Bütün organizasyonun hazır oluğunda karar verdikten sonra, Karen mutfağa içeceklere bakmak için gitti. Arkasından odaya giren kardeşi Paul'un yüzünden kötü bir haber vereceği belliydi. Bu arkadaşları tarafından bile bazen 'dalga' konusu olan bir yanıydı.
"Hey Karen" dedi Paul. Aralarında yaş farkı olmasına rağmen ona ismiyle hitap ederdi. "Pastada ufak bir sorun çıktı. Iıı! Aslında büyük bir sorun". Ablasının cevap vermesine fırsat vermeden. "Bak bu sefer benim suçum değil tamam mı? Donna aradı ve gelirken bütün pastaları dağıtmışlar. Tabi arabanın içi de..."
Karen o kadar sinirlenmişti ki kavga bile çıkartmayacaktı. Sert ve imalı bir dille "Hemen yola çık ve kasabadan yenilerini bul. Nasıl yaparsan yap ama 2 saat içinde burada parti olacak ve umarım yetişirsın!".
Laura ve Carl yolda pek konuşmamışlardı. Günün akışıyla alakalı birkaç cümleden öteye pek bir şey yoktu. Carl sessizliği bozdu ve "Partiden sonra ne yapacaksın? Bana sakın eve gidip annemle beraber saatlerce parti hakkında konuşacağını söyleme " dedi, arkasına kalıplaşmış ufak gülümsemesiyle beraber.
Akşama eve gidip saatlerce uyumayı planlıyordu ama... "Bilmem, aslında pek düşünmedim. Yapabilecek daha iyi bir şey biliyor musun?" İçinde dediğine pişman olacak gibi bir his olmasına rağmen mutlu görünmeyi başara bilmişti.
"Peki, ben de plan yapmamıştım ama sahilde birkaç saat konuşmak belki bir şeyler içmek güzel olabilir. Ne dersin ?" Hayır diyeceğine bahse bile girebilecek kadar emin bir şekilde demişti bunu. Daha önce kamplarda ve kutlamalarda her defasında aynı cevabı almıştı.
Laura pek fazla düşünmedi, düşünmek istemedi. Bu günü sonuna kadar yaşamak istiyordu. Koca bir dönem beklemiş ve bunu için hazırlık yapmıştı. "Kulağa fena fikir gelmiyor. Bana uyar." Carl pek belli etmese de şaşırmıştı. Kısa bir plan yaptı, yerleri belirledi ve evet. "O zaman çıkışta seni alıyorum Cery deki sahil büfesinde bir şeyler yedikten sonra seninle büyük taşa geçiyoruz."
"Büyük taş mı? İlk defa duydum, nerde?"
"İşte yine fazla gerginsin. Bana bırak çok güzel bir yer olduğuna emin olabilirsin. Hem bilmemen normal pek fazla bilen yok, sadece ben büyük taş diyorum." Kısa bir nefes aldı Laura'ya dönüp. "Daha neyi bekliyoruz, hadi partiye gidelim." Karenlerin evine gelmişlerdi ve yaklaşık üç dakika olmuştu. Laura bunu fark etmemiş olsa gerek duyduğunda biraz şaşırdı ve "Aaa, evet gelmişiz" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4. Duvar
Teen FictionÜniversite çağlarında ufak bir arkadaş grubunun çevresindeki insan sayısı bir anda atması sonucu bütün olaylar patlak veriyor. Yeni tanıştıkları kişiler ve onlara fazla sorgulamadan güvenmeleri olaylar sürüsünü başlatıyor. Kim olduğunu bilmedikleri...