Bölüm Şarkısı: Kelly Clarkson - Because of You
3 Sene Önce
"Onlardan kalan hiçbir şeyi istemiyorum." Avukat bezgin bir şekilde bana bakıyordu. Ailemin ölmüş olduğu gerçeğini kabullenememiştim. Sevinmeye fırsat kalmadan miras olaylarıyla başımın etini yiyordu.
"Sehun Bey, bunu halletmemiz lazım. Ailenizden kalan şirket haklarını elinizde tutmak istemediğinizden emin misiniz? Seneye reşit olduğunuzda başa geçip işleri devralabilirsiniz."
"Benim var olduğumu bile bilmeyen çalışanlara yeni patronun ben olduğunu mu söyleyeyim? Ben o kadın ve o adamdan gelen hiçbir şeyi istemiyorum. Ortaklar satın almak istiyorlarsa satın. Değerinin ileride artacak olmasıyla da ilgilenmiyorum."
Bana birkaç evrak verdi. "İyi düşünün Sehun Bey. Eğer satacaksanız şu an %51'lik haktan vazgeçeceksiniz. Hesabınıza yarım milyon lira yatacak ama elinizde tutarsanız bu dört beş katına çıkabilir."
Başımı salladım. "Eminim, onlardan gelen hiçbir şeyi istemiyorum. Bu paranın bir kısmıyla sokak hayvanları için barınaklar yapıp var olan barınaklara da mama ve su yardımı yapılmasını istiyorum. Kalan parayı da kimsesiz çocuklar için bağış toplayan kurumlardan en güvenilir olana bağışlayın. Hayatları boyunca bana bir yararları dokunmadı ama en azından onlardan gelen parayla ben birilerine yardım edebilirim."
İmza atmam gereken yerlere imzamı attım. "Şu an üstünüze geçirilecek beş tane ev ve dört araba var. Ayrıca velayetiniz için de bir şeyler yapmak gerekecek. Aklınızda biri var mı?"
"Evet, yakın arkadaşım Luhan'nın ailesi koruyucu ailem olacaklar. Reşit olana kadar onların gözetimi altında kalacağım. Evrak listesini posta adresime yollarsanız üç iş günü içerisinde belgeler elinize ulaşır. Ailemden kalan arabaların da satım işlemlerini başlatın. Onlardan gelen parayı da bahsettiğim bağış için kullanırsınız. Evlerle daha sonra ilgileniriz. Başka bir şey var mıydı?"
"Hayır, bu kadar efendim. Başınız sağ olsun. Onlar iyi-" Sözünü kestim. "Bana baş sağlığı dilemene gerek yok ya da onlar için iyiydi falan demene de gerek yok. Bana karşı hiçbir zaman iyi değillerdi ve öldükleri içinde mutluyum. Umarım araba patlamadan önce uzun süre can çekişmişlerdir." Sakinliğimi daha fazla koruyamadım. Boğazım düğümlenmişti ve ağlamak üzereydim. "Çıkabilirsiniz."
Avukat odadan çıkarken gözümden akan yaşı hızla sildim. Varlığımı yok saymışlardı, bana hiçbir zaman önem vermemişlerdi, doğum günümü bile kutlamazlardı. On yaşımdan sonra benimle tüm iletişimlerini kesmişlerdi. Eşcinsel olmamı kaldıramamışlardı.
Ben ise yine de üzülüyordum içten içe. Beni sevmediklerini bildiğim halde, onları sevmediğimi kendime söylesem bile dayanamıyordum. Bana böyle davranmış olmalarına katlanamıyordum. Ben onların oğullarıydım...
Kendimi toplamam gerekliydi. Cenazeye bile katılmamıştım. Çevresindekilerin de beni aradığını sanmıyordum. Zaten büyük bir kısmı benden haberdar bile değildi.
Ω
"İyi misin?" Kai gözlerimin içine bakıyordu merakla. Başımı iki yana salladım. "Konuşmak istemediğim bir konu bu. İyi değilim ve nedeninin ne olduğunu sormazsan sevinirim." Yüzü düşmüştü. Bana iyice sokulurken onu ittirmemek için kendimi zor tuttum. Zaten içim doluydu ve onunla uğraşamazdım. "Kai, üstüme gelme lütfen. Konuşmayı sevmediğim bir konu bu."
Burnunu yanağıma sürttü. "Yardımcı olmak istiyorum Sehun. Seni böyle üzen şey ne öğrenmek ve bu üzüntünü dindirmek istiyorum."
Boğazım düğümlenmişti yine. Biliyordum ki anlatmazsam üsteleyip duracaktı. "Bugün annemle babamın ölüm yıldönümü."
Sessizlik doldurdu aramızı. Ağzını birkaç kez açtı ama ne diyeceğini bilemediği için sustu. Sarıldı bana, hala ittirmek istiyordum ama yapamazdım. "Özür dilerim. Başın sağ olsun. Bilmiyordum."
Kendimi toplamam lazımdı. Yüzünü avcumun arasına alıp gözlerinden öptüm. "Özür dilenecek bir şey yok hayatım. Öldükleri için mutluyum. Sadece bugün aklıma geliyorlar ve bazı keşkelerle eğerler doluyor içime. Ölmüş olmaları beni bir gram üzmüyor."
Yalan söylüyordum. Bu herkese hatta Luhan'a bile söylediğim bir yalandı. Onunla gündüz mezarlığa gittiğimizde üstlerine tükürüp öldükleri için ne kadar mutlu olduğumu söylemiştim. Gecesinde ise onlardan gizlice sıvışıp mezarlarının başında ağlamıştım. Her zaman içimde belki bir gün düzeliriz ve annem bana sarılır ümidi vardı. Öldüklerinde ise bu hayallerimi de gömmek zorunda kalmıştım.
Yatakta kucağıma çıktığında yine kaslarım gerilmişti. Bu sevgililik oyununda ondan olabildiğince uzak kalmaya çalışıyordum. Öpmeyi ya da sarılmayı midem kaldırabiliyordu ama konu sevişmeye geldiğinde iğreniyordum.
Ona dokunmak, onun içinde olmak beni rahatsız ediyordu... Olabildiğince az tek vücut olmaya çalışıyordum. "Sevgilim keyfim yok."
Başını boynuma gömdü ve kokumu içine çekti. "Seni seviyorum Sehun ve sen üzülünce kalbim sızlıyor. Seni üzgün görmeye dayanamıyorum. Sen benim bir parçam haline geldin." Aşkla bakıyordu bana... Dört yıl geç kalmıştı ama bunun için. Bu sözlerin üzerimde bir tesiri yoktu.
"Ben de seni seviyorum Kai." Gülümsüyordu, mutluydu. Ben de gülümsüyordum ama mutlu değildim. Uzun zamandır sadece Luhan'nın yanına gittiğim zaman mutlu oluyordum. Onu çok özlemiştim.
![](https://img.wattpad.com/cover/186255099-288-k908473.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM |HUNHAN|
Fanfic"Sense benimle dalga dalga geçtin. Beni daha da yaraladın. Ben seni sevdiğimi söylerken altına yattığın adamları anlattın. Bir gün bana değerliymişim gibi hissettirirken ertesi gün bir çöpmüşüm gibi davranıyordun. "Hiç için acımadı mı? Hiç sızlamadı...