Okula gitmek için uykulu gözlerimle açtığım demir sokak kapısının ardında gördüğüm şey uykumun açılmasına neden oldu. Bir eli cebinde ve tek omzundaki çantasıyla gülümseyerek bana bakan sevgilim karşımda duruyordu. Geleceğini hiç düşünmemiştim.
"Günaydın." dedi ayakta zor duran bana. Kapının önündeki dört merdiveni de inip yanına gittim. "Günaydın canım." dedim çünkü, güzel kelimeler söylemeye birisinin başlaması lazımdı. Birbirimize sarıldıktan sonra dün yaptığım gibi yanağından öptüm. Bence bunu alışkanlık haline getirebilirim. Onun da buna alışmasında bir sakınca görmüyorum ben.
Koluna girdim ve bana "Yürüyerek mi yoksa tramvayla mı gidelim?" diye sordu. "Yürüyerek gidelim. Hem uykum da açılır." Hem daha çok vakit geçirmiş oluruz. Aklımda bir sürü soru vardı. Bazılarını sorabilirim şu an bence. "Semih?" "Efendim güzelim." Güzelim mi? Eriyorum ben şu an. "Bir şey soracağım. Madem aslında Fransızsın neden Türkiye'de yaşıyorsunuz?" "Şöyle, babam Fransa'da ki çalıştığı yerde Türkçe bilen tek kişiymiş ,çünkü babaannem de Türk, iş için de babamı göndermişler. Annem babamın gittiği şirkette çalışıyordu. Sonra babam annemi görmüş, beğenmiş, konuşmaya başlamışlar falan. Babamda son kez Fransa 'ya gidip işlerini halletmiş ve annemin yanına geri dönmüş. O günden beri de Türkiye'de yaşıyorlar. Böyle."
Okula kol kola girdiğimizde herkesin aramızda bir şey olduğunu anladığını tahmin etmek zor değildi. Herkes sanki bize bakıyordu. Yüzü asılmış bir kaç kız bile görmüştüm. Anlaşılan şuan başkalarının istediği bir hayatı yaşıyorum."Herkes bize mi bakıyor yoksa ben mi paranoyoklaştım?" dedim Semih 'e bakarak. "Herkesin bize bakması normal değil mi? Sen okulun en yakışıklı ve yeni çocuğuyla bense en güzel ve eşsiz kızıyla çıkıyorum." dedi suratındaki muzipçe ifadeyle. Haklıydı.
Teneffüste Semih 'i görmek için dışarı çıktığımda yanında bir kız vardı. Hemde kız onuncu sınıftı. Bir an sinirlendim ama Semih beni fark edip 'kurtar beni' diye dudaklarını oynattığında planımı çoktan hazırlamıştım. Kız onuncu sınıftı. O halde üstünlük taslayabilirim. Yanlarına gittim ve sevgilimin koluna girerek kıza baktım "Tatlım, senin şuanda konuştuğun kişi gerçek değil. Onu kafanda sen uydurdun. Tamam mı?" dedim ve Semih 'i de alıp gittim. Bir kitapta okumuştum bu lafı. İşe yarayacağı kimin aklına gelirdi ki. "Vay canına. Bu kadar kıskanç olduğunu hiç bilmiyordum." Muzipçe gülümsedim ve "Daha bilmediğin o kadar çok şey var ki canım."
Okuldan çıkarken bahçede beni bekliyordu. Hemen yanına gidip elini tuttum ve okuldan çıktık. Benim evimin kapısına gelince bana baktı "Benimle sevgili olduğundan annenin haberi var mı?" Annem. Anneme söylemeyi unuttuğuma inanamıyorum. "Yok. Çünkü anneme söylemeyi unuttum." İyi bir kahkaha bastı. "Sanki senin annenle Baba'nın haberi varda bana gülüyorsun." "Benim annemle babamın seni tramvayda gördüğüm günden beri senden haberi var." "Nasıl yani, sen o zaman mı koydun kafaya bana çıkma teklifi edeceğini." " Tabiki de. Ufak bir tesadüfle karşılaşmış olabiliriz ama ilk görüşte aşk diye bir şey var."
Annemin yanına mutfağa gittim. Korkmuyorum çünkü annem 'benden gizli değil, benim gözetimim altında yapın ne yapıyorsanız' derdi. Ama söylemeyi geciktirdiğim için biraz kızabilirdi. Hadi bakalım."Anneciğim, nasılsın?" dedim, cilveli cilveli. "Ne söyleyeceksin bakalım." Bu kadın nasıl her şeyi anlıyor yaa. "Aşk olsun anne, ben senden bir şey isteyeceğim zaman mı nazik oluyorum sadece?" "Hadi hadi, ne oldu söyle bakalım." Bismillahirrahmanirrahim.
"Sana sevgilim olduğunu söylesem nasıl bir tepki verirdin anneciğim." Birden kafasını bana çevirdi ve şaşkın gözlerle baktı bana. Kızmamıştı. "Bade, annecim, ne halt yediğini sorabilir miyim?" "Aslında evet sana sormam gerekirdi ama bir anda oldu anne. Bir anlık sevgim ağır bastı, başka bir cevap düşünemedim. Kızdın mı?" Yanıma oturdu ve elimi tuttu "Hayır. Kızmadım. Koskoca kızsın kimi seveceğine elbette kendin karar vereceksin, ama dediğin gibi en azından sormanı isterdim." dedi, biraz hayal kırıklığına uğramış bir şekilde "Çok özür dilerim." "Şimdi söyle bakalım..." Suratına gülme yayıldı "Yakışıklı mı?" "Hemde nasıl. Fransız biliyor musun?" "Ne? Bana bak elin gavurunu bulup getirme bana." "Hayır anne, Müslüman korkma." Rahtadığını hissettim. "İyi bari, kız fotoğrafını göstersene bir bakayım." Telefonumu açıp fotoğraflarını gösterdim. Annemden onay gelmişti. Ama babama mümkünatı yok söyleyemezdim.
Odama geçince Semih 'e mesaj attım.
"Annemin onayını aldın yakışıklı, seni pek bir beyendi haberin olsun."
"Budur. İşte benim sevgilimin annesi."
"Peki senin ailen benim hakkımda ne düşünüyor?"
"Annem 'ailemize gelecek en güzel gelin' dedi. Bu arada senden bahsederken 'gelinim' diyor haberin olsun. Seni beni sevdiğinden daha çok seviyor."
"Hahaha. Ben sevilmeyecek insan mıyım canım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLK GÖRÜŞTE AŞK MI? (TAMAMLANDI)
Romanzi rosa / ChickLitBirkaç saniyelik göz göze gelmeleriyle başlamıştı Bade ve Semih'in aşk hikayesi. Başlarda Semih'in fikri bambaşka olsa da, ilişkilerini bir şekilde yoluna koymayı başarabilecekler mi?