Arabayla bahçe kapısından içeri daldık. Furkan hemen el frenini çekti ve bagajdaki Uzileri aldı. Birini Melihe verdi diğerini de kendisi aldı. Ben de tabancamı çıkardım. Şu an tam çatışmanın ortasındaydık. Mermiler havada uçuşuyordu. Bi kurşun arabanın tamponundan sekerek ayağımın önüne düştü. Melih kolumdan tuttu ve beni bi çardağın arkasına götürdü. Oraya çöktük ve düşmanımızın kim olduğunu anlamaya çalıştık. Çok geçmeden Aaron'un gri bi arabadan indiğini gördük.
Melih:Vay peze**nk senii.. (Fısıldadı)
Melih tam Aaron'u nişan almıştı ki elimle Uziyi indirdim. "Napıyosun?" der gibi ters ters baktı bana. Sonra ben tabancamla nişan aldım Aaron'u tam sıkıcakken arkamdan bi ayak sesi duydum. Arkamı döndüm Aaron'un adamlarından biriydi bu beni nişan almıştı ki Melih seri bi şekilde taradı adamı. Adam öldükten sonra tekrar Aaron'u vurmak için döndüm. Fakat Aaron çoktan evin içine dalmıştı bile. Koşarak eve girdik. Kapıların ardına gizlenerek ilerliyorduk. Oturma odasına giderken tam bir polis edasıyla açtık kapıyı. Dışarda hala çatışma sürüyordu. İçerde ise sadece Aaron vardı neyse ki. İçeri girdiğimizde Rafet Baba yoktu oturma odasında. Demek ki bizimkiler onu güvenli bir yere götürmüştü. Biz Aaronu bulmak için yukarki kata çıktık. İki ayrı koridor vardı. Melih hiç konuşmadan bana "Ayrılalım" anlamında işaret çaktı. Ben sağdan o ise soldan gitti. Uzun koridorda hayalet gibi ilerliyordum. Geçerken tüm odaları kontrol ediyordum. Buralarda biyerlerde olduğunu hissediyordum. Koridorun sonundaydım artık. Son kapı, son odaydı karşımdaki. Omzumla açtım kapıyı silahı uzattım. Hislerimde yanılmamıştım. Aaron burdaydı. Beni görünce şaşırdı. Bikaç saniye donakaldı. Elini belindeki tabancaya götürüyordu ki:
Alev:Sakın!
Aaron:Tamam tamam... (yavaşça elini kaldırdı havaya)
Bir süre konuşmadık. Ben onu dinlemek istiyordum. Onu öldürmem gerekiyordu. Ama yapamazdım.
Aaron:Nesin sen? Aynasız falan mı? Yoksa babamın kuyruklarından mı? (Oldukça sinirli bakıyordu)
Alev:Şşşşşt... Haddini aşma.
Aaron:Hahaaaha. Anlaşıldı. Babamın kuyruğuymuşsun.
Alev:Neden her yerde karşıma çıkıyosun?
Aaron:Tesadüf? (Sırıttı)
Alev:Hadi lan ordan!
Aaron:Benim yanımda olman gerekirdi. Babamın değil. Yanlış seçim yaptın sen.
Alev:Rafet Baba.. Benim hayatımı kurtardı. Ben ona canımı borçluyum.
Kahkaha atmaya başladı.
Aaron:Okula dönmicek misin? Özledim seni.
Alev:Ne alaka?
Konuları değiştirip duruyordu kafamı karıştırmak için.
Aaron:Uff hadi artık bırak şu sert kız tavırlarını. İndir şu silahı da gidiyim artık.
Alev:Hiç bi yere gidemezsin. (Bi anda ciddileşmiştim.)
Aaron:Öyle mi? Yaw Allah aşkına söylesene ben senden korkucak adam mıyım?
Alev:Korkak bi adamsın.
Aaron:Sen daha korkaksın. Beni vuramayacağını ikimiz de çok iyi biliyoruz. Nesin sen Rafet Babacığının süs elemanı mı?
BAAMM!!!
Gülümsedim. Yerde omzunu tutan Aaron'a.
Sesi duyan Melih koşarak geliyordu koridordan sanırım. Ayak seslerini duyuyordum. Aaron da farkındaydı. Ben tam arkamı dönmüş odadan çıkıyordum ki.
Aaron:Dur... (Sesi zar zor çıkıyordu.) Yoksa Rafet Babacığını....(Hala alay ediyordu) Lavina ve Berk'ten daha çok mu seviyosun?