PANZEHİR

77 10 8
                                    

   
      Külü vücutlarına nasıl süreceğini anlatıp içeriye doğru giren Üstad, uzun ceketini alıp eline destek için aldığı bastonuyla yürümeye başlayınca Patrick ile Dedektifte arkasından yürümeye başladılar. Üstad kasları çarık bir o kadar ciddi yürürken konuşmaya başladı.

  Üstad;
- Ah siz acemi çaylaklar ah illa ki ben başınızda olucam. Dedektif doktoruda ben eğittim her şeyi ona öğreten bendim ama seni de eğiten bendim.

  Dedektif;
- Kızıyorsun bana biliyorum ama ben onun kadar hırslı değilim. Bana hep hırsının kurbanı olma dedin.

  Üstad;
- Hırsının kurbanı olma zaten, ne yapman gerekiyor nasıl yapman gerekiyor sonunda ne olur onu düşün. Çalıştır şu beynini takılı kalma geçmişte. Duygularının esiri olma.

  Dedektif;
- Hep karışık konuşuyorsun seni anlamak zaten ayrı bir olay.

  Patrick gülerek araya karisir;
- Dedektiffff,  Üstadın demeye çalıştığı şu....

    Sinirlenen Dedektif;
- Ne, ne demeye çalışıyor.

    Patrick;
- Odaklan diyor odaklannnn!!!!

   Üstad;
- Bırakın gevezeliği zaten aklimda bir sürü soru var. Binelim su arabaya bor an önce gidelim şu eve.

     Yolculuk sırasında kimse konuşmadı. Üstad gözleri kapalı dudaklarını hareket ettiriyordu. Büyük ihtimalle bir şeyler düşünüyordu. Dedektif ile Patrick'te onu rahatsız etmemek için ses çıkarmıyorlardı.

      Eve geldiklerinde ev boştu çünkü buranın varlığını bilen herkes bu evin içinde ölmüştü belki de hala icerdedirler. Bastonuna vura vura adım atan Üstad, kapıyı da bastonuyla iktirerek açmıştı ki zaten kapı açıktı. Direk alt kata lâboratuvarın olduğu yere indiler.

       Tam da tahmin ettikleri gibi cesetler hala burdaydi. Dedektifin annesi babası öylece kendi kanlarına bulaşmış duruyorlardı. Üstad üstten cesetlere bakıp Patrick'e dönerek şu cesetlerden ayrı ayrı kan örneği al der. En son yapılan deneyin başında hiç bir şeyi ellemeden sadece göz gezdirerek inceler.

       Oda da iki tane büyük soğutucu dolabı gören Üstad eldivenlerini giyerek açıp inceler. Ilk açtığı dolapta bir sürü kan örneği vardı. Tüplerin üzerinde de kodlar vardı büyük dolabın icindede 20 tane raf yapılmış belli ki kan örneklerini baya gruplandirmislar. Ama neye gore grupladı. Üzerinde ki kodlar bunun cevabı bu kodların yazılı olduğu bilgisayar yok bilgisayar değildir bir defter oda burda bir yerdedir.

     Üstad, Dedektif ile Patrick'e defteri bulmalarını söyler. Buarada Üstad' ta hala etrafı incelemeye devam ediyordu vakit kaybetmemeliydiler.

     Patrick masanın üzerindeki defterlere Dedektifte yerde bir kutunun içinde duran eski defterlerin içine bakıyordu.

    Patrick eline aldığı defterin sayfalarına hızlıca bakarken küçük bir çocuk gibi bağırır.

Patrick;
- Buldum burda buldum Asya'nin adi da yazıyor kod: 53264572 evet bu Asya'nin kodu.

   Üstad;
- 53264572 tamam hadi bu kodta olanı   bulalım.

  Üçü birden dolaba doğru ilerlesede Üstad çoktan kan tüplerinin içinde kaybolmuş gibi kodu tekrar ederek tüpü arıyordu.

       Haahh işte burda tüp bulundu üzerinde kocaman kod: 53264572 hemen tüpten bir kaç damla kan alıp incelemek.

        Patrick hemen hazırlık yapmaya başladı. Dedektifte bilmediği ise karışmayı pek sevmezdi bir kenara çekilip beklemektense eski defterlerin olduğu kutunun içinden defterleri alıp bakıyordu.

       Herşey hazır olduktan sonra Üstad Asya'nin kanını incelemeye başladı ve ise yarayacak malzemelerin çoğu bu lâboratuvar da mevcut olduğu için bir kaç deney yapıp beklemeye başladı.

        Geçen 5-6 saatin sonunda Üstad deneylerinin sonucuna baktığında gülümsemeye başlamıştı.

   Üstad;
- Panzehiri hazırlamaya başlayalım. Asya'nin çok vakti yok. Panzehiri beklerken diğer deneklerin kan örneklerine bakalim ve şu büyük deneyin panzehirini bulalım. Şuan en büyük düşmanımız zaman!!!!

Keyifli okumalar dilerim:)...

   

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 28, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

10 eksi 1 DEDEKTİF Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin