10 eksi 1 DEDEKTİF

Panzehir ile Kül

   
  Üstad bu iki acemi çaylağın neden telaşlı geldiklerini anlamıştı. Dedektiften konuyu bildiği için soru sormasına gerek kalmadan kül olayını kafasında toparlayıp gerçek cevaba yöneltmişti beynini.

      ÜSTAD

    Beynimin her hücresinden şakaklarima vuran bir düğüm gibi varılması kolay ama yolu uzun bir engebenin tepesinde, karşı ki dağdan görünecek bir ışığı yakalayamamanin verdigi o zonklama hissi git giit...  Kalbimin atışıyla yarışan şakaklarim rahat bırak....

      Doktor hic bir zaman ipucu vermezdi. Bu son hamleyi neden yaptı acaba. Büyük bir oyunun ipucusu Kül...

       Ah kül sen nasıl bir panzehir olabilirsin ki. Suyla karıştirsan olmaz, içsen olmaz. Sürsen olmaz... Bir dakika olur sürsen olur!

   Doktorun ikinci bir deneyi de var.

    Dedektifin yakasına yapışan Üstad söyle bana bu deney ne zaman başladı daha ince ayrıntısına kadar anlat.
     Üstad'ın iki eli yakasında şaşıran Dedektif kekeleyerek anlatir.

- Za a ten biil lii yorsunuz, yıl yıl lardır annem ve ba ba bamla yaptığı bir deney.

Üstad;
- Kız nerde?

Dedektif;
- Hangisi?

Üstad;
- Asya.!

Dedektif;
- Malesef, Kadir gelip kaçırmış.

   Patrick dişlerini sıkarak konuşmanın arasına girer;

- Kadirrrr! Ilk gördüğüm yerde seni mahvedeceğim.

Üstad, Dedektif'e dönerek;
- Öteki kız nerde.

Dedektiften hiç ses çünkü nerede olduğunu bilmiyordur.

Patrick;
-Öteki kız Sayra mı?

Dedektif;
- Evet. Ama Sayra bir yerlere saklanır sonra saklandığı bir yerlerden çıkar.

Üstad;
- Patrick'i depoya gönderdiğin  kadar olayı biliyorum bana sonra neler oldu onu anlat.

Dedektif;
- Hani her filmde olur ya biraz kozlarını ortaya koyarsın, o misal doktor ile biraz atıştık, sonra da kapıştık.

Üstad;
- Sonra...

Dedektif;
- Annem Ile babamı gördüm.

Üstad;
- Nerde gördün?

Dedektif;
- Doktorun gizli lâboratuvarinda.

Üstad;
- Öldürdün değil mi?

Dedektif;
- Başka çarem yoktu.
Üstad;
- Hiç dokundun mu onlara?

Dedektif;
- Hayir hay.. yada hatırlamıyorum.
Üstad;
- Çok güzel hatırlamıyorsun. Ama sen bize dokundun.

Dedektif;
- Ne demek istediğini anlamadim.

Üstad;
- Doktor seni oraya onları öldür diye gönderdi. Sende öldürdün.

Dedektif;
- Üstad karışık kafamı daha da karıştırma.

Patrick;
- Dedektiffff,  doktor herşeyi planlamış sana da uygulamak kalmış işte.

Dedektif;
- Orasını bende anladim. Neden size dokundummu diye sordun Üstad. Başka bir deney mi vardı.

Üstad;
- Başka bir deney değil. Aynı deneyin üzerinde yıllarca geliştirerek uğraştılar. Senin annenle babanı öldürüp bu deneyleri sonlandıracağını biliyordu.

    Patrick Üstad'ın sözünü keserek o can alıcı sözleri söyledi.

Patrick;
- Yani deney bitmişti. Game over dedi bize doktor tarihe adını kazıyıp gitti.

Dedektif;
- O zaman istediğini aldı.
Patrick;

- Bilmiyorum Dedektif, doktor ölümü bu kadar kolay kabul ettiyse offff! Vardır bir nedeni.

Üstad kaşlarını çatarak;

- Demek ki acı çekerek ölmektense direk ölmeyi istedi.

Patrick;
- Acı çekerek insanı öldüren bir deney yaptı o zaman.

Dedektif;
- Herkesin yakalanacağı acı çekerek öleceği bir deney onun hayaliydi.

Üstad;
- Külü bu yüzden soyledi sana. Siz külün nasıl bir panzehir olduğunu düşünürken o deneyde ne halt ettiyse artik insanlara bulaşmış olacaktı. Dedektif sana da bulaşmış olabilir. Yada olamaz.

Patrick;
- Lâboratuvara gitmeliyim herşey orda bütün cevaplar da orda.

Üstad;
- Ilk önce külü hazırlamalıyız. Siz dinlenin biraz bende biraz kömür yakıp külünü alayım. Bir kaç da  kitap sayfası karıştırıp bir şeyler bulur muyum bir bakayım.

      Dedektif ile Patrick itiraz edememişlerdi çünkü gerçekten uykuya ve karınlarını doyurmaya ihtiyaçları vardı.

      Üstad hemen aşağıya inip bahçede kömür yakmaya başladı. Kömür tutuşup yanarken sandalyesini yanan ateşin yanında bırakıp bir kitap ve çay alıp hemen oturup yeşil siyah kitabın sayfalarını çevirmeye başladı.
Arada da kendi kendine konuşup bir yandan da düşünüp sonuca yada bir çözüme varmakti amacı.

- Bu değil, bu sayfa çok alakasız, burda hımmm burda kül için bir şeyler var en iyisi not almak.

     Içeriden not defterini alıp bahçeye geldiğinde yanan kömürleri karıştırıp sandalyesine oturduğunda çayını bikac defa yudumlayıp kitabın sayfalarından not almaya başlamıştı.

   Yeşil siyah kitap 38. Sayfa Kül 
   Kırmızı kitap 42. Sayfa
   Sarı kitap 97. Sayfa

    Şimdi bunları okuyup incelemek en iyisi. Ahh kül sen nasıl bir şeysin...

    Tam tahmin ettiğim gibi külü vücudumuza süreceğiz...

BÖLÜM SONU
Keyifli okumalar dilerim:)