3

392 43 13
                                    

Bıkkınca nefes vermiş ve önümdeki kahveden bir yudum daha almıştım. Dün sabah olanlardan sonra evde dinlenmeye karar vermiş ve bir kaç saat sonra merkeze acil bir görev için çağırılmıştım.

Agust D kendine yine birini seçmiş ve öldürmüştü. Adam çocukları kapkaççılık için çalıştıran bir şerefsizdi ve en fazla 5 sene yatar çıkardı. Agust D ise işi sağlama almış ve adamı öldürmüştü. Merkez ise bütün işi bana yıkmıştı. Adamın bütün sülalesini araştırmış, olay ile ilgili rapor çıkartmış ve ardından olay yerine gitmiştim. Herkesin ifadesi alınırken bende yanlarında durup dinliyormuş gibi yapmıştım. Çünkü hepsi aynı şeyi söylüyorlardı. "bilmiyorum o saatlerde uyuyordum". Tek cümleleri buydu. Sonra olay ile ilgilenmesi için Chan'e haber vermiş ve merkeze tekrar gitmiştim.

Şimdi ise bi yandan kahve içip bir yandan da olayı inceliyordum. Ancak incelenecek pek bir şey yoktu. Otopsi sonuçları gelmişti fakat yine bir şey çıkmamıştı. Adamı suda boğduğunu söylemişlerdi. Her zamanki Agust D olarak arkasında bir delil bile bırakmadan cinayeti işlemiş ve kayıplara karışmıştı. Tekrar bıkkın bir nefes verip soğumuş kahveyi bırakıp ayağa kalktım ve odayı kitliyip merkezden çıktım. Saat 10'a geliyordu fakat ben dünden beri burdaydım ve yorgunluk tüm ruhumu ele geçirmiş bir şekilde arabama ilerledim.

Arabayı garaja koyup alışkın olduğum gibi gürültülü eve girip ruh gibi aralarından sıyrılıp odama yöneldim.
Duşa girdikten sonra hızlıca giyinip, saçlarımı kurutmadan üzerimdeki yorgunluk ile kendimi yatağa attım. Gözlerimi kapattım ve uyumaya çalıştım. Fakat aklımı karıştıran hiçbir şeyi kolay kolay unutamıyordum.

Yanıma çöken ağırlık ile kıpırdamadan yatmaya devam ettim. Yanımdaki beden kollarını belime doladığı zaman burnuma gelen tanıdık koku ile içimdeki tedirginliği bir tarafa bırakıp bende ona döndüm ve bir kolumu ona sardım. Ne zaman böyle olsam 3'üde beni tek bırakmaz ve kafamı dağıtmaya çalışırdı. Çoğunlukla Jungkook olurdu bu kişi yani şuanda olduğu gibi.

Yavaşça saçlarımı okşuyor ve bi yandanda bana sarılıyordu. Bi süre sonra odaya gelen 2 çift ayak sesinden sonra takımın tamamlandığını anlayıp Jungkook'u yatağın en ucuna itteledikten sonra diğer ikisinide yanıma almış ve kollarımı hepsine sarmaya çalışmıştım. Onlar benim kardeşlerimdi. Biz küçüklükten beri böyleydik. Birimizin canı sıkkınsa onunla vakit geçirirdik ama asla nedenini sormazdık. Çünkü zaten anlatmak istersek anlatırdık.

Yavaş yavaş kapanan bilincimle hafifçe gülümseyip bedenimi derin bir uykuya bıraktım.

Akşam 01:15
Dark'ın anlatımından

Yattığım yerden kalkıp motoruma binip Çukur'a sürmeye başladım. Çukur'a geldikten sonra korumalara takımı toplayıp getirmeleri için emir verdim.
Odaya dolan takımla gülümsemiş ve güneş gözlüğünün ardından hepsini süzmüştüm. Yorgunluktan gözlerinin altı şiş ve mor olan Hoseok'a dönmüş ve konuşmasını beklemeye başladım. Yorgunluktan konuşamadığı belliydi. Diğerleri korku dolu gözlerle ona bakınca göz devirdim. Sırf konuşmadı diye en iyi adamımı öldüremezdim elbette. "Hoseok bulabildin mi Aguts D'yi" dedim. Hoseok anında eğdiği kafasını kaldırıp baktıktan sonra boğazını temizlemiş ve kafasını özür diler anlamda eğitip "Üzgünüm efendim dalmışım beni affedin. Agust D'yi buldum fakat tek bir yerde kalmıyor ancak sürekli gittiği bir bar var. Ona ulaşmayı istedim fakat çok büyük bir donanım ile korunuyor" demişti. Kafamı salladım ve "çok güzel Hoseok. 4 gün boyunca izinlisin bana barın konumunu at bu gün oraya gidicem" dedim. Sonra diğerlerine döndüm ve "sizleri C takımı olarak Japonya'ya gönderiyorum. 2 kamyon dolusu silah alıcaksınız. Her zamanki gibi kaçak olduğu için yanınıza D takımınıda gönderiyorum. Yarın ayarladığım uçakla yola çıkıyorsunuz iyi geceler." dedim. C takımı dışarı çıktıktan sonra geriye A takımı (yani Jungkook, Hosoek ve Jimin) kalmıştı. Hepsi çok bitkin gözüküyordu. Onlara biraz daha yaklaştım ve tek tek yüzlerini inceledim.
Şaşırarak bana bakarlarken ayakta biraz daha dikleşmiş ve" Hoseok gibi sizinde 4 gün izniniz var iyi dinlenin ve bol bol uyuyun sizin gibi iyi bir takıma ihtiyacım var çocuklar "dedim ve yavaşça çıkışa yönelmeye başladım. Başımın dönmesi ile sandalyeye tutundum fakat sandalyeninde kayması ile yere düştüm. Jimin koşarak bana doğru geldiğinde elimle onu durdurdum ve zar zor ayağa kalkarak Çukur 'dan çıktım. Bu gün o bara gidip Agust D ile konuşmalıydım.

Telefonuma gelen mesaj ile motora atlamış ve *** barına gelmiştim. Motoru valeye verdikten sonra korumalarım ile içeri girmiştim. İçeriden gelen alkol, sigara ve ter kokusu ile yüzümü buruşturmuş yürümeye devam etmiştim. Yanımıza gelen bi adamla korumalar onu engellemiş ve adamı yere iteklemişlerdi. Adam korku dolu gözleri ile bakarken korumaları itip elimi uzatmıştım adama. Ayağa kalktıktan sonra önümde eğilmişti. "efendim buraya kimin için geldiğinizi biliyorum. O da sizi bekliyor lütfen beni takip edin." dedi. Kafa sallamış ve korumalar ile adamı takip etmeye başlamıştım.

Çıktığımız merdivenler bizi ahşap ve korumalar dolu bir koridora çıkarmıştı. Korumalardan 2 tanesini almış ve diğerlerini bırakmıştım. İçeri girip masada bacak bacak üstüne bakmış maskeli adama baktım. Agust D bu muydu şimdi.

Eli ile oturmamı işaret etmiş ve karşısındaki koltuğa oturup yayılmıştım.
Baş ağrım yine gösterince elimi başıma koymuş ve şakaklarımı hafifçe ovmuştum. Gelen ses ile bakışlarımı yerden Agust D'ye çevirdim. "Hoşgeldin Dark." dedi gülerek. "Hoşbuldum Agust D buraya neden geldiğimi bildiğini düşünüyorum. O yüzden konuya direk giricem. Elimizde yeraltı mafyalarının başı olan bi adam var. Onu bulmaya çalıştığınızı biliyorum." dedim bilmiş bir tavırla. Maskesinin açık bıraktığı gözleri ve kaşları şaşkınlık ile kalırken ben ellerimi bacağıma koyup ileri eğilmiştim." Adamı buldum fakat yardımına ihtiyacım var. Ne kadar profosyenel olduğunu biliyorum. "dedim." Sende çok profosyonelsin Dark hatta benden daha iyisin. Hiçbir kurbanın bulunmadı. Cidden onlara ne yapıyorsun?. "dedi. Sorar bir şekilde yüzüne baktım ve alaycı bir kahkaha attım sessizce." Bunu neden sana söyliyim. "dedim. Kıkırdamış ve ellerini kenetleyerek masaya koymuştu." ortak olucaksak bir şeyler bilmemiz gerekir demi. "dedi benim aksime ciddi bir şekilde. Kafa salladım ve" Kimsenin uğramadığı arazilere attım. Hepsinin kalbinde benim damgalı okum var elbetki bunu biliyorsundur Agust D. "dedim.
Tek kaşını kaldırmış ve beni süzmüştü." Kimsenin bulamaması şaşırttı beni. Seni sadece bir kaç kere haberlerde görmüştüm ancak medyada hiç bir şekilde haberin yoktu bu nasıl oldu? "dedi meraklı şekilde.

Oturduğum yerden kalkıp tam önümde durum ve elimi ona uzatıp" Ben Dark, Çukur 'un kurucusu. Tanıştığıma memnun oldum ortak "dedim gülümseyerek. Elimi tuttu ve hafifçe sıktı." Bende memnun oldum ortak. "dedi.

İşler değişiyordu. 2 güçlü insan birleşirse herkesi yenebilirdi sonuçta. Ancak yalanları yenmek insanları yenmekten daha zordur.
Peki ya duygular?
Duygularıda yenebilir miydiler?

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yeni bölümden merhabalar arkadaşlar 😊
Yavaş yavaş olaylar başlıyor ne düşünüyorsunuz?
Yeni bölümde görüşmek üzere... 🍂

Melodi~

Çukur /MYG/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin