sayfa 9

27 5 12
                                    

 Kalabalığın gürültüsü tekrar artmaya başladı. Bir sürü sorulacak soru ve beklenen cevap vardı. Tabi ki bunların cevabı Karen'de değildi ama parti sahibi ve Betty'yi en çok tanıyan kişi olduğu için bütün sorular ona sorulmuştu. Her ne kadar istese de cevapları veremiyordu. Çoğunda sadece 'Bilmiyorum' demişti. Zaman geçtikçe sorular çoğalıyor yeni ve bazıları ürkütücü fikirler çıkıyordu. Düşünüldüğünde kulağa da olamayacak gibi gelmiyordu. Sonuçta birçok yerde söylenen şey büyük bahçeye girmemeleriyle ilgiliydi. Duymadığını düşünsek bile içerinin karanlığı insanı dışarıya tekrar iterdi. Aradan birkaç dakika geçti ve kızlardan birisi orta yüksek bir sesle "Havluda kan var!" demesi ortalığın karışmasını sağladı. Neyse ki çok uzun sürmedi ve fazla su kaçtığı için burnunun kanadığını anladılar.

   Carl koşarak arabasına gitti ve kapı girişine getirdi. "Eee hadi! Burada beklemeyeceğiz değil mi? Hastaneye götürelim, bir şeyi olmasa bile burun kanaması için bir şeyler yaparlar." Başta yapılması gerekeni dört ya da beş dakika geç yapmaya başlamışlardı. Sonuçta artık yaptıkları için Carl endişeli değildi, diğerlerinin aksine. Yan koltuğa Karen bindi ve arka koltukta baygın bir şekilde Betty vardı. Gürültülü araba hızla uzaklaşırken diğerleri de arabalara hareket etmişti. Kalabalık olmamak için sadece üç kişi daha gidecekti. Paul ev sahibi olarak kalacaktı, arabasını John'a verdi ve Laura arka koltuğa oturdu. Ön kapıda bekleyen meraklı Donna'yı aldıktan sonra yola çıktılar. Donna telefonla arayıp Karen'den gittikleri hastanenin adresini aldı.

 Akşam olana kadar parti başlamayacağa benziyordu. Tabi aralarında konuşurken herkes olay hakkında konuşuyor, nasıl olduğunu düşünüyorlardı. On ya da on beş dakika sonra olayın etkisini biraz atlatmışlardı. Dikkatlerini dağıtmak için müzik açıp içeceklerinden yudumluyorlardı. Üç arkadaşı Karen'i arayıp gitmeleri gerektiğini ve akşamki partiye gelme durumlarının kesin olmadığını söyledi. Evde beş kişi telefonlarının çalmasını bekliyorlardı.

  Carl arabasını nazikçe kırmızıyla 'Acil' yazan kapının yanına durdurdu. İki hemşirenin yardımıyla İçeride boş bir sedyeye yatırdılar. Karen hemşirelere olayı anlatırken Carl arabayı park yerine çekmeye gitti. Hastane polisi Karen'in yanına gelmişti. Olayla alakası yoktu sadece ilgisini çektiği ve bolca boş yapabilecek, işten kaytarabilecek bir konu gibi gelmişti. Üzerindeki heyecanını yeni yenebilen Karen tekrar heyecanlanmaya başladı. Hızlı konuşuyor ve biraz da elleri titriyordu. Polis biraz şüphelenmeye başladı. Gerçek dışı bir hikaye anlatıyor gibi bağlantısız şeylerden de bahsediyordu. O sırada orada olmadığını arkadaşlarından duyduklarını anlattığını demeyi unutmuştu. İri cüsseli ve kalın sesli polis sözünü kesip konuşmaya başladı. "Olay ciddi gibi görünüyor. Lütfen benimle gelir misiniz? Arkadaşınız da gideli epey oldu. Suçlu siz olabilir ve her an kaçabilirsiniz." Şaşkınlıktan konuşamayan Karen öyle olmadığını söylemeye çalışıyordu ama pek başarılı olduğu söylenemez. 

4. DuvarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin