🐞79

831 80 64
                                    

"Yatakta oturmamayı şart koşmalıydım." deyip Louis'nin saçlarıyla oynadı.

"Böyle bir şeye asla izin vermezdim." deyip boynunu öptü Louis. Burnunu Harry'nin boynunda gezdirirken bacaklarının arasına iyice yerleşti. "Hem fena mı oldu? Yatakta çay içtik ne güzel." mırıldanarak söylediği şeye güldü Harry.

Harry sırtını yatak başlığına yaslamış Louis onun boynuna sokularak bacaklarının arasına girmişti. Harry sol köprücük kemiğinde hissettiği ıslaklıkla başını Louis'nin başının üstüne yasladı.

"Sakın morluk falan bırakma, annem görünce yanlış anlıyor." Louis onaylayan bir mırıltı çıkarıp yüzünü geri çekti. Dudakları sesli bir öpücükle buluşup geri ayrıldı. "Belin ağrıyacak öyle, düzgün otursana."

"Olmaz, o zaman seni rahatça öpemem." Harry kıkırdayıp onun saçlarını karıştırdı. Kapı çaldığında bıkkın bir nefes verdi. "Ama artık sıçacağım bu işin içine." Harry onun ağzına vurup kaşlarını çattı.

"Sen dur, ben bakarım." diyerek Louis'yi üzerinden attı. Altında sadece iç çamaşırı vardı, öyle kapıya çıkmasına izin veremezdi. Kapıyı açtığında karşısındaki kız ona gülümsedi.

"Merhaba, büyükannem börek gönderdi."

"Teşekkürler." deyip tabağı aldı Harry.

"Sonra görüşürüz." diyen kızın arkasından baktı. Bu kadar hızlı olmasını beklemiyordu. Böreği mutfağa bırakıp Louis'nin yanına döndü.

"Ev sahibin börek göndermiş. Her zaman seni besliyor mu böyle?"

"Her gün ne yapsa gönderiyor. Tatlı kadın." Harry'yi elinden tutup kendine çektiğinde Harry üzerine düştü. "Biz nerede kalmıştık?"

"Hiçbir yerde kalmamıştık." dediğinde Louis onaylamaz bakışlar gönderdi. "Beni sadece öpmek için çağırdığını düşüneceğim artık."

"Başka şeylerde yapabiliriz, sadece öpmemiş olurum." deyip tek kaşını kaldırdığında Harry omzuna vurdu.

"Sapıksın Louis." üzerinden kalkmaya çalıştığında belindeki kollar sıkılaştı.

"Sapık değilim, sen aklımı başımdan alıyorsun." yerlerini değiştirip Harry'nin saçlarını geriye ittirdi. "Öpeyim mi?" dediğinde Harry güldü.

"Hiç uslanmıyorsun. Öp hadi." Louis iznini aldığında beklemeden dudaklarını birleştirdi. Harry kollarını boynuna dolayıp onu kendine daha çok çekti. Louis'nin ellerini belini ve bacaklarını okşarken sert nefesler alıyordu.

Louis bir süre sonra dudaklarını ıslak bir sesle ayırdı. "Sen bal gibi bir şeysin, kopamıyorum senden." Harry onun yanağını işaret parmağının tersiyle okşadı. Burunlarını birbirine sürtüp gülümsedi.

"Öyle mi?" diye mırıldandı. Louis dudağına tekrar öpücük bıraktığında Harry hoşnut bir ses çıkardı.

"Öpmeye doyamıyorum, bir çare bulmamız lazım buna." Harry'nin avuçları omuzlarında gezinirken alınlarını birbirine yasladı.

"Çare bulmak istemiyorsam?" Louis'nin yüzüne büyük bir gülümseme yayıldı.

"İstemiyorsan sorun yok, öpebilirim." Harry başını sallayarak karşılık verdiğinde dudakları tekrar birleşti. Louis'nin omuzlarına elini sürterek boynunda durdurdu. Louis sanki uzun zamandır öpmüyormuş gibi hasretle öpüyordu.

Harry onun yoğun öpücüğüne karşılık vermeye çalışırken sert nefesler alıyordu. Kalbi kulaklarında atıyor gibi hissediyordu. Louis ne zaman öpse böyle hissediyordu Harry. Çok fazla heyecanlanıyor, o an ne yapacağını şaşırıyordu.

Ladybug🐞/Texting | Larry Stylinson Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin