Arkadaşlarını çağırmak için aşağıya inmeyi düşünen Paul içeriden küçük bir tıkırtı duydu. Biraz terlemeye başladı, fazla beklememesi gerektiğini katıldığı savunma kulüplerinden öğrendiği tek şeydi. Gerindi ve kapıya sert bir tekme attı. Kapı zaten açık olduğu için bu kadar rahat yapabilmişti. Bir anda kapı dar odanın yan duvarına çarpıp ses koridorun içerisinde yankılandı. Paul içeride ne görmeyi umduğundan pek emin değildi ama gördüğü şey aklından geçen onca bilinmezin hiçbiriyle uyuşmuyordu. Dağınık küçük bir odadan başka bir şey 'yoktu'. Bu kadar abarttığı için kendine biraz güldü. Açık olan pencereli kapattı ve eski kıyafetlerin olduğu dolabın kapağını ittirdi. Temizlikçiler bütün odaları dezenfekte ettikleri için pencereleri bazen açık bırakıp gidiyorlar. Kapıyı kapatırken gözüne yerde gri bir şey çarptı. Eğilip sandalyelerin altına baktı, kumaştan bir cüzdan. Yanında yırtılmış küçük bir plastik parçasının kırıntıları vardı. Cüzdanı alıp kapıyı kilitledi.
Merdivenlerden aşağı inerken karşısından Mary geldi. "Paul iyi misin? Gürültü duyduk, düştüğünü sandım." İyi olduğu görmüştü ama yazısız kurallar gereği nasıl olduğunu soruyordu.
Yaptıklarını tekrar düşünüp gülümsedi. "Sadece saçma bir dolap kapağıydı. Bilirsin işte gölgeler bazen oyun oynaya biliyor." Elindeki cüzdana bakıp ona uzattı. "Kimin olduğunu biliyor musun? Az önce üst katta buldum. İçine aşağında bakarız diye açmadım."
Kızlarda gelenek haline gelen yeni alınan bir şeyi üretim şekline kadar sorma geleneğinden dolayı biliyordu. "Sanırım bu Laura'nın cüzdanı. Geçen hafta Ceryt'a yeni açılan marketten almış. Bunun için haftalığının yarısını bıraktığını söyledi." Neden o kadar saçma detaya girdiğini kendi de bilmiyordu. Omuz silkip gülümsedi. "Yani, sanırım."
Carl odanın pencere çıkıntısına yaslanmış, Laura ise kapı eşiğinde Betty'nin şaşkın bakışlarını izliyor. "Çok fazla zamanımız yok. Zaten birazdan çıkacaksın önden konuşmamız için bize birkaç dakika verdiler." Bu şekilde sessizliği Carl bozdu. "Öğlen parti evinde bir ses duyup yan bahçeye geçtik... " Olayları kısaca özet geçti. "Tabi bizim de merak ettiğimiz birçok şey var. Ama şimdilik yüzeysel sebepler bize yeter. Dediklerine göre ufak bir sarsıntı atlatmışsın, yani sağlığın gayet iyi. Yinede çıkana kadar pek fazla yorulmaman gerekmiş." Aslında Carl pek fazla merak etmese de çoğunlukla rol yapmayı çok iyi başaran biri.
Betty birkaç saniye sanki derin tozlu kütüphanelerde kitaplara göz gezdiriyormuş gibi düşünmeye başladı. Biraz hatırlar gibi oluyordu, ama kötü yanı bulduğu kitapların alfabesini de bilmiyor, kısa nefes düzenlerinin yardımcı olmasınıumuyordu. "Off başım çok fena, sani çatlayacak gibi." Kaşlarını çatıp 'hayataolan tepkim' tablosunu gösterir gibiydi. "Özür dilerim. Sanırımhatırlamıyorum." Sesi kısık ve yumuşak çıkıp odaya dağıldı. "En, en..." Cümleleribirleştirmeye başladıkça yeni kareler aklına gelip boşlukları dolduruyordu. "Nethatırladığım en son şey; Tuvalete doğru yürüyordum. Sonra..." Kısa bir nefes."Sonra, hatırladığım şeyler sanki bir rüya gibiydi. Kendi yaptıklarımıbaşkasını gözünden izliyor gibiydim. En azından öyle hatırlıyorum. 'Kendimin'arkasından gidiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4. Duvar
Teen FictionÜniversite çağlarında ufak bir arkadaş grubunun çevresindeki insan sayısı bir anda atması sonucu bütün olaylar patlak veriyor. Yeni tanıştıkları kişiler ve onlara fazla sorgulamadan güvenmeleri olaylar sürüsünü başlatıyor. Kim olduğunu bilmedikleri...