önce uyusam iyi olacak, yoruldum hem de çok. Hava da karardı ben en iyisi bu ormandan çıkma işini yarına bırakayım. Şimdi devam etmek o kadar da iyi bir plan değil.'

Sandviçi yiyip bitirdikten sonra çantamı kafamın arkasına koyarak uyumaya çalıştım. Tabii bu hayvan seslerinden uyumak mümkünse. Bu durumun biraz korkunç olduğunu itiraf etmeliyim. Sonunda kendimi karanlık boşlukta gezerken buldum.

Sabah kuşların cıvıltısı ve vücudumun ağrısı ile uyanmak gerçekten de iyi bir his değil ama yine de kalkıp çantanın içinden suyumu çıkarıp ellerimi biraz ıslatıp yüzümü yıkadım.Azıcık suyum kalmıştı, birazını içtikten sonra kalan suyu da çantaya koydum. Kalan 3 sandviçten birini alarak yemeye başladım. Evden çıkarken 4 tane almıştım ama dün birini yediğim için 3 tane kalmıştı. Şimdi de bir tanesini yediğime göre kalan 2 sandviç ile ancak akşama kadar idare edebilirdim. Yarın için yiyecek bir şey bulmam gerekecek.

Sandviçimi yedikten sonra çantamı sırtlanarak mağaramdan çıkıp düz istikamette hızlı hızlı yürümeye başladım. Dün bir kaynak canavarıyla ya da herhangi bir yaratıkla karşılaşmamış olsam da bu benim pek şanslı olduğunu göstermez. Ne kadar buradan çabuk çıkarsam benim için o kadar iyi olur.

Tahmini 5 saat kadar yürüdükten sonra sonunda ağaçlar seyrelmeye, yok olmaya başladılar. Biraz daha yürüdükten sonra sonunda bu ormandan çıktığım için çok seviyordum.

Etrafı şöyle bir incelediğimde beni ilk karşılayan taştan yapılmış surlar oldu. Surların üzeri kılıçlı oklu olan insanlarla doluydu. Biraz yaklaşarak sonunda surların girişini bulmayı başarmıştım. Girişe yaklaştığımda benden başka adamların da surların içinde kapıdan girip çıktığını görmem ile ben de hızla onları içeri girdiği taraftan surların içine girmek için yürümeye başladım.

Surlardan içeri girdiğimde hiç kimse bir şey söylemese de çok garip baktıklarını görünce ilk biraz endişelensem de sonra kendimi toplayarak neye şaşkın baktıklarını anladım. Tabii ki de üzerimdeki elbiseleri. Onlar ortaçağ elbiseleri giyerken ben onların içinde resmen gelecekten gelmiş gibi duruyordum, tabii ki de şaşkın bakacaklar. Hemen kendime biraz para bulduktan sonra elbise alsam iyi olur.