"Eviniz aşırı tatlı olmuş." Min ji Teyze koltuğa oturmuş, evi inceliyordu. Öğrenci evi olmalıydı ama durumları iyi olduğu için Luhan hiç sıkıntı çekmiyordu, ben de bardan iyi para kopartıyordum. Ben ne kadar kabul etmesem de Luhan'la beni de düşünüp daha fazla para gönderdiklerinden emindim. Hiç öyle açlık sınırına düşmemiştik.
Hakkını yemem yanlış olurdu, gayet güzel bir evimiz vardı. Amerikan mutfağımızın fayansları kırmızı renkteydi ve geniş tezgahında rahatça ortalığı dağıtarak yemek yapabiliyorduk. Tezgaha paralel duran yadigar masamız da her türlü işimize yarıyordu.
Duvarlar benim özel isteğimle koyu kırmızı renkteydi ve kolonları da siyaha boyamıştık. Tavana da ressamlık okuyan birinden rica edip yıldızlar işlemiştik. Şerefsize verdiğimiz paranın karşılığını almıştık, pişman değildik.
Eski tahta bir merdivenin basamaklarına uzun ince tahtalar monte edip kitaplık olarak kullanma fikrini düşündüğüme mutluydum. Hem otantik bir hava katmıştı hem de hoş duruyordu.
Artık aynı odada kalıyorduk ve Luhan'nın odası misafir odası olmuştu. Zaten sadece yattığımız için pek özenmemiştik oraya ama salonumuz gerçekten güzeldi.
"Bir ara bizim evimize de el atın, değişiklik yapmak istiyoruz."Jae Amca kitaplıktaki kitaplara bakıyordu bir yandan. "Bu fikri ben de kullanmak istiyorum, aşırı mantıklı."
"Luhan bu konularda biraz kalastır, kesin Sehun bir tanem akıl etmiştir."Min ji Teyze bıyık altından gülerken Luhan ise ona pis pis bakıyordu. "Damadınızı benden daha çok seviyorsunuz yemin ederim.
"Luhan'a kocaman gözlerle bakıp elimle kalbimi tuttum. Damatların tatlı telaşı hayran sayfasını açacak düzeye gelmiş olabilirdim ama bunu onların duymasına gerek yoktu.
"Jae bunlar şimdiden moda girmişler! Seveceğim tabii damadımı, oğlumun gönlünü çalmışsa elbet seveceğim." Koltukta bana doğru uzanıp yanağımdan sulu sulu öptü. 'Hem nasıl sevmeyeyim şu şebek suratını! Götünü ısırırım şerefsiz."
Kahkahamı bastıramadım ve hep beraber gülmeye başladık. "Bak evlenirsiniz de bizi çağırmazsanız sizin ağzınıza terlik monte ederim. Yarım kafalısınız unutmayın vallahi sütümü helal etmem."
Luhan gözlerini devirip ofladı. "Hemen moda girme anne, daha teklif bile almadım." Cümlenin sonuna doğru sırıtıp yüzüme baktığında gözlerimi kaçırdım.
"Böyle huysuz huysuz takılırsan tabii alamazsın, ben babandan o teklifi alana kadar kıçımı yırttım. Sehun kuşum süründür, kudurt sen şunu."
Kolumu Min ji Teyze'nin omzuna atıp iyice kendime çektim. "Kaynişimden de izni aldığıma göre sırtım yere gelmez benim." Ben sırıtırken Luhan iyice somurttu. "Onlar gidince bu evde ben kalacağım sevgilim, iyi düşün bence."
Gözlerimi devirip dilimi çıkarttım.Jae Amca kıs kıs gülüyordu. "Bunlar daha çocuk baksana şu hareketlere. Şekerimi, çikolatamı almadan vermem biricik oğlumu." Min ji Teyze kulağıma fısıldadı. "Dinleme sen yaşlı bunağı, süründür iyice."
Birkaç saat daha muhabbet ettikten sonra onlar misafir odasına geçti, biz de yatağımıza. Luhan kafasını omzuma yaslayıp uzun uzun öptü beni. "Ben sana demiştim gerzek, bir sıkıntı çıkmayacak diye. Kendini yedin bitirdin."
Alnından öpüp kokusunu içine çektim. "Tatlı bir telaşım olsun istedim. Valla annenden iznimi aldım, süründüreceğim seni." Gözlerini devirdi. "Ben miyim oğlu sen misin belli değil. Tam damat tarafı çıktı o da. Neyseki canım babam var arkamda." Sırıttım. "Annen babanı yer ben sana söyleyeyim, hükümet gibi kadın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM |HUNHAN|
Fanfic"Sense benimle dalga dalga geçtin. Beni daha da yaraladın. Ben seni sevdiğimi söylerken altına yattığın adamları anlattın. Bir gün bana değerliymişim gibi hissettirirken ertesi gün bir çöpmüşüm gibi davranıyordun. "Hiç için acımadı mı? Hiç sızlamadı...