5 Ay sonra
Günün ilk ışıkları Kızıl Uğultu ormanını kuşatırken ormanın iç halkasında 15 yaşında bir çocuk egzersiz yapıyordu tabii ki bu çocuk Ferid'di artık kızıl uğultu ormanında eğitime başlamasından bu yana 5 ay geçmişti.
Kızıl Uğultu ormanında eğitim yaparken 5 ay geçirerek kendine çok fazla tecrübe kazanmakla birlikte hem vücudunun dayanıklılığını artırmış hem de yeni teknikler kendine yaratmıştı. Eskisine nazaran artık bir usta gibi dövüşe biliyordu, vücudun da bazı bölgelerinde yağlar hala vardı. Yaptığı 5 aylık eğitimde hepsinden kurtulmuştu, boyu da 10 cm uzayarak 1.82 olmuştu, vücudu da biraz daha kaslanarak onu 10 yıl vücudunu eğiten biriyle aynı seviyeye yükseltmişti, bunda tabii ki de kendi için düzenlediği çok zor eğitim programının büyük katkısı vardı.
Ferid: Evet 5 aylık orman eğitimimde bittiğine göre artık buradan ayrılabilirim şimdi artık eskisine nazaran daha güçlüyüm şu anki, seviyemi de yeryüzü alemi 1 seviyeye yükseltmeyi başardım. Bu aleme yükseldiğimde gerçekten de her defa alem atladığımda gücümün çok fazla yükseldiğini hissetmek gerçekten çok güzel his, ha bu ormandan ayrılmadan bir şu kaldığım mağaranın bir iç bölgesine bakayım, ben orada hep bir şeyin beni kendine çektiğini hissediyordum. Belki de şu fantastik kitaplarda okuduğum gibi mağaranın iç bölgesinde hazine falan vardır. Şimdi eskisine nazaran daha güçlüyüm sonuçta bir alem atlamakla birlikte yaptığım eğitimi de eklersek bana göre çok fazla güçlendiğimi söyleyebilirim.
Ferid mağarada olan tüm eşyalarını topladıktan sonra kılıcını çekerek mağaranın iç halkasına doğru adımlamaya devam etti. Mağaranın iç halkasına indikçe etraf karanlıklaşmaya başladı biraz daha ilerledikten sonra karşısına ışık saçan bitkiler çıkmaya başladı.
20 dakika ilerledikten sonra artık mağaranın sonuna gidip çıkmıştı mağaranın sonunda duvardan başka bir şey yoktu.
Ferid: Dur lan simdi benim okuduğum hikayelerde hep bir şey çıkardı, benim şu 5 aydır mağaranın iç halkasına ilerlememi isteyen şu hislerim yalan söylemez bana. Dur belki şu duvarın arkasında bir şey vardır ya da bu duvar gizli bir tünelin girişiyse, sonuçta ben fantastik bir dünyadayım burada hikayelerde okuduğum şeylerin 90% gerçek.
Ferid duvara yaklaşıp elini üzerinde hareket ettirmeye başladı, bir ümit belki bir düğme veya çıkıntı falan bulma umuduyla ama ne yazık ki, ne bir düğme ne de bir çıkıntıya parmakları takıldı hayal kırıklığı ile elini duvardan çekerken parmağı duvarın sivri kısmına dengeye geldiği için kesilerek kan akmaya başladı. Kanının bir damlası duvarın üzerine düşmesiyle birden bire duvar şeffaflaşarak ayna gibi oldu.
Ferid büyük şokla birlikte sevinerek ilk önce tedbiri elden bırakmadan yerden bir dal alıp, şeffaf duvara vurmaya çalışınca dal duvarın içinden geçti.
Ferid: Demek gerçekten de beni kendine 5 aydır çeken şey şu duvarın arkasında, her ne kadar tehlikeli olsa da her zaman tehlikenin büyüklüğü kadar elde edilecek hazine bir o kadar büyük olur.
Ferid fazla düşünmeden şeffaf duvarın içine adım attığında kendini 40x40 bir odada buldu. Odanın tamamı altınla doluydu merkezde ise bir sütunun üzerinde küçük bir tüp, içinde kırmızı bir sıvı onun yanında kırmızı renkte bir ışık saçan kaynak canavarı çekirdeği birde mavi renkte bir topun içinde hala atan bir kalp vardı.
Ferid: Aman Allah'ım galiba büyük bir uzmanın ya da hangisine ölümsüz bir yaratığın mirasını buldum. Hemen bunları toplayıp buradan uzaklaşmalıyım, bu formasiyon açılmadan önce buranın fark edilmesini engelliyordu şimdi formasyon açık olduğuna göre yüksek seviyeli gelişimciler çoktan burayı fark edip yola çıkmış olabilirler. Hemen çabuk burada olan tüm hazineleri toplayıp boyutsal yüzüğüme koymalıyım.
Ferid hızla odanın içinde olan değerli eşyaları toplamak için eğitim yaparken kendi yarattığı tekniklerden biri olan. Hayalet adımları isimli tekniğin 2. seviyesini aktifleştirince hızı birden 4 kat artı ardına görüntüler bırakarak tam tamına 30 saniye odada hiçbir şey bırakmadan son hız çıkışa doğru gitti. Mağaradan çıktıktan sonra da kızıl uğultu ormanından öyle bir hızla çıktı ki, yanından geçtiği kaynak canavarları ve ormanda avlanan insanlar sadece şiddetli bir esintinin geçtiğini hissedebildiler onu hiç görmediler bilir.
Ferid'in ormandan ayrılmasından bir saniye bile geçmeden ormanın içinde maskeli yüksek seviye aura vücutlarından yayılan 10 kişi belirdi, birbirini gördüklerinde ilk kim içeri girecek diye birbirinin gözlerine bakıyorlardı, ilk giren tabi ki tehlikeyle karsılaşsa da hazineni de alan ilk giren olacaktı tabi ki.
İlk hareket eden giydiği siyah elbiselerden vücut hatları bile belli olmayan kadın mı erkek mi anlamak mümkün değildi, yüzünde yarısı siyah diğer yarısı beyaz olan bir maske takmıştı.
Öyle bir hızla içeri girdi ki, arkada bekleyen diğer 9 kişi 1/2 saniye sersemledi ama hızla toparlanarak onu takip ettiler, mağaraya ilk giren kişi mağaranın sonuna geldiğinde onu şeffaf bir duvar karşıladı, vücuduna enerjiden bir kalkan yaparak şeffaf duvarın içinden adım atmasıyla başka bir odada belirdi ama ne yazık ki, odanın içi boş olduğunu görünce hayal kırıklığı yaşadı, onlardan önce biri gelip burada olan hazineni almıştı.
İlk giren adam: Lanet olsun benden önce gelip almışlar hazineni, hemen etrafı aramaya başlarsam belki izini bulabilirim.
Diğer adamlarda gelip odaya baktıklarında boş olduğunu görünce sinirlendiler, böyle değerli bir hazineyi kim önce gelip almıştı? Hemen ormanı arayıp onu bulunca öldürüp hazineyi ele geçirme düşüncesiyle onlarda ormanın içini aramaya başladılar.
Gelişimciler ormanı ararken Ferid çoktan şehre girip kendine bir handa oda tutarak içeride yatağın üzerinde oturup boyutsal yüzüğünde olan hazineyi kontrol ediyordu.
En çok merak etiği sütunun üzerinde olan 4 tane eşyaydı, mağaradayken 3 tanesine bakabilmişti, 4. eşyaya baktığında küçük bir şişenin içinde birkaç damla olan altın renginde bir sıvıydı, bunları şimdi handa kullanırsa büyük sıkıntı olacağını düşündüğünden ormanda kullanmaya karar verdi, kullandıktan sonra ne olacağını çok merak ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buzul Ejderha Soyu
FantasíaHer zaman olduğu gibi odamda oturmuş bilgisayarımda kitab okurken, sağ tarafımda birden bir gariplik his ederek oraya doğru baktım. Bir de ne göreyim! Yatağımdan biraz uzak olan çalışma masamın dibinde bir geçit açılmış. Bunu nereden bildiğimi sorar...