PROLOG
Her şey o gece başlamıştı. Bardan içeri girdim, içkiyi fazla kaçırdım, sahneye çıkıp şarkılar söyledim ve iner inmez hiç tanımadığım bir adamı dudaklarından öptüm. Şaka gibiydi ama güldürmemişti.
Hepsinden önce o sabah neler olduğuna dönmeliyim sanırım. Ve kim olduğuma...
Ya da kim olduğumu boş verelim mi? Çünkü ben de bunun için her şeyimi verebilirim.
O sabah küçük bir bavulla bir daha dönmemek üzere yola çıkıp otostop çekerek Bodrum'a geldim. Her şeyi geride bırakmak istiyordum. Kaybedecek hiçbir şeyim yoktu. Korkmuyordum. Otostop çekip arabasına bindiğim insanlardan birinin beni kesip biçmesinden bile. Hatta bu cazip bile geliyordu artık. Sıkılmıştım. Eski hayatımı geride bırakmaya yeminliydim. O kadar kararlıydım ki her şeyimi bir kalemde silip ardımda bırakmıştım. Yolda kendime yeni bir isim bile seçtim.
Lâl.
Artık ismim buydu. Yepyeni bir hayata yepyeni bir isimle başlamak. Tıpkı doğarken hayatını seçmek gibi bir şey bu. Hiçbirimiz yapamayız bunu değil mi? Ailemizi seçemeyiz mesela. Mesleğimizi seçebiliriz belki ama nasıl bir hayata doğacağımızı seçemeyiz. Ben yaptım. Biraz cesaret sınırlarını aştım ve yaptım. Dediğim gibi, artık kaybedecek bir şeyim yoktu. Ya da ben öyle sanıyordum. Vazgeçmenin verdiği o çelikten zırh giymişlik hissi muazzamdı. Ben tam olarak bu durumdaydım.
Bodrum'a gelmiştim. Cebimde üç beş kuruş dışında hiçbir şey yoktu. Küçük bavulum, birkaç kuruş param ve ben... Hayata sıfırdan başlamak için yeterdi de artardı bile.
Küçük bir pansiyona gittim. Ucuz ve küçük. Nakit ödedim. Önce temiz bir duş alıp giyindim. Bavulumu pansiyona bıraktım ve bütün gün aylak aylak gezdim Bodrum'da. Neden Bodrum? Ben de bilmiyordum. Hâlbuki en çok görmek istediğim yer falan da değildi yani. Otostop çeke çeke gelmiştim, beni arabaya kabul edenler nereye gidiyorsa ben de onları takip ettim. Özel bir nedeni yoktu yani. Hiçbir plan yoktu. Bunun nasıl eşsiz bir özgürlük olduğunu ancak hayatı boyunca her adımını planlamak zorunda kalan insanlar anlayabilirdi. Hiçbir şeyin sorumluluğunu almıyorsun. Ya da aldığın sorumlulukları umursamadan yoluna devam ediyorsun. Her iki durumun da verdiği dayanılmaz hafifliği yaşamak paha biçilemez. Bence herkesin hayatında en az bir kez istediği bir şeydi bu. Kimsenin tanımadığı bir yere öylece gidip adını sanını değiştirmek hatta tüm dünyayı böyle gezmek falan. Uçuk bir hayaldi, doğru. Ama ben her şeyi geride bırakacak kadar vazgeçmiştim. Ve mutluydum. Aklımda hiç acaba yoktu.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Halikarnas'ta bir bardan içeri girdim. Halikarnas Balıkçısı'ndan ötürü merak ettiğim bir yerdi zaten. Bodrum'a kadar gelip Halikarnas'a gitmemek aptallık olur diye düşündüm. Beni tutan hiçbir şey yoktu. Özgürdüm.
Artık özgürsün Lâl. İstediğini yapabilirsin. Yeni adın ve yeni hayatın seni bekliyor. Hiçbir şey için dikkat etmek zorunda değilsin. Ölçüp tartman gerekmiyor artık. Seni burada kimse ayıplayacak kadar tanımıyor. Rahat ol.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Halikarnas'ta Bir Gece | Gecedeki Aşk Serisi - I ღKİTAP OLDU!ღ
General Fiction❝ Her şey o gece başlamıştı. Bardan içeri girdim, içkiyi fazla kaçırdım, sahneye çıkıp şarkılar söyledim ve iner inmez hiç tanımadığım bir adamı dudaklarından öptüm. Şaka gibiydi ama güldürmemişti. ❞ ⚝ Tüm geçmişini geride bırakan, kendine yeni bir...