🐞17

1.1K 99 62
                                    

Double update!!

Harry elinde çiçekle Louis'nin evinin önünde kapının açılmasını bekliyordu. Alt dudağını dişleri arasına almış tedirgince bacağını titretiyordu. Kadına ne diyecekti, oğlunuzu itip sakatlanması a neden olan kişiyim mi? Kapı açıldığında kendisine göre kısa bir kadın kucağında sarı saçlı bir çocukla kendisine bakıyordu.

"Merhaba, Louis'yi görmek için gelmiştim." deyiverdiğinde kadın gülümseyip biraz geri çekilerek ona içeri girmesi için yer açtı.

"Hoşgeldin Harry." kapıyı kapatıp Harry'ye sarıldı. "Ben Jay, Louis'nin annesiyim."

"Çok memnun oldum." böyle sıcak bir karşılama beklemiyordu. Çocuğuna zarar vermiş birisine bile böyle kibar mı davranıyordu bu kadın?

"Louis odasında, üst kata çık koridorun sol tarafındaki son oda." başını sallayıp kadının kucağındaki çocuğun saçını karıştırıp anlattığı odaya giderek önünde durdu. Kapıyı tıklatıp onay aldığında içeri girdi.

"Merhaba." dedi çekingen sesiyle. Zayn hala Louis'nin yanındaydı. O masanın önündeki sandalyede otururken Louis yatak başlığına sırtını yaslamıştı ve kucağında kızıl saçlı küçük bir kız çocuğu vardı.

"Selam Harry, nasılsın?"

"İyiyim sen?" O da aynı şekilde karşılık verdiğinde Harry'nin gözleri Louis'nin gözleriyle buluştu. Louis yataktaki boşluğa eliyle iki defa vurdu.

"Otursana." Harry denileni yapıp yatağın ucuna oturdu. Çiçekleri Louis'ye uzattığında küçük kızın kendisini incelediğini fark etti. Ona gülümseyerek karşılık verdiğinde kız bu defa abisine baktı. Onunda kendisi gibi kıvırcık saçlı oğlanı izlediğini fark ettiğinde kaşları havalandı. Başını Louis'nin göğsüne yaslayıp çiçeklerin üzerinde ellerini gezdirdi.

"Teşekkür ederim, gerek yoktu." Harry başını iki yana sallayıp omuz silkti.

"Nasıl hissediyorsun?"

"İyiyim, küçücük bir şeyi büyütmeye gerek yok." Harry parmaklarıyla oynarken boğazını temizledi.

"Çok özür dilerim Louis, ben öyle şey olacağını bilemedim. O kadın çok dedikoducudur bir anlık panikle oldu her şey." Louis yorgun bir nefes verdi.

"Harry sorun yok. Bunu daha kaç defa söylemem gerekiyor. Birkaç gün dinlenirsem hiçbir sıkıntı kalmayacak, tamam mı?" Harry başını sallasa da kendini mahçup hissetti. O kadının kendisine seslendiği duyunca kaskını çıkarmasına yardım eden Louis'yi itmişti ve sonuç olarak Louis yere düşmüş ve ayak bileğini burkmuştu.

"Ya sen merak etme Louis domuz gibi, hiçbir şeyi yok." Louis komodinin üzerindeki buz torbasını Zayn'e fırlattığında küçük kız sesli bir şekilde gülmüştü. "Doris, hadi seninle dondurmamızı yemeye gidelim." deyip Louis'nin kucağındaki kızı alıp odadan çıktı Zayn. Çıkmadan önce Louis'ye göz kırpıp sırıtmayı da ihmal etmedi.

Onlar odadan çıktığında Harry hala parmaklarını izlerken Louis Harry'yi izliyordu. Mahcup yüz ifadesi çok sevilesi duruyordu. İç geçirip yanında duran çiçeklerin arasından papatyayı alıp Harry'nin kulağının arkasına sıkıştırdı. Harry'nin gözleri ona döndüğünde gülümsedi.

"Buraya kadar yorulmana gerek yoktu." Harry hala irileşmiş gözleriyle şaşkınca kendisine bakıyordu. "Çok yakıştı." deyip Harry'nin kızaran yanağını işaret parmağının tersiyle okşadı.

"Gelmeseydim içim rahat etmeyecekti." dedi sesini bulabildiğinde.

"Taksiyle mi geldin?" Harry başını sallayarak karşılık verdi. "Taksiyle geri dönmek için biraz geç olmadı mı?"

Ladybug🐞/Texting | Larry Stylinson Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin