🐞32

1K 97 1
                                    

Harry Louis'ye 'Şimdi gelme, ben sana haber vereceğim." dediğinden beri Louis onu bekliyordu. Bu süre zarfında kardeşleriyle oynayarak zaman geçirmeye çalışmıştı. Gözü sürekli telefonda olsada kardeşleriyle uzun zamandır ilgilenmediği kadar çok ilgilenmişti.

Üçüde tüm enerjilerini atmış sessizce televizyon izliyorlardı. Doris'in başı Louis'nin göğsünde, Ernest'in başı da bacaklarındaydı. Louis hala Harry'den haber çıkmadığı için merak etse de onu sıkıştırmak istemediği için bir şey de yapamıyordu. Neredeyse uyumak üzereydi.

Kapı çaldığında annesi koşturarak açmaya gitti. Louis göğsünde uyuyan kız kardeşinin saçlarını okşayarak öptü. Annesinin hala dönmemiş olması dikkatini çektiğinde kapıyı görmeye çalıştı.

"Anne, kim geldi?" sorusu cevapsız kaldığında kaşları çatıldı. Jay'in kahkaha sesini duyduğunda iyice meraklanarak kardeşlerini koltuğa bırakıp annesinin yanına gitti. Harry'yi gördüğünde yüzünün yumuşamasını engelleyemedi.

"Niye kapıda bekliyorsunuz?" diyerek Harry'yi elinden tutup kendisine doğru çekti. Elini omzuna atmasını sağlayarak kolunu beline sardi.

"Annem arabada." diye uyardı Harry. Ayrıca yanlarında Jay vardı.

"Niye arabada?"

"Büyükannemi eve bıraktık. Dönüşte beni buraya getirmesini istedim, o da bekliyor işte." Jay yanlarından ayrılıp dışarıya çıktığında ikisi de onu izliyordu. Kısa bir konuşmadan sonra Anne ve Jay birlikte eve doğru gelmeye başladılar. Louis kolunu Harry'nin belinden çekmiş, bir adım uzaklaşmıştı.

Harry'nin elinin aşağı düşmesine neden olduğunda gözleri buluştu. Anne ve Jay yanlarından geçtiklerinde Harry "Korkak." diye fısıldayıp annesini takip etti. Louis arkasından göz devirdi.

"Çocuklar siz Doris ve Ernest'i yukarıya bırakabilir misiniz?" ikisi de onaylayıp Harry Doris'i alırken Louis'de Ernest'i alıp önden çıktı merdivenleri.

"Korkak falan değilim ben, sen zor durumda kalma diye şey ettim." Harry cevap vermeden takip etti onu. İki küçük çocuğu yataklarına bırakıp odadan çıktıklarında Louis bileğinden tutup kendi odasına çekiştirdi Harry'yi.

"Annelerimiz aşağıda."

"Olabilir, bende daha sana sarılamadım." Harry gülümseyip Louis'nin odasına girdi. Odaya girer girmez Louis'nin kolları beline sarıldı. "Nasıl özledim tahmin edemezsin." Harry kıkırdayarak karşılık verdi.

"Sadece üç gündür görüşmedik." Louis boynunu öperek geri çekildi.

"Bu seni özlemiş olmam için yeterli bir süre." kapı bir anda açıldığında Harry hızlıca geri çekilmeye çalışsa da Louis bırakmadı.

"Benim kulaklığım- ay pardon ben bir anda daldım. Kulaklığımı soracaktım."

"Kızım ne bileyim ben senin kulaklığını, git kızlara sor." Harry'nin yeterince utandığını bildiği için Lottie'ye kötü bir bakış atıp çıkmasını sağladı. Lottie çıkar çıkmaz Harry Louis'nin omzuna vurdu.

"Ya niye bırakmıyorsun? Off rezil ettin beni." Louis bu sırada gülmekle meşguldü.

"Niye rezil olasın ki?" Harry kaçmaya çalıştığında onu serbest bıraktı. Yanakları çoktan pembeleşmişti. "Tamam utanma, gel otur hadi."

Ladybug🐞/Texting | Larry Stylinson Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin