17.Bölüm

577 34 1
                                    

Aaron:Lavina'nın yerini biliyorum ve Berk'in de.

Alev:Tamam... Söyle nerdeler?

Aaron:Benim yanımda. Güvendeler merak etme.

Alev:Tabi sen çok güvenilirsin ya! Bırak onları gitsinler!!

Aaron:O kadar kolay değil canım.

Alev:Ne istiyosun?

Aaron:Seni.

Alev:Ne..?

Aaron:Bana çalış diyorum işte. Benim korumam ol.

Alev:Neden böyle bişeyi kabul ediyim ki?

Aaron:Çünkü kabul etmezsen arkadaşlarına veda edersin.

Alev:Yok ya.. Hani güvenliydin sen bakiyim??

Aaron:Öyleyimdir..

Alev:Belli. Onların saçının teline bile dokunamazsın! Eğer o çocuklara bi zarar gelmiş olsun yemin ederim sana bu mahalleyi zehir ederim.

Aaron:Bak sen.. Hadi artık zorlama. Benimle gel. Arkadaşlarına sadece bu şekilde kavuşabilirsin.

Alev:Bunları yapan sendin dimi? O gün beni vuran sendin!! Her şeyi sen planladın!

Aaron:Ya sen ya onlar.. Karar ver. 24 saatin var. Şimdi gitmem lazım kaçtım!

Koşarak uzaklaştı. Çok tedirgindi.

Yürüyerek eve vardım. Melih içerde beni bekliyodu.

Melih:Alev? Nerdeydin sen?

Olan biteni anlattım ona.

Melih:Vay şerefsiz. Demek her şey onun planıymış. Ama...

Alev:..?

Melih:... Sen ne cevap vericeksin?

Alev:Bilmiyorum.

Melih:Ne demek bilmiyorum? Hayır diceksin. Rafet Babaya çalışıyoruz unuttun mu?

Alev:Hayır, biliyorum. Sadece.. (iç çektim) Bak Melih o adama çalışmak istemiyorum. Onun yanında olmak da istemiyorum zaten. Ama Lavina'yı ve Berk'i kurtarmanın tek yolu bu.

Melih:Hayır. Seni o adamın yanına gönderemem. Aaron'u tanımıyosun sen. Bi kızı elde edebilmek için her şeyi yapar.

Alev:Mecburum Melih!

Melih:Değilsin! Babaya ne söylicez düşünsene!?

Alev:Söylemicez.

Melih:Olmaz. Benim görevim bu.

Alev:Uff Melih. Düşünmem lazım.

Melih:Tamam sen bilirsin ama bunları babaya söylemem lazım.

Alev:Hayır Melih. Lütfen. Sabaha kadar bekleyelim en azından.

Melih:(Biraz düşündü) Peki tamam. Ama sadece sabaha kadar.

Alev:Teşekkür ederim.

Melih:(Birden gülümsedi) Bişey değil.

Sabaha kadar müzik dinleyip kurt resimleri çizdim. Bi türlü kafamı toparlayamıyordum. Çok karışmıştı her şey. Karar vermek ise bi o kadar zordu. Galiba özlemiştim arkadaşlarımı.. Gece telefonuma bi mesaj geldi. Bizim kızlar beni bi gruba eklemişler. Melih de varmış grupta. Onlara olanları anlattım. Biraz düşündük ve karar vermemi sağladılar. Sabah olunca Melih'le kahvaltı yaptık. Kararımı vermiştim. Ne olursa olsun Baba'dan bi şey saklayamazdım. Belki o bana yardımcı olabilirdi. Beni anlayacağından emindim. Melih, Babaya anlattı her şeyi. Bi kaç saat sonra Baba beni görmek istemiş. Hemen arabaya atladık ve Melih'le birlikte malikaneye gittik. Baba bizi bahçede karşıladı. Çardağa oturduk.

Baba:Alev.

Alev:Evet baba..

Baba:Kabul et.

Alev:Neyi?

Baba:Aaron'un teklifini.

Alev:Nasıl yani... Baba ben.. Ona mı çalışıyım yani? Size karşı.

Baba:Ajan gibi. Beklediğimiz fırsat ayağımıza geldi. Görevini tamamladın sen. Aaron'a yanaş demiştim. Hallettin. Sağol.

Alev:Sen de sağol baba.

Baba:Hadi biri görmeden gidin.

Melih:Baba peki ya ben? Ben nasıl Alev'i o itin yanına göndericem tek başına?

Baba:(Biraz durdu, düşündü) Alev sen arabaya geç kızım.

Alev:Tamam baba.

Arabaya geçtim ve onları izledim. Baba ona bişeyler söylüyordu Melih de "Tamam" diyip kafasını sallıyordu. Melih geldi. Hiç konuşmadı. Beni bi harabeye götürdü.

Melih:İn hadi.

Alev:Burası neresi? (Tereddüt etmeden indim arabadan. Melih cevap vermiyordu.)

Harabenin arka tarafına, açık alana geçtik. Büyük tezgahlar diziliydi. Tezgahların üstünde de silahlar. Sonunda Furkan'ı gördük. Bi çocuğa silah kullanmasını öğretiyordu sanırım.

Melih:Furkan! Selamınaleyküm kardeşim.

Furkan:Vealeykümselam gardaşım. Hoşgeldiniz.

Melih:Alev için geldik. Baba emretti.

Furkan:Biliyom yaw biliyom. Gel bacım.

Önce bana silahların bölümlerini tanıttı. Sonra silahların isimlerini ezberletti. Daha sonra nişan aldırdı ve ateş ettirdi. Bikaç saat çalıştıktan sonra Melih'le okula gittik. Her hafta böyle Furkan'dan ders alcakmışım.

Okulun önündeki bakkala girdik. Aaron da ordaydı. Bi paket sigara aldı ve arkasını dönüp bana baktı. Göz kırptı. Göz kırpışının anlamını anlamıştım. Konuşmak istiyordu. Tenhaya gel demek istemişti. Bakkaldan çıktım ve Aaron'la konuşmak için arka yola gittim. Orda beni bekliyordu.

Serseri KızlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin