Bölüm 25

253 21 9
                                    

Bölüm Şarkısı: Glee -  Without You

Ω 

Luhan'a sarılmış halde yatakta yatıyordum. Dün gecenin tatlı sarhoşluğu üzerimdeydi hala, balodan sonra kutlamaya gitmiştik. "Gidiyoruz yani?" Luhan kafasını boynuma gömmüştü. 

"Niye inanmıyorsun? Bizi burada tutan hiçbir şey yok. Ben sanat akademisinde eğitim alırım, sonra ver elini Broadway. Sen de mimarlığa devam edersin, zaten 3,9 not ortalamanla giremeyeceğin yer yok desem yeridir." 

Burnunu boynuma sürterken içim titredi. "Benimle evleneceksin yani?" 

Sırıttım. "Evet, seninle evleneceğim." 

Luhan tekrar uykuya daldığında telefonumu açtım ve kurduğum gruba bugün yüzük bakmak istediğimi, kimlerin gelebileceğini sordum. Dün Ross'da girmişti gruba. Kyungsoo ve Rose'un işi yoktu, Lisa ve Jisoo ise fotoğraf atarsam fikirlerini söyleyecekti. Ross'unn tanıdığı kuyumcuya gitmeye karar verdik ve yataktan yavaşça kalktım. Luhan yerime yastığa sarılıp uyumaya devam etti. İç çamaşırımı giydikten sonra kırmızı geniş kesim kazağımı giydim ve altıma siyah dar pantolonumu geçirdim. Parkamı giydikten sonra şapkamı taktım ve Uber aracını çağırdım. (Uber hala bana para ödemedin namussuz.) 

Lenslerimi taktım ama uzun süren krem seansımı sonlandırmıştım. Haftada bir sürsem de yüzüm aynı kalıyordu, boşuna vaktimi harcıyordum. Sporu da ihmal etmemeye çalışıyordum ama düzenimi maalesef bozmuştum. 

Kapıyı yavaşça kapatıp araca bindim ve buluşma noktasına vardım. Do ve Ross'u beş dakika kadar bekletmiştim. "Ben önceden haber verdim ama fiyat aralığını bilmediğimden hepsini çıkarttılar." 

Esnerken omzumu silktim. "Fiyat önemli değil. Bu olmalı dediğim hangisi olursa onu alacağım." 

Kuyumcuya girdiğimizde takım elbiseli çalışan bizi selamlayıp bir odaya geçirdi. Koltuğa oturduğumuzda çalışan kadın önümüzdeki masaya dört farklı kutu koydu. "En ucuzdan en pahalıya doğru. Önce hangisine bakmak istersiniz?" 

En pahalı kutuyu işaret ettim ve açtığında elliye yakın alyansla karşılaştım. "Hanımefendi çok şanslı olmalı." Kadına gülümsedim. "Hanımefendi değil, beyefendi. Bana erkek alyans çeşitlerinizi gösterebilir misiniz?"

Kadın şaşkınlığını gizleyemedi ama başını salladı. "Kusura bakmayın, Ross Hanım bu bilgiyi vermeyi unutmuş olmalı. Bizim hatamız." Ross'un yüzü kızarmıştı. Bana dönüp "Kusura bakma Sehub, aklıma gelmedi." dediğinde başımı salladım. "Önemli değil, her gün karşılaştıkları bir şey değil sonuçta." 

Yeni kutuları dizdiğinde kadını beklemeden en pahalıyı açtım. Çoğu alyans birbirine benziyordu. İç çekip Do'ya ve Ross'a doğru uzattım. "Sizce hangisi?" 

Do yavaşça inceledi. "Buna bizim değil senin karar vermen lazım ama... Luhan'ı düşününce aklına ne geliyor ya da nasıl bir alyans hayal ediyorsun onun parmağında? 

İç çektim. "Klasik bir şey değil, onu düşününce uçsuz bucaksız bir deniz geliyor aklıma. Biz bir teknedeyiz ve onun dışındaki her şey önemsizleşiyor. Sadece o ve ben..." 

Kadın dikkatimizi çekmek için hafifçe öksürdü. "Aslında elimizde daha farklı seçenekler de var. Bunlar klasik alyans tipleri. Daha modern ve değişik modellerimizden getirebilirim." 

Başımı salladığımda kutuları toplayıp gözden kayboldu. İç çektim yavaşça. "Aklıma hiçbir alyans gelmiyor, pek yüzük takan birisi de değilim zaten." 

İNTİKAM |HUNHAN|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin