AŞK'LA MÜCADELE

Sevgilin..

Ben orda öylece duruyordum ve hayatımın mahvolmuşuna göz yummuş gibi bekliyordum. Çağataya baktım ona çok acıdım. Daha babasının ölümünden bile haberi yoktu. Ve hiç birşey anlamamış bakışlarıyla adamlara bakıyordu.

Bir tane adam bize bakıyordu ve cebinden telefonunu çıkarttı bir numara girdi ve o numarayı aradı. İki saniye içinde telefonum çalınca yerimden sıçradım. Çağataya döndüm.

"Beril o telefonu hemen bana ver."

"T-Tamam veriyorum."

Telefonu elimden hızlıca alıp açtı ve hopörleri açtı. Adam konuşmaya başladı.

"Çağatay ve beril birazdan arabamıza geleceksiniz ve o şımarık arkadaşınız berk'in yanına gideceksiniz."

O an şok olmuştum çağatay'ın arkadaşı berk'in o adamların yanında ne işi vardı? Kafamda binlerce soru vardı ve ben bunları cevaplayamıyordum.

Çağatay önce derin bir nefes aldı ve adama cevap verdi.

"Berk ne alaka?! Ona ne yaptınız?"

"Arkadaşın iyi ama gelmezseniz ve polisi ararsanız ölür."

Çağatay telefonu sinirle kapatıp bana döndü ve yutkundu. "B-beril gitmek zorundayız."

"Tabii ki gitmek zorundayız. Berkin ölmesine izin veremeyiz!"

Hızlı adımlarla evden çıkıp adamların karşısına geçtik. Adamlar ikimizi de ayrı arabalara bindirdiler ve arabayı bir orman yoluna doğru sürdüler.

Sonra bir adamın mavi gözleriyle karşılaştım. Ben bu adamı tanıyordum o beni evine götürmüştü. Hatta beni tehtit etmişti. Ben ona o bana bakıyordu. Sonra dudaklarını araladı.

"Beril üzgünüm sözümde duramadım. Babasını öldürdük ama size dokunmayacağız. Sadece o çağatay'ın piç babasının yaptığı gibi sevdiklerinizi elinizden alacağız. Keşke onunla sevgili olmasaydın."

"Öncelikle çağatay benim sevgilim değil ve sen tam bir yavş-.." sustum çünkü terbiyemi bozmamalıydım bu iğrenç insan için. Yol boyunca gözlerimden yaşlar akmıştı ve bir dağ evine geldik.

Önce arabadan o mavi gözlü adam indi ve sonra o adamdan iğrene iğrene ben indim. Tam eve girecektim ki çağatay'ın kokusunu aldım. Ve arkamı döndüm onun gözleriyle buluştu gözlerim. Ona sıkı sıkı sarılıp her şey geçecek demek istiyordum.

Sonra bir adım attım eve ve karşımda berki gördüm. Hemen gidip sarıldım ona. Ağlaya ağlaya sarıldım. Çağatay'ın arkadaşıydı sonuçta ve benim de arkadaşım olmuştu. onu tanımıyordum ama çağatay onunla arkadaş Olduysa iyi bir insandır. Berkin ağzı bantlıydı onu öyle görünce içim parçalandı ama elimden bir şey gelmedi.

Çağatay neden bu odaya gelmemişti anlamamıştım. Arkamı döndüm ve yine o mavi gözlü adamla karşılaşmıştım.

"Çağatay nerde?" Adam karşımda mal mal sırıtıyordu. Tam bir şerefsiz sırıtışı.

"Sevgilini özel bir odada karşılayacağız küçük hanım."

Adamlarına beni bağlamaları için emir verdi ve beni bağlatıp berkin yanına otturdular. Neden çağatay demeyip sevgilin diyordu bu lanet pislik. O benim asla sevgilim olamazdı ama şuan onu çok merak ediyordum.

Orda bekleyeli bir saat olmuştu ve tuvalete gitmek için izin aldım. Arkamdan bir adam geliyordu ki o mavi gözlü adamla konuşmak için durdu bende onu fırsat bilip hemen odaları gezmeye başladım. Sonra bir tane odadan ses geldi hemen duraksadım. Bir adam birine şok olacağım bir cümle kurdu.

"Oğlun burda sakın sesini çıkarma yoksa ölür."

Sonra koluma bir el dokundu ve o an sıçtığımı hissettim ama çağatay'ın babasının yaşadığını biliyordum ve şuan çağatay için çok mutluydum. Beni öldürseler bile umrumda olmazdı..

VE YİNE YİNE HEYECAN DOLU BİR BÖLÜM. ALLAHIM İNŞALLAH GÜZEL YERELERE GELİRİM AMİN AHAHAHAJSHJAHAH SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM VE ÖPÜYORUM♡