🐞21

1.1K 111 39
                                    

Harry: Evde misin?

Louis: Evet de neden sordun?

Harry: Aşağıya inebilir misin?

Louis: Ne? Aşağıda mısın?

Louis mutfak penceresinden dışarıya baktığında Harry'nin arabaya yaslanmış telefona baktığını gördü.

Harry: Eğer gelirsen bekliyorum

°°°

Louis annesine bakıp "Ben hemen dönerim." diyerek hızlıca ceketini alıp dışarı çıktı. Harry onu gördüğünde doğruldu. Louis Harry'ye merakla baktığında Harry yutkundu. "N'aber?"

"İyiyim sen?"

"Bende iyiyim." gözlerini kaçırdığında Louis'nin kaşları çatıldı.

"Önemli bir şey mi var?" Harry başını iki yana salladı.

"Sen gitmeden önce son defa görmek istedim." Louis'nin kaşları gevşedi.

"İçeri gelseydin, neden burada bekliyorsun?" omuz silkip başını eğdi. "Hadi içeri gel. Annemle kahve içecektik, sende bize katıl."

"Rahatsız etmeyeyim, sadece seni görmeye geldim." Louis koluna girip onu eve çekiştirdi.

"Saçmalama Harry, gel hadi." Jay Louis'den sonra pencereden bakmış ve onları izlemişti bir süre. Louis'nin Harry'yi eve doğru çekiştirdiğini gördüğünde gidip kapıyı açtı.

"Hoşgeldin Harry."

"Merhaba." Harry gülümsemeye çalıştı. Kendisi habersiz gelen misafirden hiç hoşlanmazdı, Jay'e ayıp olduğunu düşünüyordu.

"Salonda çocuklar uyuyor, arka bahçeye ya da mutfağa geçebilirsiniz." Harry Louis'ye baktığında onun arka bahçeyi işaret ettiğini gördü. "Siz geçin ben kahveleri alıp geliyorum." Harry Jay'in çok tatlı bir kadın olduğunu ilk geldiğinde de anlamıştı ama habersiz bir misafire bile bu kadar güler yüzlü olacağını tahmin etmemişti.

"Gel bakalım." deyip Harry'yi arka bahçeye yönlendirdi.

"Louis gerçekten gideyim ben, annene zahmet olmasın."

"Harry gerçekten bu düşünceyi aklından çıkar sen, anneme zahmet olmaz." Harry onun kendisini taklit ederek konuşmasına kaşlarını çatsada bu çok uzun sürmemişti. Louis onun bahçedeki puflardan birine oturmasını sağlamış kendisi de yanına oturmuştu.

"Ne zaman gideceksin?" Louis konunun buraya gelmesini istemiyordu.

"İki gün sonra." deyip bakışlarını kaçırdı. Bu defa Harry Louis'yi uzun uzun izledi. Ona alışmış olduğu bir gerçekti. Hatta onun kendisiyle flört etmeye çalışmasına bile alışmıştı. İç geçirip o da başını diğer tarafa çevirdi. Yan taraflarındaki çiçekler Jay'in onlarla özenle ilgilendiğini belli ediyordu.

"Kurabiye de getirdim size. Ben biraz içeride dergilere bakacağım siz rahatınıza bakın." Louis annesinin elinden tepsiyi alıp saçlarını öptü.

Ladybug🐞/Texting | Larry Stylinson Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin