özlemek..

34 8 18
                                    

Gözlerimi karanlık bir depoda açtım. Ellerim bağlıydı, ağzım ise kapalı. Başımda iki tane silahlı adam bekliyordu ve kendi araların da bir şeyler fısdadılar. Bir tane adam gitti ve biriyle baş başa kaldık. Adam bana dogru eğildi ve konuşmaya başladı.

"Bak şimdi ağzını açıcam ama boş yere bağırma. Çünkü seni kimse duymaz." Başımı evet der gibi salladım. Adam agizimi açtı ve konuşmaya başladım.

"Benden ne istiyorsunuz bilmiyorum ama çağataya ve berke dokunmayın. Tamam bana ne yapacaksanız yapın ama onlara dokun-.." Adam gülerek sözümü kesti.

"Bak beril, bizim amacımız çağataya acı çektirmek. Sırf seni çağatay acı çeksin diye kaçırdık zaten."

"Pislikler! Çağatay'ın babası nerede!?" Adam gülerek arkasını döndü ve eliyle kapıyı işaret etti. Çağatay'ın babası halit bey gülerek yanın da iki adamla içeri girdi. Şok oldum o an gerçekten şok oldum. Halit gülerek içeri girmişti ve ben burda bağlı oturuyordum... nasıl bir işe bulaştım neyin içine düştüm, bilmiyorum. Halit bey yanıma geldi ve dudaklarını araladı.

"Hoş geldin beril. Seni burada görmek beni mutlu etti açıkçası." Adam sadece sırıtıyordu. En son halit beyi alıp götürmüşlerdi ama o şuan sırıtarak benim yanım da duruyordu.

"Bana her şeyi anlatacaksın. Neyin peşindesin sen?!" Bu cümleyi kurdum ona. O da adamlarına kapıyı gösterdi ve adamlarının hepsi çıktı.

"Baş başa kaldık beril. Neyi duymak istiyorsun?"

"Her şeyi. Beni kaçırdın...O adamlar senin adamlarındı. Sen oğluna, acı çektiriyorsun."

"böyle olmasını istemezdim beril. O notu, o parkta ki olayı, benim sahteden ölme meselem..hepsini ben ayarladım. Sırf çağatay acı çeksin diye.. ve amacıma ulaştım."

"Sen piskopatsın. Bir insan kendi öz ve öz çocuğunun neden acı çekmesini ister..!?"

"Çağatay benim öz ve öz oğlum olsa da hayatımı mahvetti o benim. İşimi, kariyerimi, her şeyimi. O her şeyi hak etti beril." Ayağa kalkmaya çalıştım. O kadar sinirliydim ki nerdeyse sandalyeden düşecektim beni tutmaya çalışıyordu ama ben durmuyordum.

"BIRAK BENİ PİSİKOPAT! SEN PİSİKOPATSIN! SIRF İŞİNDE BAŞARILI OLDU DİYE ONA BUNLARI YAŞATIYORSUN. BIRAK." Halit beni en sonunda kolumdan çekti ve sert bir şekilde sandalyeye otturdu ve öfkeyle konuşmaya başladı.

"Biraz daha çabalarsan ve konuşursan çağatay seni hiç bir zaman göremez. Tamamen yok olursun, sus." Derin bir nefes aldım ve sustum.

-

-
GÜNLER SONRASI YAZARIN ANLATIMIYLA...

Çağatay çaresiz bir şekilde yine berk ve burakla birlikte berili arıyorlardı. Her yere gitmişlerdi nerdeyse..herkese sormuşlardı ama hiç bir şey bulamamışlardı. Çağatay ve berk burakla çok yakın olmuşlardı ve burak da artık onlardan biriydi.

Berk arabayı durdurdu ve sağa çekti. Konuşmaya başladı.

"Abi, kaç gündür arıyoruz orta da hiç bir şey yok. Artık aramasak da polislere bıraksak işi?" Çağatay berke öfkeli bir şekilde döndü ve konuşmaya başladı.

"Berk! Eğer aramak istemiyorsan siktir olup gidebilirsin, seni zorla tutmuyoruz."

"Tamam abi tamam özür dilerim valla özür dilerim.
Ben her zaman seninleyim." Burak da onlara dönüp konuşmaya başladı.

"Ben de her zaman seninleyim çağatay." Üçü bir olup sarıldılar. İki dakika sonra çağatay'ın telefonunu bir bilinmeyen numara aradı. Çağatay kaşlarını çatarak telefonu açtı. O numara konuşmaya başladı.

"Çağatay...ben beril" çağatay günler sonra berilin sesini duymuştu ve berile ne kadar değer verdiğini anlamıştı. Şimdi onların sonları ne olacaktı her şey zamana bağlıydı..



-

Selam bebekleriim! Bomba gibi bir bölüm oldu. Yorumlarınızı çok merak ediyorum ehehehe. burak da bomba gibi geldi kwpwhepeoeoe onunla da çok eğleneceğiz. Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın 3>

AŞK'LA MÜCADELEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin