Çok uzunolmasa da biraz sessizlik oldu. Tabi o müzik sesleri arasında nasıl birsessizlik olabiliyorsa arık. Carl şaşırmıştı daha birkaç saat öncesine kadarher şey güzel ve herkes mutluydu. Gördüğü kadarıyla Laura'yı üzecek hiçbir şeyde yaşanmamıştı. "Yani ne desem bilemedim ki şimdi." Gerçekten şu an sadece yanında durup onunkonuşmasını dinlemek olayı anlamak istiyordu. "Evet, görüşemeyeceğimiz kişilerolacak. Her zaman bu kadar yakın olamayabiliriz insanlarla. Ama bu demek değil ki, herkes gidecek. Bir sürü arkadaşınvar olmaya devam edecek." Gözlerine bakıp biraz gülümsedi. "Nereden geliyorsenin aklına böyle çılgın düşünceler bir türlü anlayamadım." Sonunda birazkonuyu yumuşata bilmişti. Küçük bir gülüşmeden sonra artık kendine gelmişti. Yada öyle olmak istiyordu. Havadan sodan konuşmaya başladılar. Parti dışında her şeyleilgilendiler desek daha doğru olur.
Büyük bahçeden kısık bir bağırma sesi geldi. Partinin havası bir anda durmuştu. Karen dış kapının orda olmasına rağmen sesler azaldığı için eve doğru gelmeye başladı. Ön bahçeye geçmelerini kimse engellemediği için herkes toplanmıştı. Etrafta mükemmel süsler ve ışıklandırmalar yapılmıştı. Özel bir çalışmaya sürpriz bozulmasın diye her taraf kalın malzemelerle kapatılmıştı.İçeriye çok az ışık giriyordu, ışıklar açık olmadığı için etraf biraz karanlıktı ortadaki kocaman havuz da sim siyah gökyüzünü sanki içinde saklıyordu. Birkaç kişi havuzda siyah bir şey fark ettiler, kısa süre sonra bir kızın havuzda baygın olduğu fark edip koştular. İki erkek havuza atladı kızlar da telefonlarının ışığıyla etrafı aydınlatıyorlardı. Kapıdan içeri yeni giren Karen panik yapmış olduğu yerde sanki donmuştu. Ufak bir irkilmeden sonra kendine geldi. Koşarak içerden iki büyük beyaz havlu getirdi. Soğuk sayılabilecek havuzdan kızı çıkarttıktan, hemen havluya sardılar. Misafir hanenin ortasındaki büyük yatağa yatırıp saçını ve üstünü bir nebze kurulamaya çalıştılar.
Herkes yatağın etrafında toplanmış yüzünü görmeye çalışıyorlardı. Merak edilen en büyük şey 'Kim bu kız? 'dı. İçlerinden bir tanesi sesli bir şekilde konuşmaya başladı. "Geçen hafta bizim okula gelen pembe motorlu kız bu. Yanımda ki sıraya oturmuştu." Herkes sessizleşti. İş yapanlara engel olmamak için biraz uzaklaştılar. Karen yukarıdaki odasından saç kurutma makinesini alıp gelmişti.
Havluyu kızın saçlarında dolaştıran Laura, Karen'e sorgulayıcı bir bakış attı. "Bu kızın kim olduğunu biliyor musun?" partisine çağırdıysa bilmek zorundaydı değil mi? "Okulda yeniymiş. Aramızda yaptığımız partiye neden çağırdın ki?"
Karen heyecandan pek fazla konuşamıyordu.Derin bir nefes aldı olayları sindirdi. "Tabi ki biliyorum. Bu pembe motorlukız dediğiniz benim kuzenim Betty." O kadar akıcı cümle kurabildiğine kendi deşaşırmıştı. Heyecanlıyken konuşmak bir yana nefes alırken zorlanırdı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4. Duvar
Teen FictionÜniversite çağlarında ufak bir arkadaş grubunun çevresindeki insan sayısı bir anda atması sonucu bütün olaylar patlak veriyor. Yeni tanıştıkları kişiler ve onlara fazla sorgulamadan güvenmeleri olaylar sürüsünü başlatıyor. Kim olduğunu bilmedikleri...