BÖLÜM 12- Vampir

163 19 27
                                    

"Bir tane daha"

"Jongin sence de fazla hızlı gitmiyor musun?"

Hiçbir şey demedim. Tazelenen içkimi bir kere daha shot yaparken Jongdae barmene artık vermemesi konusunda bir şeyler diyordu.

"Dae... bunca zaman onunlaymış." elimdeki boş bardağı masa üzerinde döndürerek kafamı kaldırmadan ağlamamak için direnirken söylemiştim.

Jongdae kafamı omzuna yatırarak saçlarımı okşadı. Gözlerimi kapattım yanaklarımdan yaşlarımın süzülmesine izin verdim.

"Henüz o kısmı bilmiyoruz Jongin kendini bunları düşünerek daha fazla üzme lütfen."

"Ne gördüğümü biliyorum ama... Ben aylarca babasıyla gittiği iş gezilerini zannederken o başka birinin kollarına gidiyordu. Ne kadar aptalım. Gerçekten babasının telefonuna el koyduğunu sandım oysa sadece sevgilisinin yanında bana yazamıyordu."

Kendimi toparlayarak ellerimle gözlerimdeki yaşları sildim. Günlerdir o anları düşünüyordum. Bana olan bakışlarını, saçlarında gezinen parmakları ve dudaklarına değen dudakları...

"Bu hale geldiğime inanamıyorum." önce kendi kendime küçük bir tebessüm ettim daha sonra ise kahkaha atmaya başladım. Jongdae muhtemelen delirdiğimi düşünüyordu artık.

"Bir saniye bile utanmadı... Tam tersi zevk alıyordu sanki aylardır bu anı bekler gibi ya da belki de sadece yanındaki kişiye bizi hissetmemek için görmezden gelip umursamadı beni. Onun bu kadar kötü olabileceğini şimdiye kadar nasıl göremem."

"Chanyeol'un bu kadar şerefsiz olacağını bilemezdin hayatım o çok.. O çok düzgün biri gibiydi."

"Ne var biliyor musun? Hayatımın düzgün ilişki dönemi bitmiştir. Tam şu an kendimi mutlu edicem."

Gözümü etrafta gezdirdim. Kendime uygun birini aradım. Chanyeol ile birlikte olmaya başladığımdan beri ona sadık olmuş gelen teklifleri hepsini reddetmiştim ancak ödül olarak tüm bu süre boyunca aldatılmıştım. İçimde garip bir boşluk vardı tıpkı babamı kaybettiğimde yaşadığım boşluk gibi... Ona çok fazla alışmıştım o ise benim duygularımı umursamamıştı. Hala bana bunu nasıl yapabildiğini hazmedebilmiş değildim. Bu boşluğu belki bir daha dolduramazdım ama bir daha böyle bir boşluk yaşamamaya dikkat edebilirdim. Sadece bu gece için bana eşlik edecek biri lazımdı.

Bir daha bağlanmak yok.

Gözlerim bar taburesinde tek başına oturan küllü kumral saç rengine sahip güzel yüzlü bir adama takıldı. Yaşının benden 4-5 yaş büyük olduğunu tahmin ediyordum. Hoş bir fiziğe sahipti sürekli spor yapan tiplerden olduğuna neredeyse emindim. Gözlerimi uzun bir süre onun vücudunda tutunca kendisine yönelttiğim bakışları fark ederek o da bana doğru baktı ve barmeni çağırarak bir şeyler söyleyip tekrar bana doğru döndü.

Bir süre sonra garson masamıza bir şişe Johnnie Walker Blue Label getirince Jongdae'nin gözleri kocaman açıldı.

"Jongin onu ödeyemeyiz fazla pahalı."

Garson az önce baktığım adamı işaret ederek şişeyi onun gönderdiğini söyledi. Adam elindeki kadehi havaya kaldırarak gülümsedi. Gerçekten güzel bir gülümsemeydi. Aynı şekilde gülümseyerek kabul ettiğimi belirttim.

"Jongdae sanırım bu gece yalnız dönmen gerekecek." dedim sessiz bir şekilde.

"Hayır Jongin olmaz seni bu halde burada bırakamam ayrıca şu an böyle bir şeye bulaşman doğru değil. Bizden yaşça büyük ve belli ki zengin biri. Yakışıklı, zengin ve barda aranan birine güvenemezsin. Bir tür mafya bile olabilir. Organ hırsızı ya da fuhuş lideri bir pezevenk olabilir. Götünü korumak benim dostluk görevim ve ben, sen ve götün buradan gidiyoruz." tamamen kendini kaybetmiş bir şekilde hızlı hızlı sözcükleri sıralıyordu ama duyduklarım pek umurumda değildi.

 my angel / sekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin