/1 hafta sonra/ /06:40/
(Yun'un anlatımından)Gözlerimi yavaşça araladım ve esneyerek yataktan kalktım. Komidinin üstündeki saç tokasını alıp saçımı özensizce bağlayıp yüzümü yıkadım. 1 haftadır hayatım mükemmel gidiyordu. Tabi bana arkadaşlık eden Eun Woo günlerimin güzel geçmesinde ayrı bi sebepti. Her sabah bana gelip kahvaltı hazırlayıp kahvaltı yapardık. Fakat kahvaltı hazırlarken bile beni güldürür ve eğlendirirdi. Uzun zamandır berber yaşayan iki kişiydik adeta. Tabi bizi gören herkes bizi çifte kumrular diye seslenmesini saymazsak diğer her şey mükemmeldi. İşteki herkes ile çok iyi anlaşıyordum. Hepsi çok sıcak kanlıydı.
Kapının çalması ile yine yüzüme bir gülücük kondurup kapıyı açtım. Eun Woo yine yüzündeki aynı gülümsemesi ile beni karşılayıp elindeki poşetletle mutfağa yönelmişti. "Günaydın maviş" dedi neşeli sesiyle. "Günaydın Woowoo" dedim aynı şekilde. "Sen şöyle diyince bi garip oluyor ya" dedi ve kıkırdadı. Yine şakalaşıp kahvaltı hazırladıktan sonra oturup bi güzel yedik. Etrafı topladıktan sonra evden çıkıp merkeze doğru yürümeye başladık. Eun Woo komik şeyler anlatıyor ve bende bütün mahalleyi kaldıracak şekilde gülüyordum.
Merkeze girince herkes bana garip bir şekilde bakmaya başlayınca tedirgin oldum fakat hiçbirşey olmamış gibi Bay Kim 'in yanına gittim. Odaya girdiğim an Bay Kim'in bakışları beni ürkütmüştü. Ayağa kalktı ve bilgisayarını bana doğrultup eli ile bilgisayarı işaret etti.
Jimin, Jungkook ve Hoseok' un ordan kaçmasına yardım ettiğim günün kayıtları karşımdaydı. Gözlerim sonuna kadar açılırken orda kamera olmadığına emindim. Kafamı bilgisayardan alamazken Bay Kim yanıma gelip üstümdeki armamı söktü ve elimdeki polis kimliğimi çekip aldı. "Sen suçluların kaçmasına izin verdin ve suçlularıda tanıyormuşsun üstelik. Meslek hayatın bitti. Bayan Kim'i sorgu odasına alın lütfen."dedi ve içeri 3 kişi girdi.Ne yapıcağımı bilemezken 3'üde beni kollarımdan yakaladı ve sımsıkı tuttular. Ani bir hareketle 2 polisinde silahını aldım ve onlara doğrulttum." Yaklaşırsanız hiç acımdan vururum "dedim tehditkar sesimle. Eun Woo bana kırgınlıkla bakıyordu." Özür dilerim Woowoo "dedim ve kapıyı açıp son hız koşmaya başladım. Elimde silah olduğunu gören herkes geri adımlıyordu. Çıkışa yaklaştığımda etrafımı polisler sarmıştı. Çevik bir hareketle yanımdaki pencereden atladım ve koşmaya devam ettim. Peşimden geliyordu bir sürü polis fakat şuan hiçbir şey umrumda değildi.
Hızımı dahada arttırıp ara sokaklardan birine girdim ve duvardan atlayıp binanın yangın merdivenine çıktım. Polisler ara sokağa girmeden geçip gidince derin bir nefes aldım ve çömeldiğim yerden kalkıp çatı katına çıktım. Çatıların üstünden dikkatlice atlayıp ordan baya bi uzaklaştım. Elimdeki iki silahıda sinirle yere attıktan sonra binanın birinden aşağı indim ve üstümdeki sweatin şapkasını kafama geçirip yüzümü gizledim. Yavaş adımlarla ilerliyor arada birde arkama bakıyordum. Bitmişti her şey. Artık hiçbir şeyim kalmamıştı. Ne mesleğim, ne arkadaşım, ne ailem dediğim insanlar ne de kalıcak bir yerim.Kaç saat saklanıcak bir yer aradım bilmiyorum fakat karnımın guruldaması ile ilk gördüğüm markete girmiş ve ramen almıştım. Her zaman yanımda taşıdığım para beni en azından aç kalmıyacak şekilde idare ederdi. Ramen i hazırladıktan sonra köşede bir yere geçip yemeğe başladım. Televizyonda son dakika haberi çıkana kadar hiç tedirgin olmamıştım ama şimdi korkudan ellerim titriyordu.
"Sayın seyirciler son dakika haberi ile sizlerleyiz. Bu gün sabah saatlerinde ***Polis merkezinde üst rütbeli polis olan Kim Yun suçluların kaçmasına yardım ettiği için tutuklanma kararı alınmıştı fakat polislerin silahlarını alarak merkezden kaçmıştır. Şimdi görüntüleri ekrana getiriyoruz "
Ramen'i hemen bitirip merketten çıktım. Artık aranan bi suçluydum. Gözümden bir yaş gelmesi ile herhangi bir bankaya uğrayıp cebimde taşıdığım içi boş olan banka kartına bütün paramı çektim ve ordan uzaklaştım.
Ben artık aranan bi suçluydum.
/02:13/
(Dark'ın anlatımından)Hastaneye gelmiş ve Agust D'nin yeni hazırlanan odasına gidip onunla konuşmak istemiştim fakat o sadece benim anlattıklarımı dinliyor ve kafa sallıyordu. Daha fazla bu duruma dayanamayıp sertçe olduğum yerden kalktım ve karşısına geçip elim ile çenesini tuttum. Hafifçe yukarı kaldırıp gözlerime bakmasını sağladım. Gözleri kızarmış ve şişmişti. Saçları zaten yıpranmış ve çok kötü gözüküyordu. Bu kadar sert bi adam nasıl bu kadar kötü görünebildi ki. Kafasını ellerim arasından çekti ve tekrar öne eğdi. Üstelemedim ve odadan çıktım. Elimi cebime attığımda telefonumu bulamadım ve tekrar çıktığım odadan içeri girdim. Fakat asla ağlayan bir Agust D'yi görmeyi beklemiyordum. Hıçkırarak ağlıyor ve yumruklarını sıkıyordu. Sonra ayağa kalktı ve masadaki herşeyi bağırarak yere fırlattı.
"Lanet olsun Yun nerdesin?" dedi bağırarak. İsmi duymam ile yere çalışmam bir oldu. Yanına doğru yürüyücekken içeri Kwang girdi. Beni takmadan Agust D'nin yanıma gidip saygı ile eğildi ben ise kapının arkasına geçip onları dinlemeye başladım."Efendim merkezi ayağa kaldırıp kaçmış ordan. İzini kaybettirmiş polislere. Hiçbir yerde yok. Banka hesabına ise bir kuruş bile kalmamış." dedi Kwang acele ile konuşarak. "Sana ona iyi bakmanı söylemiştim şerefsiz. Sen onu koruyabilirdin. Onu yıllar sonra bulmuşken tekrar kaybetmek benim canımı nasıl yakıyor biliyor musun?" dedi Agust D gözyaşlarını elinin tersi ile silerken. "Onu bulucam efendim merak etmeyin." dedi Kwang. "Defol git ve bana onu bul. Eğer onu bulmadan buraya gelirsen herşey biter duydun mu beni."dedi Agust D ses telleri koparcasına. Kwang odadan çıkınca bana bile bakmaya gerek duymadan koşarak binadan çıktı. Tam içeri giricektim ki adamlarım beni durdurup" Geçen hafta gelen adam geldi efendim "dedi ve bana odama kadar eşlik etti. Odama kimseyi almamaları için tembih ettikten sonra içeri girdim ve maske ile şapkayı şıkartıp Namjoon ile sarıldım.
" Şu kıyafetler benim bile içimi bunaltıyor çıkar şunları ya. "dedi Rm." İnan bana çok daraltıyor beni Namjooniee" dedim dudaklarımı büzerek. "o zaman sana aldığım bu kıyafetlere bayılıcaksın hadi al ve bunları giyin" dedi ve elime bir torba verdi. Odamın lavabosuna girip üstümü değiştirdikten sonra yanına gidip bir tur döndüm. "Nasıl olmuş?" dedim merakla. "Bu sesle seni ciddiye alamıyorum al şunu iç Dark " dedi ve elime ilacımı verdi. İlaç boğazımdan geçip hafif sızlatırken gülümsedim ve tekrar etrafımda dönücektim ki arkamda hiç görmeyi bile tahmin etmediğim birini gördüm. Agust D karşımda şaşkınlıkla ve dolu gözlerle bana bakıyordu. Azından sadece adım çıktı.
"Yun"
Kimliğim ne kadar ifşa olsada onunda kimliği ifşa olmuştu. Biz iki suçlu birbirimize bakarken aklımızda sadece tek bir soru vardı. Bunca zaman neredeydin?
Bunca zaman neredeydin Yoongi...°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Evet kimlikleri hemen ifşa etmicektim fakat fazla uzattım sanırım. 12. Bölüme gelmişiz. Sizide sıkmak istemedim. Zaten kısa bölümlü bir kitap olucak bu.
Experiment JJK'yi okuyup destek olursanız sevinirim.
Sağlıklı ve mutlu kalın💕Melodi~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çukur /MYG/
FanfictionÇukuruma herkesi çekerken bende o çukurda kayboluyordum. Yalanlar ve acılarla birlikte. Ancak bu odadaki herkes yalancıydı. Bazıları üzmemek için bazıları ise saklamaları gerektiği için yalan söylüyordu. Onların kim ve ne olduklarını en iyi ben bili...