Lou: Yemin ederim ki
bilmiyordumBen çok görüşmem ki kuzenimle
bir anda beni göresi tutmuşTelefonlarımı açar mısın?
görüldüNeden açmıyorsun?
Benim bu olayda bir suçum
yok kiLadybug: 😶😶
Lou: Ben ne yaptım da böyle
bir tepkiyle karşılaşıyorum?Ladybug: Kuzeninden hoşlanmadığımı anladığın
halde onu burnumuzun
dibinde tutmaya çalışmış
olabilir misin acaba?Lou: Tamam da ne bileyim
ben önceden tanıştığınızıNeden onu sevmediğini de bilmiyorum ki ona göre
hareket edeyimLadybug: Sen hiçbir şeye
göre hareket etme git ve
kuzeninle oturLou: Gönderdim onu
O da hiçbir şey anlatmıyor
El birliğiyle beni çıldırtmaya
falan mı çalışıyorsunuz?
görüldüLouis sinirle soluyup gözlerini kapattı. Bu muameleyi hak etmemişti. Harry ile bahçede film izlerken bir anda kapı çalmıştı ve Louis'nin uzun zamandır görmediği kuzeni gelmişti. Louis'nin onu kapıdan kovacak hali yoktu herhalde ama keşke öyle yapsaymış. Harry çocuğu gördüğü anda huzursuz olmuş ve eve gitmek istediğini söylemişti.
Louis onu biraz daha kalmaya ikna etse de çocuk konuştukça Harry bu durumdan rahatsız olmuş ve Louis'nin tüm ısrarları ve sorularını görmezden gelerek apar topar evden çıkmıştı. Mesajlardan çıkıp Harry'yi aradı.
Telefonu açtığı anda "Sadece biraz kafa dinlememe izin veremez misin?" dediğinde Louis duraksadı. Kaşları olabildiğince çatılmıştı.
"Derdinizin ne olduğunu anlatırsan kafa dinlemene izin verebilirim."
"Kuzenine sordun mu?" dediğinde Louis bıkkın bir nefes aldı. Bugünün çok güzel olacağını düşünmüştü ama her şey bir anda boka batmıştı.
"Sormadım çünkü senden doğru bir şekilde dinlemek istedim."
"Anlatmak zorunda değilim." dediğinde Louis derin bir nefes aldı. Neden böyle ters yaptığını anlamıyordu.
"Eğer yanımdan öyle apar topar, beni hiç umursamadan çekip gidersen bana bir şeyler anlatmak zorundasın." dedi sesini yükselterek.
"Bağırma bana, ben sana bağırıyor muyum?" diyerek karşı atağa geçti Harry bağırarak. Louis kendisine aptalca bir şey yapmaması gerektiğini hatırlattı.
"Özür dilerim." dedi kısık sesle. Harry sıkıntılı bir nefes aldı. Kendisi de karşılık olarak bağırdığı halde Louis'nin özür dilemiş olması kötü hissettirmişti. "Tamam anlatmak istemiyorsan anlatma, ben kendim bir şekilde öğrenirim. Şimdi gidip kafanı dinleyebilirsin, hoşçakal."
Harry'nin bir şey söylemesine fırsat vermeden telefonu kapattı. Harry Louis'nin bu kadar kararlı olmasından ürktüğünü hissetti.
Ladybug: Louis baksana bir
saniyeLou: Efendim
Ladybug: Nasıl öğreneceksin?
Lou: Senin de istediğin gibi
kuzenime soracağımBunu mu söyleyecektin?
Ladybug: Sakın saçma sapan
bir şey yapma şimdiden
uyarıyorumLou: Saçma bir şey yapmam
merak etme sadece ne olduğunu öğreneceğimSeni neyin bu kadar rahatsız
ettiğiniNeyse sen biraz dinlen sonra konuşuruz
Bu defa arayan taraf Harry oldu. Louis'nin yazış şeklinden bile sinirlendiğini anlamıştı. Aslında o kadar sinirlenmesini gerektirecek bir durum yoktu. Her şey eskide kalmıştı.
"Arabaya geçeceğim biraz çabuk olursan iyi olur."
"Hayır eve geri dön, ben anlatacağım."
"Az önce anlatmak istemiyordun Harry." oflayarak karşılık verdi Harry buna.
"Şimdi anlatmak istedim, eve gir hemen." Louis onu dinleyip eve geri döndü. "Conner ve ben üç yıl önce tanışmıştık. Bir arkadaşımla kahve içerken yanımıza gelmişti, orada tanıştık. Sonra üçümüz birkaç kere daha bir araya geldik falan." Harry durduğunda Louis'nin sadece nefes alış verişi duyuluyordu. Harry şuan onun yanında olup ne düşündüğünü bilmek isterdi.
"Aranızda bir şey mi yaşandı?" sesindeki hayal kırıklığını anlamamak için aptal olmak falan gerekirdi herhalde.
"Yanına geliyorum, orada devam edeceğim." Louis yine ses çıkarmadı. Harry telefonu kapatıp annesine görünmeden hızlıca evden çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ladybug🐞/Texting | Larry Stylinson
FanficHarry Louis'den yardım istiyor ama bu Louis'nin pek umurunda değil gibi. Text/Metin karışık